-TL tutarında kredi ödemesi yaptığını, aradan geçen zaman zarfında takdir edilen nafaka miktarının yetersiz kaldığını belirterek, 600,00.-TL nafaka miktarının 1.200,00.-TL daha arttırılarak 1.800,00.-TL'ye çıkartılmasına, takdir edilen nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının nafaka arttırım talebi yıllık ÜFE oranında olması talebinin hakkaniyete aykırı ve haksız bir talep olduğunu, davalının her ne kadar nafaka dışında müşterek çocuğa her hangi bir katkısı olmadığını iddia etse de, kendisinin nafaka dışında ayda 2- 3 kez müşterek çocuğuna 200,00.-TL - 300,00.-TL arasında değişen okul harçlığı verdiğini, fiilen ödediği nafaka miktarının aylık 800- 900.-TL olduğunu, kendisinin kirada otururken davacının aldığı ev için aylık kredi ödemesi yaptığını, davacının iddia ettiğinin aksine maaşının 6.200,00.-TL olduğunu, maaşının döner sermaye ödemesi ile birlikte aylık 9.000,00....
Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
Nitekim, taraflar arasında yapılan protokol ile ödenecek nafaka miktarı kararlaştırılmış ve bu anlaşma, boşanma davasında, mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun bulunmuş verilen karar 21.03.2016 tarihinde temyiz edilmeden kesinleşmiştir. TMK'nun 176/4.maddesi hükmü ile; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir " düzenlemesi getirilmiştir. Anılan yasal düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu sağlaması gerekmektedir. Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir. Ancak, sözleşme ile kararlaştırılmış ve hakim tarafından onaylanmış olan iradın, yasada aranan şartlar gerçekleşmeden tamamen kaldırılmasını ya da indirilmesini istemek hakkın kötüye kullanılması mahiyetindedir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların müşterek çocuğunun 12 yaşına girdiğini, ortaokula gittiğini, sosyal aktiviteleri, etüt programı, servis ücreti, giyim ve okul ihtiyaçları göz önüne alındığnıda yerel mahkemece hükmedilen nafaka miktarının çok az olduğunu, çocuğun ihtiyaçlarına katkı sağlayacak nitelikte olmadığını bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konsunun nafakanın artırım davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının hiç nafaka ödememek için bu davayı açtığını, borçları ödeyebilmek için çalışmaya başladığını, hem anne ve babasına baktığını, evin masraflarını karşıladığını, asgari ücretle çalıştığını, yol ve yemek parası almadığını, boşanma davasının kesinleşmediğini, nafaka ödemeyip süründürmek istediğini, davacının nafakayı ödememiş olması sebebiyle Kocaeli 1. İcra Müdürlüğünün 2017/4956 esas takip dosyasının bulunduğunu davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece;Dava açıldığı tarih itibariyle taraflar arasındaki boşanma dosyasının derdest olduğu henüz kesinleşmediği her davanın açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirildiği söz konusu davacının talebinin boşanma dosyasından da istenebileceği ancak eldeki davanın açıldığı anlaşılmakla davanın derdestlik nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2018/404 Esas sayılı dosyası ile tedbir nafakası davası açıldığı ve davanın aylık 500TL nafaka yönünden kabulüne karar verildiği ve kesinleştiği, mevcut durumda davalı kadının, eşinin kendisine şiddet uygulaması ve reddedilen boşanma davası açması sebebiyle ayrı yaşamada haklı olduğu, TMK 197....
Bu doğrultuda nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların 29/01/2010 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıkları, davacıya 250,00.-TL yoksulluk nafakası bağlandığı, boşanma kararı verildiği tarihte davalının emekli davalının ise ev hanımı olduğu, nafaka davası açıldığı tarih itibariyle de davalı erkeğin emekli ayılığ almaya devam ettiği, davacı kadının ise ölen babasından aylık 747,44....
O halde, mahkemece; yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle, nafaka artırma davasında nafakaya hükmedildiği tarihten, dava tarihine kadar geçen süre zarfında, çocuğun yaşının büyümesi, ihtiyaçlarının artması ve ekonomik göstergelerdeki değişim ile nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alınarak; iştirak nafakasının, TMK. 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktarda artırılmasına karar verilmesi gerekirken; iştirak nafakasının artırılması talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden, davacının istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine, müşterek çocuk lehine Büyükçekmece 3....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/93 KARAR NO : 2022/98 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BORÇKA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2021 NUMARASI : 2019/593 ESAS - 2021/188 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKA (NAFAKANIN ARTIRIMI) KARAR : Taraflar arasındaki davada verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmakla, 6100 sayılı HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 18 ay öncesinde boşandıklarını, dört çocuğunun velayetlerinin kendisine verilmiş olduğunu, mahkemece her çocuk için 250,00.-TL nafakaya hükmedildiğini, hayat şartlarının aşırı pahalı olması, 3 çocuğunun öğrenci olmaları nedenleriyle, her çocuk için aylık 500,00.-TL'den toplam 2.000,00.-TL, kendisi için de 1.000,00.-TL yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Lehine nafaka takdir edilen müşterek çocuk için kabul edilen nafaka artırım miktarı yıllık (300,00.-TL x 12) 3.600,00.-TL'dir. Somut olayda; davacı taraf reddedilen, davalı taraf ise kabul edilen nafaka miktarları yönünden istinaf isteminde bulunmuştur. Davacı için kabul edilen ve davalı tarafça istinaf konusu edilen nafaka miktarı (300,00.-TL x 12 = 3.600,00.-TL) hükmün verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altındadır. Bu durumda, hüküm tarihi itibarı ile kesin olduğu yasada açıkça belirtilen kabul edilen nafaka yönünden davalı taraf istinaf kanun yolu başvurusunda bulunamaz....