Nafaka ilamındaki ÜFE olarak belirlenen yıllık artış oranının TÜFE olarak değiştirilmesi istemi yönünden istinaf başvurusu değerlendirildiğinde; nafakanın ve yıllık artış oranının anlaşmalı boşanma kararı ile belirlendiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna, nafaka kesinleşmesinden itibaren bir yıl sonra başlayan yıllık artış oranının uygulanmasına, nafakanın ulaştığı miktara, yerleşik Yargıtay kararları uyarınca benimsenen artış oranının ÜFE olmasına göre bu talep yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı kanaati ile, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Kocaeli 5.Aile Mahkemesi 2021/210....
İDM tarafından davacı lehine talep edilen nafaka arttırım talebi kısmen kabul edilerek kabul edilen miktar yönüyle davalı tarafından istinaf itirazında bulunulmuştur. Somut olayda; mahkemece, taraf delillerinin toplandığı, delillerin değerlendirilmesinde hata yapılmadığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, paranın satın alma gücü, davalı kadının gelirinin bulunmayışı, önceki nafaka kararı üzerinden geçen süre ve TMK. m.4'te yer alan hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, mahkemece davalı yararına taktir edilen nafaka arttırımının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalının bu hususa yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b.1 gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- İstinaf başvurusu nedeniyle alınması gerekli 102,42.-TL harçtan peşin alınan 80.70....
Mahkemesinin 2014/351 esas 2015/233 karar sayılı ilamı ile davacıya 250 TL müşterek çocuğa 150 TL nafakaya hükmedildiğini, nafaka davasının üzerinden beş yıl geçtiğinden çocuğun büyümesi, paranın alım gücünün azalması gibi faktörlerle davacı lehine hükmolunan tedbir nafaka tutarının 500 TL ye çıkartılmasını, müşterek çocuk lehine hüküm altına alınan 150TL iştirak nafakasının 400 TL ye çıkartılmasını talep etmiştir....
için 750,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davacının nafaka bedellerini halen ödediğini belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, iştirak nafakasının kaldırılmasına, mümkün olmaması halinde iştirak nafakasının aylık 300,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
18 yaşından büyük olup eğitimine devam etmesi nedeniyle nafaka taleplerinin yardım nafakası talebi olduğunun açıklanması sonucunda, davanın yardım nafakası olarak değerlendirilip karara bağlanmasında usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı babanın yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun tüm yönlerden esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2022 NUMARASI : 2020/147 ESAS, 2022/90 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKANIN KALDIRILMASI - AZALTILMASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'353.maddesi uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, mahkemece müvekkili lehine aylık 850 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, daha sonradan açtığı dava sonucunda, 850 TL nafakanın 1.000 TL ye yükseldiğini ve yıllık ÜFE oranında artırılmasına karar verildiğini, sonrasında müvekkilinin emekli oluğunu, maaşının yarı yarıya düştüğünü, müvekkilinin kirada kaldığını, sağlık problemlerinin olduğunu, davalının maddi durumunun iyi olduğunu, birlikte yaşadığı müşterek çocuğun da gelirinin olduğunu beyanla davalıya...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/06/2021 NUMARASI : 2019/919 ESAS - 2021/281 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKA (NAFAKANIN ARTIRIMI) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Trabzon Aile Mahkemesi'nin 2013/369 esas 2014/327 kararı ile müvekkili hakkında 500,00.-TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, nafaka davasından sonra müvekkili tarafından Akçaabat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne boşanma davası açıldığını, Trabzon Aile Mahkemesi tarafından tedbir nafakasına hükmedilmiş olması nedeniyle tahsilde tekerrür olmaması nedeniyle tedbir nafakasına hükmedilmediğini, nafaka hükmedilmesinin üzerinden 7 yıllık süre geçtiğini, paranın alım gücünün azaldığını, müvekkilinin hiçbir gelirinin olmadığını, eşinin dostunun yardımı ile geçindiğini, bu doğrultuda müvekkili adına 1.500,00....
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı erkeğin, nafaka artışına yönelik istinaf talebinin REDDİNE, miktara yönelik istinaf talebinin KABULÜ ile, ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, -Davanın KISMEN KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 19....
Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; boşanmalarının üzerinden 14 yıl geçtiğinden nafaka ödemek istemediğini, şu an çalışmadığını, gelirinin olmadığını, hükmedilen nafaka miktarını ödeme gücünün olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; nafakanın arttırılması talebine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Yerel mahkemelerce verilen kararlar aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulabilir....
Davacı kadının nafaka artış miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince infazda karışıklığa neden olacak şekilde ÜFE artışının hangi tarihten uygulanmaya başlanacağının belirtilmemesi ve davacının faiz talebi yönünden talepten farklı şekilde taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak "dava tarihi itibariyle biriken nafaka tutarlarına yasal faiz işletilmesi" şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiştir....