Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

çocuğun giderlerini karşıladıklarını, müvekkilinin kazanmış olduğu mal rejimi davasından sonra davacı taraf dava yoluna başvurduğunu, yaklaşık 7 sene boyunca herhangi bir uyuşmazlığa yol açmayan nafaka miktarının, mal rejimi davasının kaybedilmesi sonucunda açılması davacı tarafın iyiniyetten yoksun hareket ettiğini gösterdiğini, davacı tarafın müvekkilinin fazlasıyla ödemiş olduğu geriye dönük nafaka tutarlarının tahsili amacıyla Araklı İcra Müdürlüğünün 2022/210 E. sayılı takip dosyası ile icra yoluna başvurduğunu, bu hususun bile tek başına davacı tarafın iyiniyetli olmadığını gösterdiğini, müvekkilinin ödemekte olduğu birikmiş nafaka borcu bulunduğunu, müvekkilinin icraya konu nafaka bedelini daha önceden ödemiş olduğu halde, havale işleminde nafaka ödemesine ilişkin herhangi bir açıklama olmaması nedeniyle bu ödemeleri tekrar yaptığını, müşterek çocuk lehine hükmedilen 2.500,00....

Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....

Lehine nafaka takdir edilen çocuk için reddedilen nafaka miktarı yıllık (200,00.-TLx12) 2.400,00.-TL'dir. Somut olayda; davacı taraf reddedilen iştirak nafakası nedeniyle hükmedilen vekalet ücreti (2.400,00.-TL) yönünden istinaf isteminde bulunmuş olup, istinaf konusu edilen miktar hükmün verildiği tarih itibariyle öngörülen kesinlik sınırının altındadır. Bu durumda, hüküm tarihi itibariyle kesin olduğu yasada açıkça belirtilen bu karara karşı istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulamaz....

Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07.12.2022 NUMARASI : 2022/518 ESAS, 2022/825 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKANIN KALDIRILMASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı erkek 12.10.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 5.Aile Mahkemesinin 2018/161 Esas, 2019/544 Karar sayılı ilamı ile aleyhine aylık 1.400,00 TL iştirak nafakası ödemesi yönünde karar verildiğini, bu kararın verildiği tarih itibariyle adına kayıtlı şirket olduğunu, ancak şirketin iflas ettiğini, o dönemde aleyhine açılan nafaka artırım davasına şirket tasfiye süresinde olduğu için cevap veremediğini, gıyabında nafaka belirlendiğini, hali hazıra belirlenen bu nafakayı ödeyecek...

Her ne kadar davalı vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı hükmedilen nafaka miktarının müvekkilinin mali gücünü aştığı, hakkaniyete aykırı olduğu davacının nafakaları artırımı talebinin reddi gerektiği yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede; yerel mahkemece tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, günün ekonomik koşulları ile T.M.K.'nun 4.maddesinde düzenlenen hakkaniyet ilkesi de göz önünde bulundurularak, davacı tarafın sabit olan davasının kısmen kabulü ile, yoksulluk nafakasının 300 TL den 675 TL'ye, müşterek çocuk için 100 TL iştirak nafakasının 425 TL'ye yükseltilmesine karar verildiği, yerel mahkemece artırım miktarlarının kesin nitelikte olduğu, davalı vekilinin kesin nitelikte karara karşı istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17.11.2022 NUMARASI : 2022/324 ESAS, 2022/857 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKANIN ARTIRIMI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı Savaş hakkında Çerkezköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 28.05.2019 tarihli, 2015/1270 Esas, 2019/467 Karar sayılı ilamı ile boşanmalarına karar verildiğini, tarafların karşılıklı istinaf başvurusu üzerine dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, 42....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1667 KARAR NO : 2022/1672 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TRABZON 2.AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/12/2021 NUMARASI : 2020/661 ESAS - 2021/651 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKA (NAFAKANIN ARTIRIMI KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalının Trabzon Aile Mahkemesi'nin 2010/410 E, 2011/605 K sayılı ve 11/10/2011 tarihli ilamı ile boşandıklarını, bu hüküm ile davalının davacıya 100,00.-TL yoksulluk nafakası ödemesine karar verildiğini, 2011 yılından bu yana ülke ve dünya ekonomisinde çok şeyler değiştiğini, paranın alım gücünün düştüğünü, ayda 100,00....

Asıl davada, kaldırılması istenilen yoksulluk nafakası miktarının 200 TL olduğu, karşı davada talep edilen arttırım miktarının 300 TL olduğu, reddedilen arttırım ve kaldırılmasına karar verilen nafaka miktarının yıllık toplamının, karar tarihi itibariyle, HMK'nun 341/2. maddesinde belirtilen parasal sınırın altında ve kesin nitelikte olduğu, bu durumda, karşı davacı kadının yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kararın kesin nitelikte olduğundan, davalının istinaf dilekçesinin miktar itibariyle reddine karar verilmesine, mahkemece, iştirak nafakası arttırım talebi hakkınd olumlu - olumsuz bir karar verilmemesi nedeniyle kadının iştirak nafakası arttırım talebine yönelik istinaf talebinin kabulü ile iştirak nafakası talebi hakkında karar verilmek üzere dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesi gerektiğikanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Bu itibarla; yukarıda ifade edilen yasa hükmü ve açıklamalar çerçevesinde dosya kapsamından; tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları, nafakaların niteliği, müşterek çocukların zorunlu ihtiyaçları ile özellikle nafaka yükümlüsünün gelir durumu ve ilk nafaka takdiri üzerinden-karar tarihinden itibaren geçen süre ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, hüküm altına alınan nafaka arttırım miktarının az olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf talebinin kabulü ile yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmadığından, ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne dair düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

UYAP Entegrasyonu