Hal böyleyken, delillerin takdirinde hataya düşülerek bu hatalı kusur belirlemesinin sonucu, davacı-karşı davalı kadının maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1- 2) taleplerinin reddine karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. 3-Boşanma davası açılmakla, eşlerin ayrı yaşama ve nafaka isteme hakkı doğar ve istek olmasa bile davanın devamı süresince gerekli tedbirlerin davaya bakan hakim tarafından kendiliğinden (re'sen) alınması gereklidir (TMK. m. 169). Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz....
Dinlenen davacı tanığı Mehmet İğneci beyanında "düğünde toplam 10 adet 22 ayar 30- 32 gram, ağırlığında bilezik takılmıştı, bunun haricinde küpe ve yüzükte takılmıştı, evlendikten sonra bu altınlar bozdurularak davalı kendi üzerine ev aldı, kızım ev alacağız, dediği için zorla altınlarını davalıya vermiş oldu, davacı bizim evimize geldiğinde üzerinde hiçbir ziynet eşyası yoktu, zaten önesinde ev almak için bozdurmuşlardı" şeklinde, davacı tanığı Ayşe İğdeci beyanında " kızıma toplam 10 adet, 22 ayar gramını bilmediğim bilezik takıldı, ayrıca bir çift küpe ve iki adet altın yüzük de takılmıştı, bu takılan altınları evlendikten sonra davalı bozdurarak kendi üzerine Ankara dan ev aldı, davacı kızımın bu altınları kesinlikle isteyerek vermedi, ev alacağız, diyerek davalı bozdurdu," şeklinde, davalı tanığı Satı Koçak bayanında "davalı kardeşim Kamil satın aldığı ev için davacıya ait herhangi bir ziynet eşyasını bozdurmuş değildir, kendi parası ile almıştır, babam kredi çekerek kardeşime almıştır...
Dinlenen davacı tanığı Mehmet İğneci beyanında "düğünde toplam 10 adet 22 ayar 30- 32 gram, ağırlığında bilezik takılmıştı, bunun haricinde küpe ve yüzükte takılmıştı, evlendikten sonra bu altınlar bozdurularak davalı kendi üzerine ev aldı, kızım ev alacağız, dediği için zorla altınlarını davalıya vermiş oldu, davacı bizim evimize geldiğinde üzerinde hiçbir ziynet eşyası yoktu, zaten önesinde ev almak için bozdurmuşlardı" şeklinde, davacı tanığı Ayşe İğdeci beyanında " kızıma toplam 10 adet, 22 ayar gramını bilmediğim bilezik takıldı, ayrıca bir çift küpe ve iki adet altın yüzük de takılmıştı, bu takılan altınları evlendikten sonra davalı bozdurarak kendi üzerine Ankara dan ev aldı, davacı kızımın bu altınları kesinlikle isteyerek vermedi, ev alacağız, diyerek davalı bozdurdu," şeklinde, davalı tanığı Satı Koçak bayanında "davalı kardeşim Kamil satın aldığı ev için davacıya ait herhangi bir ziynet eşyasını bozdurmuş değildir, kendi parası ile almıştır, babam kredi çekerek kardeşime almıştır...
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının aile kurumunun kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini bu nedenle tarafların boşanmalarına, davacının tazminat, nafaka, ziynet eşyası ve velayete ilişkin talebin reddi ile müşterek çocuğun velayetinin müvekkile verilmesini talep etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-karşı davalı vekili; tazminatlar ve nafaka miktarları ile karşı dava yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı-karşı davacı vekili; kusur durumu, asıl dava ve ziynet alacağı davasında verilen karar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. BOZMA ÖNCESİ İSTİNAF KARARI: Dairemizce yapılan yargılama sonunda; davacı-karşı davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı-karşı davacının ziynet eşyası alacağı dışındaki istinaf başvurusunun esastan reddine, ziynet eşyası alacağına ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin ziynet eşyası alacağına ilişkin kısımlarının daldırılmasına, davacı-karşı davalının ziynet eşyası alacağı davasının reddine karar verilmiştir. TEMYİZ: Davacı-karşı davalı vekili;kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatların ve nafakaların miktarları ile reddedilen ziynet eşyası alacağı davası yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur....
temyiz itirazları yersizdir. b-Davacı kadın dava dilekçesinde boşanmanın yanı sıra ziynet, çeyiz ve ev eşyası talebinde bulunmuş, mahkemece bu taleplerin reddine karar verilmiştir....
, müvekkili için aylık 750,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini ayrıca 30.000,00 TL manevi tazminata müvekkili lehine hükmedilmesini, ayrıca müvekkiline takılan ve davalıda bulunan 9 tam altının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı vekili dilekçesinde, tarafların 2007 yılında evlendiklerini, halen aralarında boşanma davasının bulunduğunu, ayrı yaşadıklarını, taraflar arasındaki 11.07.2007 tarihli çeyiz senedine göre, ziynet eşyası olarak 10 adet altın bilezik, ev eşyası olarak 1 adet buzdolabı vs. ev eşyalarının müvekkiline bağışlandığını, bu çeyiz senedindeki ziynet ve ev eşyalarının davalının yanında kaldığını ileri sürerek, aynen iadesine, bu mümkün olmadığı takdirde dava tarihindeki bedelleri olan 10.000 TL.'nin davalı eş ve kayınpederden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; taraflar arasındaki çeyiz senedinde belirtilen 10 adet altın bileziğin evlilik birliği içerisinde iken 16.12.2008 tarihinde davacı tarafından bozdurularak davalı eş...'in... .../......
sayılı kararı ile ziynet ve ev eşyalarının rededilmesine yönelik hükmedilen vekalet ücretinin 6.206,13- TL. olarak düzeltilmesine karar verilmesini, asıl davaları bakımından hükmedilen yoksulluk nafakası ve reddedilen maddi-manevi tazminat talepleri bakımından incelenerek kaldırılmasını ve birleşen dava bakımından reddedilen ziynet eşyası ve çeyiz eşyasına yönelik karşı ilam vekaletinin düzeltilmesine karar verilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından yoksulluk nafakasının reddi, ziynet-çeyiz ve giyim eşyalarının iadesi taleplerinin reddi, manevi tazminatın miktarı ve maddi tazminata hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadının Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi kapsamında maddi tazminat talebinin bulunmadığının anlaşılmasına göre, davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda...