"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dava dilekçesinde, boşanmakla yoksulluğa düşüldüğü, anlaşmalı boşanmada nafaka hakkının saklı tutulduğu ileri sürülerek yoksulluk nafakasına hükmedilmesi istenilmiş; mahkemece, tarafların boşanmasına ilişkin ilamda, yoksulluk nafakasından feragat edildiği böylece nafaka takdirine yer olmadığı yönünde hüküm kurulduğu bu dava ile de yeniden yoksulluk nafakası talebinde bulunulamayacağı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. TMK.'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, babalığın tespiti, nafaka ve Türk Medeni Kanununun 304. maddesi gereğince tazminat istenilmiştir. Mahkemece babalığın tespiti yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer talepler yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm çocuk için hükmedilen nafaka yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Mahkemece müşterek çocuk için dava tarihinden geçerli olmak üzere 200 TL tedbir nafakası takdir edilmiş, fazlaya ilişkin istem reddedilmiştir. Talep edilen nafaka evlilik dışında dünyaya gelen çocukla ilgilidir....
gerekçesi ile; "1- Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile müşterek çocuk KADİR ÖZKAN ÖZ lehine dava tarihinden itibaren geçerli olmak kaydıyla aylık 650 TL katılım nafakası taktirine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Nafakanın kararın kesinleşmesine müteakip bir yıl aynen devamına sonrasında her yıl üfe oranında arttırılmasına,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı erkek vekili; müşterek çocuk lehine hükmedilen katılım nafakasının fahiş olduğunu ileri sürerek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı kadın vekili; müşterek çocuk lehine hükmedilen katılım nafakasının miktarının az olduğunu ileri sürerek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış müşterek çocuk lehine katılım nafakası istemine ilişkindir....
(HUMK.438/7) SONUÇ:Temyiz edilen hükmün 2. bentte belirtilen nedenle gerekçeli kararın hüküm bölümünün 3. paragrafında yer alan "küçük çocuk ... için aylık 75 TL. istirak nafakasının dava tarihinden itibaren tedbir nafakası" cümlesinin hükümden çıkarılmasına, yerine "müşterek çocuk ... için nafaka talep tarihi olan 07.10.2009 tarihinden itibaren 75 TL. tedbir nafakası tayinine, bu nafakanın" cümlesinin eklenmesine, hükmün bu bölümünün düzeltilerek, temyize konu sair hususların ise yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.05.2011 (Salı)...
Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamalarında dikkate alınması zorunludur. Ancak, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumuda gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
Dava; yardım nafakası istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; davacı annenin, davalı oğlundan yardım nafakası talep etme hakkının bulunup bulunmadığı ve mahkemece hükmedilen nafaka miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmadığı gibi, aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiş olup, TMK'nın 364/1 maddesinde; herkesin yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt ve üst soyuna nafaka vermekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince "...Türk Medeni Kanununun 175 ve 364. maddesinde nafakanın şartlarının düzenlendiği, bu maddelerden TMK.175. maddesinde boşanma nedeniyle yoksulluğa düşen eş, Türk Medeni Kanununun 364. maddesinde de üstsoy, altsoy ve kardeşlerden nafaka talep edilebileceğinin düzenlendiği, davacı Semanur'un davalı T2 ile resmi evlilik akdi olmaksızın birlikte yaşadığı eş olarak nafaka olarak talep ettiği, Medeni Kanunumuzun evlilik akdi olmadan birlikte yaşayan eşlerin nafaka talep etme hakkını düzenlemediği, nafaka talep edebilecek kişilerin Türk Medenin Kanununun 175 364. maddelerinde sınırlı olarak saydığı, bu nedenle davacı T1 yoksulluk ve yardım nafakası taleplerinin reddine..." karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tedbir Nafakası - Boşanma Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; * onanmasına dair Dairemizin * 12.11.2007 gün ve * 2177 - 15763 sayılı ilamiyle ilgili tedbir nafakası yönünden karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; * Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 23.6.1996 gün 4146 sayılı kanun ile değişik 440/III-1 maddesi ile taşınır mal ve alacak davalarında karar düzeltme sınırı 1.1.2006 tarihinden itibaren 6580,00 YTL ye çıkarılmıştır. Hukuk Genel Kurulu; 30.03.2005 gün ve 196-239 sayılı kararında açıklanan gerekçelerle, temyiz ve karar düzeltmelerde, bağlanan yıllık nafaka miktarının gözetileceğini açıklamıştır. Benimsenen bu ilkeler doğrultusunda gerek temyiz, gerekse karar düzeltmeler de üst sınır yıllık nafaka miktarıyla belirlenmelidir. Karar tarihi itibariyle yıllık nafaka miktarına göre karar düzeltilmesi istenemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davacı ayrı yaşama hakkına sahip olduğunu ileri sürerek nafaka talebinde bulunulmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle (TMK. md.197) istenilen nafaka tedbir nafakası niteliğindedir....
İcra dosyasının incelenmesinde; takibe dayanak Hassa Aile Mahkemesinin 26/09/2012 tarihli ve 2011/29 E. - 2012/381 K. sayılı karar içeriğinden; alacaklı... tarafından 02/02/2011 tarihinde haklı sebeplerle ayrı yaşama hakkına dayanarak tedbir nafakası istemi ile açılan davada yapılan yargılama sonucunda mahkemece, alacaklı yararına dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 175 TL tedbir nafakası ödenmesine hükmedildiği, kararın temyizen bozulması üzerine aynı mahkemenin 19/02/2014 tarihli ve 2013/293 E. - 2014/46 K. sayılı kararı ile alacaklının nafaka talebinin sübut bulmadığından reddine karar verildiği ve hükmün 19/01/2015 tarihinde kesinleştiği, Hassa Aile Mahkemesinin 03/06/2015 tarihli ve 2014/122 E. - 2015/154 K. sayılı kararı ile alacaklı tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, alacaklı yararına aylık 150 TL tedbir nafakası ödenmesine, anılan nafakanın kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına karar verildiği ve hükmün 08...