Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/11/2021 NUMARASI : 2020/175- 2021/835 DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi)|Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat)|Nafaka (Yoksulluk Nafakası)|Nafaka (Katılım Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı-davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı-birleşen dava davalısı dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 06.07.2010 tarihinde evlendiklerini, bu evlilikten müşterek 2 tane çocuklarının bulunduğunu, tarafların Zeeland-West-Brabant Mahkemesi'nin (Aile ve Gençlik Hukuku Dairesi Breda) 06.03.2018 tarihli C/02/333590/FA sayılı 02.07.2018 kesinleşme tarihli ilamı ile boşandıklarını, yabancı mahkeme kararının Kayseri 3....

Gerekçesiyle” aylık 200 TL yoksulluk nafakası takdirine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.TMK.nun 175.maddesine göre, “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.”Aynı Yasanın 176/3.maddesine göre de; “İrat biçiminde ödenmesi sözleşme veya hakimin hükmüyle kararlaştırılan yoksulluk nafakası; Alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde; kendiliğinden kalkar.Alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır".Yoksulluk nafakasının boşanma davasından sonra ayrı bir dava ile istenmesini engelleyen bir kanun hükmü yoktur. Ancak, her dava açıldığı tarihteki şartlara tabidir....

    Dava; iştirak nafakası artırımına ilişkindir. TMK'nun 330. maddesi gereğince; Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. Nafaka her ay peşin olarak ödenir. Hâkim istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir. TMK'nun 331.md. gereğince; Durumun değişmesi hâlinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır. Hakim iştirak nafakasının tayin ve takdir ederken çocuğun yaşını, cinsiyetini, öğrenim durumunu, bakım ve sağlık durumlarını, kısaca çocuğun ihtiyaçlarını ve yine ana ve babanın sosyal ve ekonomik durumlarını, ödeme güçlerini ve tarafların bakmakla yükümlü oldukları çocukların sayısını da gözönünde bulunduracaktır....

      Yine yargılama devam ederken davacı tarafça davalılardan... aleyhine açılan davadan feragat edildiği, dahili davalı ...’ın küçüğün amcası olup kanunen yardım nafakası ile yükümlü olduğu iddia edilerek davanın dahili davalı amca açısından yardım nafakası olarak devam etmesini istedikleri belirtilmiş, mahkemece de; aylık 400 TL yardım nafakasının dahili davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. TKM’nun 327. maddesine göre; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır. Yine yukarıda ki kanun hükümleri uyarınca nafaka davası mirasçılıktaki sıra göz önünde tutularak açılır. Tüm bu açıklamalar ışığında, somut olay incelendiğinde; öncelikle iştirak nafakası yükümlüsü olan davalı babadan nafakanın talep edilmesi, eğer davalı babanın sosyal ve ekonomik durumu elverişli değilse ancak bu durumda; mirasçılıktaki sıra göz önünde tutularak diğer davalı dede ......’dan nafaka talebinde bulunulabileceği kabul edilmelidir....

        Mahkemece; boşanma davasında tarafların birbirlerinden nafaka taleplerinin bulunmadığını bildirdikleri, karar tarihi ile nafaka talep tarihi arasında beş aylık kısa bir süre geçtiği ve bu süre içinde tarafların ekonomik durumlarında fark edilir bir değişme olduğunun ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler anne ve baba tarafından karşılanır (TMK nun 327/.... maddesi). Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder (TMK 328/.... maddesi). Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerlerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir (TMK.nun 329/.... maddesi). Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur (TMK.nun 330/.... maddesi)....

          nun yerleşik kararlarında, "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması" yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir. (HGK 07.10.1998 gün-1998/2-656 E.-1998/688 K., 26.12.2001 gün-2001/2-377-339 sayılı kararları) Somut olayda; davalı (kadın) 200 TL yoksulluk nafakası ve 585 TL yetim maaşı almakta olup, (toplam 785 TL) bu miktar onu yoksulluktan kurtaracak düzeyde değildir. Bu nedenle mahkemece; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü kocanın gelir durumu arasındaki dengeyi kuracak şekilde hakkaniyet ölçüsünde yoksulluk nafakası bir miktar indirilerek hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulü ... görülmemiştir....

            Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinde 26.03.2012 tarihinde açılmış olan nafaka davası reddedilmiştir. Sözü edilen nafaka davası boşanma davasıyla birleştirilmediği halde, birleştirildiğinden bahisle, davalı yararına nafaka davasının açıldığı tarihten geçerli olmak üzere tedbir nafakası tayini usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki kanuna uymayan bu husus hakkında yeniden yargılama yapılmasına da ihtiyaç yoktur. Bu sebeple bozma yapılmamış, tedbir nafakasının başlangıç tarihi düzeltilerek hükmün onanması uygun bulunmuştur (HUMK. md.438/7). SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple hüküm sonucunun ikinci maddesinin "davalı ....in" ifadesinden sonra gelen "bu dava ile birleşen .......

              , kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir" hükmüne göre davacı lehine nafakaya hükmedilmesi için, nafaka isteyenin kusurunun karşı taraftan daha ağır olmaması gerekmektedir....

                Davacı kadın lehine takdir edilen tedbir nafakası karar tarihinden itibaren, yoksulluk nafakası ise boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren ödenebilir (muaccel) hale geleceğinden, yoksulluk nafakasına boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde “nafaka bedellerine karar tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına” şeklinde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı ise de; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7.maddesi gereğince hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

                  Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ... yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar ... Mahkemesi'nin ... sayılı ve 10.05.2010 tarihli kararı ile boşanmışlar,boşanma ilamı 27.07.2010 tarihinde kesinleşmiş,boşanma ilamı ile davacı lehine aylık 175,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş,eldeki artırım davası ise 09.07.2015 tarihinde açılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu