Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Reddedilen karşı davadaki kaldırılması istenen nafaka miktarının yıllık toplam 1.430 TL'yi geçmediğinden 01.06.1990 gün ve 1989/3-E, 1990/4-K sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.10..2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, boşanma davasından sonra davalının 730 TL yetim aylığı almaya başlaması nedeniyle, davalı lehine hükmedilen 250 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması ile müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakasının ise indirilmesi talep ve dava edilmiştir. Mmahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kabulüne, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin ise reddine karar verilmiş hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. TMK'nun 176/3.maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın, yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılması mümkündür....

      İlk derece mahkemesince nafakanın kaldırılması talebinin hükmü veren mahkeme tarafından değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de kararın bu yönden usul ve yasaya uygun olmadığı, Akçaabat 1.Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2016/309 Esas 2017/34 Karar sayılı dosyası ile birleştirilen 2013/217 Esas sayılı dosyası ile hükmedilen nafakanın kaldırılması talebinin eldeki davada değerlendirilmesine engel bir hal bulunmadığı, nafakaya ilişkin nihai değerlendirmenin zaten eldeki boşanma davası ile birlikte yapılması gerektiği, davalının cevap dilekçesinde davayı kabul ettiği, davacıdan nafaka talebinin olmadığını beyan ettiği, duruşmada alınan beyanında da cevap dilekçesini tekrar ederek davacıdan nafaka talebinin olmadığı belirttiği görülmekle, davacının nafaka konusundaki talebinin bu belirlemelere göre değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan bu hususa yönelik davacının istinaf başvurusu yerinde...

      GEREKÇE : Dava; yardım nafakasının kaldırılması isteğine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri 8.000,00 Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2). Davada, davacı lehine kararın kesinleşme tarihinden itibaren gelecek yıllarda ÜFE artış oranıyla hükmolunan aylık 400,00 TL yardım nafakasının kaldırılmasına ilişkin talebin reddine karar verilmiş olup, dava tarihi itibariyle kaldırılması talep edilen aylık 400,00 TL nafakanın ÜFE artışı ile dava tarihinde ulaştığı aylık nafaka üzerinden yıllık reddedilen nafaka miktarı 8.000,00 TL'yi geçmemektedir. Hüküm, reddedilen yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir....

      Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Somut olayda; tarafların 2009 yılında anlaşmalı olarak boşandıkları, 18/11/2008 tarihli protokol uyarınca davacının müşterek çocuk için aylık 500 TL. ödemeyi kabul ettiği, boşanma neticesinde müşterek çocuk 2007 doğumlu Kayra lehine aylık 500 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, davacının işlerinin bozulması nedeniyle nafaka ödeyemeyecek hale geldiği gerekçesi ile bu davayı açtığı anlaşılmaktadır....

        Buna göre; red edilen nafaka indirim miktarı aylık 394,00- TL'dan yıllık 4.728,00- TL olup kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Karar tarihi itibarıyla red edilen nafaka indirim miktarı yıllık sekizbin -TL'nı geçmemektedir. Hüküm, red edilen nafaka indirim miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir. (6100 sayılı HMK m.352) Açıklanan nedenlerle, red edilen nafaka arttırım miktarı itibarıyla mahkeme kararı kesin olduğundan davacı-davalının istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

        Mahkemece; nafaka davalarında yetkili mahkemenin küçüğün ikametgahı mahkemesi olduğu, müşterek çocuğun ikametgahının dava tarihinden sonra ...ilçesine alındığı gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddine, karar kesinleşmesinden sonra talep halinde dosyanın yetkili ve görevli... Asliye(Aile) Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava iştirak nafakasının artırılması, karşı dava ise iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılmasına ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nunda genel yetkili mahkeme 6.madde de düzenlenmiştir. Buna göre; ''Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.'' Ayrıca; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 177. maddesinde ise nafaka davalarında yetkili olan mahkeme düzenlenmiştir. Buna göre; "Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, davalı kadının işe girerek gelir elde ettiği ileri sürülerek 200.00 TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılması istenilmiş; mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.TMK'nın 176 maddesinin 3. fıkrasına göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafaka, yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararı ile kaldırılabilir. Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.Somut olayda taraflar ... 6....

            Yargıtay HGK'nun 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. HMK 352.maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabul edilebilmesi için miktar itibariyle kararın kesin nitelikte olmaması gerekir. Hangi kararların kesin olduğu HMK'nın 341. maddesinde belirtilmiştir. 6763 sayılı yasanın 41'nci maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK'nun 341/2 maddesinde ön görülen kesinlik sınırı 2021 yılı için 5.880,00 TL'ye çıkarılmıştır. Hüküm altına alınan yıllık nafaka miktarı (350 TLx12=4.200 TL) olup, İlk derece mahkemesinin hükmü yıllık nafaka miktarı itirbariyle, istinaf talebinde bulunan davacı yönünden HMK 341/2. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. HMK'nın 346.maddesi gereğince kesin olan karara karşı istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352.madde gereğince Bölge Adliye mahkemesince de istinaf isteminin reddine karar verilebilir....

            Borçlu ise cevap dilekçesinde, tüm nafaka borcunun, boşanma davasından sonra alacaklı eşe ödendiğini, bütün ödemelerin nafakaya mahsuben yapıldığını ve bu hususun ödemelere ilişkin belgelerde yazılı olduğunu beyan etmiştir. Borçlu tarafından mahkemeye ibraz edilen ödemeye ilişkin belgelerin incelenmesinde, tamamının boşanma davasından sonra, ancak nafaka ara karar tarihi olan 05.06.2015 gününden önce olduğu görülmektedir. Alacaklının, ödemelerin nafakaya mahsuben alındığı yönünde bir kabulü de bulunmadığına göre, asıl alacak yönünden itirazın kaldırılması talebinin tümden kabulüne karar verilmesi gerekmektedir. Ancak borçlunun icra müdürlüğüne vermiş olduğu dilekçede faize de itiraz etmiş olduğu görülmektedir....

              UYAP Entegrasyonu