Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur." (TMK. Madde 330/1) Türk Medeni Kanununun 330.maddesi gereğince, "Nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir, nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. Nafaka her ay peşin olarak ödenir. Hakim istem halinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir." TMK.nun 331.maddesinde göre de; durumun değişmesi halinde, hakim istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Türk Medeni Kanununun 176.maddesinin 4.bendine göre; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir."...
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş davalı yasal süre içerisinde davaya cevap vermemiştir. 06.12.2018 tarihli ön inceleme duruşmasına davalı vekili ile davacı katılmış, davacı beyanında ; " Dava dilekçemi tekrar ederim, mali müşavirim, aylık gelirim 700 TL 'ye düştü, müşterilerim azaldı kirada oturuyorum kiram aylık 1.500 TL dir, ayrıca emekli maaşım var 1900 TL emekli maaşı alıyorum, kızımla beraber yaşıyorum, çocuğumun masrafları arttı çok da başarılı bir öğrencidir 12 yıldır nafaka arttırılmadı, sürekli karşı dava açtı, nafakayı bir süre ödemedi, üzerime kayıtlı hiçbir mal varlığı yoktur, ben nafakanın aylık 3000 TL' ye çıkartılmasını istiyorum, kızım Çamlıca Anadolu Lisesi'nde okuyor, sulh olma durumu yoktur, Kadıköy Vergi Dairesi'ne bağlı çalışıyorum" demiştir....
TMK'nun 175.maddesine göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.'' TMK'nun 176/4. maddesine göre de; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Yargıtay yerleşik uygulamasına göre nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
çocuğun giderlerini karşıladıklarını, müvekkilinin kazanmış olduğu mal rejimi davasından sonra davacı taraf dava yoluna başvurduğunu, yaklaşık 7 sene boyunca herhangi bir uyuşmazlığa yol açmayan nafaka miktarının, mal rejimi davasının kaybedilmesi sonucunda açılması davacı tarafın iyiniyetten yoksun hareket ettiğini gösterdiğini, davacı tarafın müvekkilinin fazlasıyla ödemiş olduğu geriye dönük nafaka tutarlarının tahsili amacıyla Araklı İcra Müdürlüğünün 2022/210 E. sayılı takip dosyası ile icra yoluna başvurduğunu, bu hususun bile tek başına davacı tarafın iyiniyetli olmadığını gösterdiğini, müvekkilinin ödemekte olduğu birikmiş nafaka borcu bulunduğunu, müvekkilinin icraya konu nafaka bedelini daha önceden ödemiş olduğu halde, havale işleminde nafaka ödemesine ilişkin herhangi bir açıklama olmaması nedeniyle bu ödemeleri tekrar yaptığını, müşterek çocuk lehine hükmedilen 2.500,00....
Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....
Lehine nafaka takdir edilen çocuk için reddedilen nafaka miktarı yıllık (200,00.-TLx12) 2.400,00.-TL'dir. Somut olayda; davacı taraf reddedilen iştirak nafakası nedeniyle hükmedilen vekalet ücreti (2.400,00.-TL) yönünden istinaf isteminde bulunmuş olup, istinaf konusu edilen miktar hükmün verildiği tarih itibariyle öngörülen kesinlik sınırının altındadır. Bu durumda, hüküm tarihi itibariyle kesin olduğu yasada açıkça belirtilen bu karara karşı istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulamaz....
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı kadının nafaka miktarına yönelik istinaf talebinin REDDİNE, davalı erkeğin yıllık ÜFE artışına yönelik istinaf talebinin REDDİNE, davalı erkeğin nafaka miktarına yönelik istinaf talebinin KISMEN KABULÜ İLE, ilk derece mahkemesi kararının 1,4,5,7.bentlerinin KALDIRILMASINA, -Davacının nafaka artırım davasının KISMEN KABULÜ İLE, İstanbul Anadolu 15....
Birleşen dava yönünden; usulüne uygun dayanılan vakıa ve deliller, TMK 328 ve 364.maddeler dikkate alındığında davacının babası olan davalının davacıya karşı nafaka yükümlülüğü mevcuttur. Birleşen dava yardım nafakası davası olduğu halde nafaka artırım davası gibi karar verilmesi doğru görülmemiştir. Yardım nafakasına hükmedilmesi doğrudur, ancak ilk derece mahkemesince takdir edilen nafaka miktarı çocuğun yaşı, okul durumu, ihtiyaçları, tarafların ve davacıya karşı nafaka yükümlülüğü de bulunan annenin dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumları karşısında azdır. Davacı taraf nakafaya yıllık artış uygulanmasını talep etmiş, ilk derece mahkemesince bu konuda olumlu olumsuz karar verilmemesi doğru görülmemiştir....
Davacı ( kadın )vekili istinafa cevap ve katılma yoluyla istinaf dilekçesinde, Üfe artış taleplerinin reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, belirlenen nafaka miktarının az olduğunu belirterek nafakanın ıslah dilekçesi gibi 500 Euro olarak belirlenmesine ve yıllık Üfe artışı uygulanmasını, karşı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, velayeti annede olan müşterek çocuk için iştirak nafakasının artırımı davasıdır. TMK.nun 182. maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. TMK.nun 330.maddesindeki düzenleme, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir, şeklindedir. TMK'nun 331.maddesi uyarınca da; durumun değişmesi halinde hakim nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırabilir....
Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....