Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi " nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6100 sayılı HMK'nın 341/2 maddesine göre karar tarihi itibariyle miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar karar tarihi itibariyle 17.830,00- TL' dir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı, davalı tarafça istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı taraf kendi adına yardım nafakasının artırılmasını talep etmiştir....

TMK'nın 331. maddesi gereğince durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Yasada nafakanın yeniden belirlenebilmesi için belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. Buna göre, mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı zorunlu kılması gerekmektedir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamalarına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; nafaka TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; Zonguldak 1....

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yardım nafakasının, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olmasına, TMK'nun 364/son maddesinin yollamasıyla 328.maddesinde çocuk ergin olmasına rağmen eğitimi devam ediyorsa ana ve babanın bakım görevinin çocuğun eğitimi sona erinceye kadar devam edeceğinin hükme bağlanmasına, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yardım nafakasının niteliği, davalının gelir durumuna göre, davalının yerinde bulunmayan istinaf itirazının esastan reddine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Yargıtay HGK'nın 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı tarafından aylık 400 TL iştirak nafakasının aylık 1200 TL ye yükseltilmesi, aylık 550 TL yoksulluk nafakasının aylık 1200 TL ye yükseltilmesi talep edilmiş, mahkeme tarafından iştirak nafakasının aylık 500 TL artırımı ile aylık 900 TL ye yoksulluk nafakasının aylık 650 TL artırımı ile aylık 1200 TL sına yükseltilmesine hükmedilmiş, karar davalı tarafından istinaf edilmiştir. Kabul edilen nafaka artırım miktarı yıllık 8.000,00 TL nin altında olduğundan ( yoksulluk için 650*12=7800 TL iştirak nafakası için 500*12=6000 TL) karar davalı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir....

Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. 28/11/1956 tarih ve 15E-15K sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder....

-TL olarak belirlendiğini, davalının yalnızca 5 ay nafaka ödediğini, başkaca nafaka ödemesi yapmadığını, 140,00.-TL nafakanın davacının günlük ihtiyaçlarını karşılamaya yetmeyeceğinin ortada olduğunu, davacının reşit olan iki kız çocuğu ile aynı evde yaşadığını, hiçbir gelirinin olmadığını ve geçimini sosyal yardımlar ile sağladığını, davacının boşandıktan sonra davalıdan yardım alamadığını, davalının şu an emekli olduğunu, davacının boşanma nedeniyle yoksulluğa düştüğünü, davacının maddi durumunun kötü olduğunu, davacıya yargılama süresince tedbiren 1.000,00.-TL tedbir nafakası istediğini, kararın kesinleşmesi ile tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesini istediklerini belirterek, öncelikle adli yardım talebinin kabulüne, aylık 1.000,00....

DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle;Taraflar Samsun 2....

Aile Mahkemesinin 2015/734 Esas 2016/178 Karar sayılı ilamı ile 2.000,00 TL nafaka bağlandığını, hükmedilen 2.000,00 TL yardım nafakasının davacı Bilgi Üniversitesinde okuduğu süre boyunca babası tarafından ödendiğini ancak davacının yüksek lisana başladığını ve halen okumaya devam ettiğini, davalının çocukları İnci ve Elif'in yurt dışında eğitim almakta olduklarını, Davacı T2 İtalya'da Universia Ca'Foscari Venezia, Ekonomi ve Finans Bölümünü kazandığını, diğer Davacı T1 ise İtalya'da Milano Accademia Di Belle Arti di Brena sanat okulunu kazandığını ve eğitimine orada devam ettiğini, bu nedenle Davacı Elif lehine takdir edilen yardım nafakasının 1.950,00 TL artırılarak aylık 3.000,00 TL'ye çıkartılmasına, Davacı İnci lehine takdir edilen yardım nafakasının 1.500,00 TL artırılarak 3.500,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Tüm dosya kapsamı ile; İştirak nafakasının artırımı kararına ilişkin yapılan istinaf başvurusunda; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 331 nci md.ne göre"...durumun değişmesi halinde hakim,istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır". Yine aynı yasanın 176/4 ncü maddesi/fıkrasına göre de"...Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir"....

Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

UYAP Entegrasyonu