Münhasıran açılan tedbir nafaka davasında kadın kendisi için 750 TL tedbir nafakası talep etmiş olup, talep edilen nafakanın yıllık miktarı 9000,00 TL olup, karar tarihinde kesinlik sınırı olan 72.070,00 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir. Açıklanan nedenle, kadının tedbir nafakası davasının reddine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Taraflarca evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK m. 166/1) dayalı olarak karşılıklı boşanma davaları ikame edilmiş, ilk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, kadının tamamen kusurlu olduğu kabul edilerek; kadının boşanma davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile boşanmaya ve fer'ilerine ilişkin hüküm kurulmuştur....
Davacı-karşı davalı kadın tarafından açılan bağımsız nafaka davasında talep edilen yıllık nafaka miktarı 36.000 TL olup, bölge adliye mahkemesince nafakaya yönelik verilen karar miktar bakımından kesindir....
Bundan ayrı; davacı tarafından talep edilen nafakanın niteliği itibari ile tedbir nafakası olmasına rağmen, hükümde davacı için karar verilen nafakanın ‘yoksulluk’ ve müşterek çocuklar için karar verilen nafakanın ‘iştirak’ nafakası olarak nitelendirilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tedbir nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı kadın için aylık 175 TL tedbir nafakasına karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayrı yaşamda haklılık nedenine dayalı olarak açılmış, tedbir nafakası talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Davacının temyiz itirazlarına gelince; Türk Medeni Kanunu'nun 197.maddesine göre, ayrı yaşamakta haklı olan eş diğer eşten tedbir nafakası isteminde bulunabilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenlemeler gereği eşler evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında katılmak zorundadırlar (TMK.madde 186/son). Buna göre evlilik birliğinin ortak giderleri olan kira, elektrik, yakıt, su ve benzeri giderlere davalı eş katılmak zorundadır....
olarak nafaka bağlanmasına, davalının gayrimenkulüne tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 21.03.2019 tarihli celsede davacı ve çocuk için talep edilen tazminat talepleri dosyadan tefrik edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, davacı kocanın ilk nafakanın hükmedildiği tarihe göre gelirinde azalma olduğu, nafaka ödemekte zorlandığı ... sürülerek tedbir nafakasının kaldırılması talep ve dava edilmiştir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Kaldırılması istenen tedbir nafakası davalı kadının ayrı yaşamaktaki haklılığına ilişkin olarak verilmiştir....
(YHGK 11.4.2007, E. 2007/12-179, K. 2007/198), (YHGK 19.01.1974; YHGK 01.05.1991) Diğer taraftan tedbir nafakası Türk Medeni Kanunu'nun 197.maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre ayrı yaşamakta hakkı olan eş diğer eşten tedbir nafakası isteminde bulunabilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenlemeler gereği eşler evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında katılmak zorundadırlar (TMK madde 186/son). Buna göre evlilik birliğinin ortak giderleri olan kira, elektrik, yakıt, su ve benzeri giderlere davalı eş katılmak zorundadır. Bu bağlamda; tedbir nafakası miktarı tayin edilirken, birliğin giderlerine katılmada eşlerin "ekonomik güçleri" ile müşterek yaşam sırasında davalının eşine sağlamış olduğu yaşam düzeyi dikkate alınmalı, hakim; eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyelerinin ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmelidir....
Bu gerekçelerden hareketle, davalı-davacı vekilinin kadının kısmen kabul edilen tedbir nafakası davasına, davalı-davacı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasına ve miktarına, yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, bununla ile ilgili ilk derece mahkemesi kararının 2 nolu hüküm fıkrasının tamamen kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-2 m.si gereğince bu konuda yeniden karar vermek gerektiğinden, davacı-davalı kadının tedbir nafakası davasının kısmen kabulü ile 18/03/2019 nafaka dava tarihinden itibaren davacı-davalı kadın yararına aylık 600 TL tedbir nafakasının (17/12/2019 tarihli celsede davacı-davalı kadın yararına hükmedilen aylık 500 TL tedbir nafakası ile tereddüte yol açmamak kaydıyla ve tahsil edilenler var ise mahsubuna) davalı-davacı erkekten alınarak davacı-davalı kadına verilmesine, fazlaya yönelik talebin reddine karar vermek ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Tamamen kusurlu eş lehine yoksulluk nafakası ve maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceğinden mahkemece davalı kadının yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davalı kadının kusur belirlemesine, reddedilen yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Kadının reddedilen tedbir nafakası talebi yönünden; Davalı kadın aylık 500,00 TL tedbir nafakası talebinde bulunmuş, ilk derece mahkemesince ara karar ile kadının tedbir nafakası talebi hakkında olumlu olumsuz hüküm kurulmamış, nihai karar ile davacı erkeğe yüklenecek kusur bulunmadığı gerekçesiyle davalı kadının türü açıklanmaksızın nafaka talebi de reddedildiğinden, tedbir nafakası isteminin de reddedildiğinin kabulü gerekmiştir....