Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişkin davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm 1. fıkrasında yer alan “...davacı kadına 150,00 TL tedbir nafakası takdir edilmesine,” ifadesinin çıkartılarak yerine “...davacı kadın lehine 250,00 TL tedbir nafakası takdir edilmesine” ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 16.04.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadının talep ettiği nafakanın boşanma davası sebebiyle alınması gereken tedbirler kapsamında kalan tedbir nafakası (TMK m. 169) niteliğinde olduğunun ve davacının Türk Medeni Kanununun 197. maddesi uyarınca harcı verilerek açılmış ayrı müstakil bir tedbir nafakası davasının bulunmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı ... 19.10.2016 tarihli dilekçesiyle kadının açtığı tedbir nafakası davasına yönelik temyiz isteminden feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz dilekçesinin tedbir nafakası davasına yönelik olarak reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-davacı ... 19.10.2016 tarihli dilekçesiyle açtığı boşanma davasından feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün boşanma davası yönünden bozulması gerekmiştir....

        Ancak, davacı ... ile davalı ... evli olup, ayrı yaşamda haklılık nedeniyle davacı ile ergin olmayan müşterek çocuk için nafaka talebinde bulunulmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle istenilen nafakalar tedbir nafakası niteliğindedir(TMK. md. 197). Mahkemece, hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek davacı ile müşterek çocuk için hüküm altına alınan nafakaların “yoksulluk” ve “iştirak” olarak adlandırılması usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, kanuna aykırı olan bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının ... ve .... bentleri çıkartılarak yerine “Davanın kısmen kabulü ile karar tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı ... için 350 TL tedbir, müşterek çocuk ........... için ise 150 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 04.....2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....

          Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kadının ihtiyaçları, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekmektedir. Bu nedenle davalı- davacının tedbir nafakası davasının reddine yönelik istinaf isteminin kabulü ile HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca tedbir nafakası konusunda yeniden karar verilerek davalı- davacı lehine tedbir nafakası dava tarihinden itibaren aylık 400 TL tedbir nafakasına, nafakanın davacı- davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, mükerrer olmamak üzere karar verilmiştir....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından fiili ayrılığa dayalı açtığı boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi ve kadının kabul edilen bağımsız tedbir nafakası davası yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin TMK 166/1-2. maddesince kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tedbir nafakasının miktarı ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen ek madde 1...

            Davacı-karşı davalı erkek vekili, kararı münhasıran davalı-karşı davacı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası, davalı-karşı davacı kadın vekili ise; erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur tespiti, kadının reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası istemleri, erkek yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının miktarı yönünden istinaf ettiğinden, davalı-karşı davacı kadının kabul edilen boşanma davası istinaf kapsamı dışında kalarak taraflar arasındaki boşanma hükmü kesinleşmiştir. Bu sebeple, istinaf edilmeksizin kesinleşen hususlar yönünden yeniden hüküm tesisi mümkün olmamıştır....

            Nafaka takdirinde, davacının istemin tedbir nafakası olması ve eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesinin ayrı yaşama halinde de korunması gerektiği düşünüldüğünde, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, tüm dosya kapsamı, nafakanın niteliği ve özellikle davalının tesbit edilen mevcut gelir durumuna göre mahkemece takdir edilen nafaka miktarları az olup, Türk Medeni Kanununun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Eldeki davada talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre tedbir nafakası mahiyetindedir. Mahkemece; nafaka türünün nitelendirilmemesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; davanın ayrı yaşama nedenine dayalı bir tedbir nafakası davası olarak nitelendirilmeyip yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiştir. Ayrıca tedbir nafakasının başlangıç tarihinin ise yerleşik Yargıtay uygulaması da dikkate alınarak dava tarihi olarak belirlenmesi gerekmektedir....

                Tarafların gerçeklesen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve özellikle davalının gelirine göre takdir edilen tedbir nafakası miktarı hak ve nesafete uygun olmayacak şekilde düşüktür. Tedbir nafakası miktarının tayin edilmesinde davalının geliri ve tarafların birlikte yaşadıkları sırada davalının yaşadığı geçim şartlarının dikkate alınması gerekir. ... Mahkemece; davacı tarafın geçimi ve bakımı için gerekli, davalının geliri ile orantılı olacak şekilde, TMK'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak, daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır....

                  UYAP Entegrasyonu