"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki "boşanma" ve "nafaka" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davacı-davalı (koca) tarafından, birleştirilen nafaka davası yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından ise nafakanın miktarı ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle koca tarafından açılan boşanma davası reddedilip, kadının açtığı birleştirilen nafaka davası kabul edilerek, kadın lehine tedbir nafakasına hükmedildiğine göre, "kararın kesinleşmesinden sonra devamına" karar verilmiş olan nafakanın, yoksulluk değil, Türk Medeni Kanununun 197. maddesine göre tayin edilen tedbir nafakası olduğunun kabulü gerekmesine göre, davacı-davalı (koca)'nın bu yöne ve diğer yönlere ilişkin temyiz...
-2- Ancak, davacı ve davalı evli olup, ayrı yaşamda haklılık nedeniyle davacı ile müşterek çocuk için nafaka talebinde bulunulmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle istenilen nafakalar tedbir nafakası niteliğindedir(TMK. md. 197). Mahkemece, hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek davacı ile müşterek çocuk için hüküm altına alınan nafakaların karar kesinleşinceye kadar tedbir, karar kesinleştikten sonra “yoksulluk” ve “iştirak” nafakası olarak ödenmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Somut olayda davacı-davalı kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanunu’nun 197. maddesi kapsamındaki tedbir nafakası davasında, bölge adliye mahkemesince davacı-davalı kadın yararına aylık 300 Türk lirası, ortak çocuk yararına da aylık 300 Türk lirası tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Davacı-davalı kadın ve ortak çocuk yararına hükmedilen bir yıllık nafaka miktarı göz önüne alındığında bölge adliye mahkemesinin bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik kararı kesindir. Bu nedenle erkeğin; bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davalı-davacı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
HD'nin 02.07.2009 tarih ve 2008/10835 E, 2009/13052 K sayılı ilamıyla sadece davacı kadın yararına takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakasının fazla bulunması nedeniyle bozulmuş, bozmadan sonra 07.10.2010 tarihli duruşmada davacı kadının yoksulluk nafakası ve tedbir nafakasından vazgeçtiğini beyan etmesi üzerine Mahkemece vazgeçme nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ve anılan bu karar temyiz edilmediğinden 19.02.2013 tarihinde kesinleşmiştir. İcra takibi 16.07.2012 tarihinde başlatılmış ise de bozma ilamından sonra duruşmada yoksulluk nafakası ve tedbir nafakasından vazgeçildiğinden artık kadın yönünden nafaka alacağı talep edilemez. Öte yandan müşterek çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ise bozma kapsamı dışında kaldığından kesinleşmiştir....
Davacı-davalı kadın tarafından açılan ve birleştirilen bağımsız nafaka davasında talep edilen yıllık nafaka miktarı 7.200 TL olup, bölge adliye mahkemesince nafakaya yönelik verilen karar miktar bakımından kesindir. Bu nedenle davacı-davalı kadının birleşen tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı-davalı kadının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
30.11.2016'dan geçerli olmak boşanma dosyasında verilen tedbir nafakası ile mükerrer ödemeye sebebiyet vermemek koşuluyla aylık 250 TL tedbir nafakasına, çocuk yararına birleşen dava tarihi olan 30.11.2016 tarihinden geçerli olmak boşanma dosyasında verilen tedbir nafakası ile mükerrer ödemeye sebebiyet vermemek koşuluyla aylık 200 TL tedbir nafakasına hükmolunmuştur....
Mahkemece boşanmaya neden olan olaylarda davacı-davalı erkek tamamen kusurlu bulunduğuna göre, davalı-davacı kadının, birleşen tedbir nafakası(TMK mad. 197) davasında da ayrı yaşamakta haklılığını kanıtladığının kabulü gerekir. Durum böyleyken davalı-davacı kadının tedbir nafakası davasının da kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple tedbir nafakası davası yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, bozma sebebine göre tedbir nafakası davasında vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.10.2015 (Çrş.)...
Davanın reddini isterim demiş; daha sonraki duruşmada 750 TL nafaka ödeyecek gücünün olmadığını, davayı kabul etmediğini, davacı ile ayrı yaşadıklarının doğru olduğunu, davacı tarafın ailesi kaldığı sürece onunla aynı evde yaşamalarının mümkün olmadığını savunarak, makul bir miktarın nafaka olarak verebileceğini beyan etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı lehine aylık 350 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, ayrı yaşamda haklılık nedenine dayalı olarak açılmış, tedbir nafakası talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 197.maddesine göre, ayrı yaşamakta haklı olan eş diğer eşten tedbir nafakası isteminde bulunabilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenlemeler gereği eşler evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında katılmak zorundadırlar (TMK.madde 186/son)....
Buna dayanılarak, ayrı yaşayan ve lehine nafaka hükmedilen eşin nafaka alacağı, çeşitli sebeplerin varlığı halinde kaldırılabilir, miktarı azaltılabilir veya arttırılabilir, daha önce hükmedilmediği durumda talep üzerine şartları oluştuğunda nafakaya da hükmedilebilir. Tedbir nafakasının artırımı davasının açılması belirli zamanın geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilir (Yargıtay 3. HD. 26.09.2016 tarih E.2016/10796- K.2016/11189 vb.). Bağımsız tedbir nafakası davasında (TMK m.197), boşanma davası sırasında verilen tedbir nafakasından (TMK m.169) farklı olarak, lehine nafakaya hükmedilebilecek eşin talebi gerekir. Re’sen nafakaya hükmedilemez. Boşanma davasında verilecek tedbir nafakası boşanma davasında verilen kararının kesinleşmesine kadar devam eder iken, bağımsız tedbir nafakası davasında verilen tedbir nafakası tarafların boşanmalarına kadar fiili ayrılık devam ettiği sürece devam eder....
Bu sebeple davacı-davalının, kadının kabul edilen nafaka davasına yönelik katılma yoluyla temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı-davalı erkeğin reddedilen manevi tazminat talebine yönelik temyiz itirazları ile davalı-davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b)Mahkemece kadın tarafından açılan dava Türk Medeni Kanununun 169. maddesine dayalı tedbir nafakası olarak nitelendirilmiş ve bu nedenle kadın lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş ise de; dava Türk Medeni Kanununun 169. maddesine dayalı olmayıp, 197. maddesine dayalı bağımsız tedbir nafakası niteliğindedir.Yargılama giderleri haksız çıkan taraftan alınır....