WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yine Afşin Sulh Hukuk mahkemesi’nin 2009/255-402 sayılı veraset belgesi istemli davada, nüfus kaydı bulunmayan “Emine Sağınak’a” ait veraset belgesi verilmiştir. Tapuda kaydı düzeltilmesi istenilen davacıların murisi “...’ın” nüfusa kayıtlı olmadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu nedenle, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 31. ile Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 72. maddeleri uyarınca, kaydı düzeltilmesi istenen “... kızı, ...k”ın doğum ve ölüm kaydının nüfus kütüğüne işlenmesi için davacılara süre verilmelidir. Nüfusa kaydı sağlandıktan sonra, tapu ve nüfus kayıtları arasında bağlantı ve tutarlılık bulunduğunda davanın kabulüne, aksi halde davanın reddine karar verilmesi yerine, nüfus kaydı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Kabule göre de, Afşin 2....

    Bu istek dikkate alındığında, doğum ve ölüm vukuatının nüfus kütüğüne tescilinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek; Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 7. maddesinin birinci fıkrası uyarınca dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, davaya bakılıp nüfus kütüğündeki tescil tarihi ile düzeltilmesi istenilen yaşı dikkate alınıp bir kişinin doğmadan nüfusa kaydının yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmesi yerinde değil ise de sonuç itibariyle doğru olan ret kararının yukarıda açıklanan görev yönüne ilişkin gerekçeyle ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 02.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgilerinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet tapunun tesciline dayanak yapılan işlemde düzeltimi gerektirir bir hata yapılmamışsa, bu hatanın tüzüğün 87. maddesi uyarınca ilgilisinin başvurusu üzerine o maddedeki konular araştırılarak idarece düzeltilmelidir. Mahkemece, talep de olmadığı halde tapu kayıt malikinin nüfusa kayıtlı olduğu yer ile doğum tarihi ve anne adının da tapu kütüğüne yazılmak suretiyle tapu kaydının düzeltilmesine karar verilmesi doğru olmadığından karar bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte yazılı nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ( 2.) bentte yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 20.6.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Dava, nüfusa kayıtlı olmayan, dolayısı ile nüfusta sadece isim olarak kayıtlı kişinin davacının murisi olduğu ile adı geçeninin üstsoy ve altsoyu ile bağ kurularak nüfusa tescili istemine ilişkindir. Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, davacı Meryem'in annesi olan Gülüzar ile bir kısım davalıların murisi İsmet'in nüfus kayıtlarında anne adları Ayşe olarak yazılı ise de; Ayşe ile evlatları oldukları ileri sürülen Gülüzar ile İsmet arasında anne-evlat bağı bulunmadığı gibi Ayşe'nin de nüfusa kayıtlı olmaması sebebi ile anne-babasının kim olduğu belli olmadığı anlaşılmaktadır. Somut olayda birden fazla talep mevcut olup ilki; nüfusa kayıtlı olmayan Ayşe'nin İsmet ve Gülüzar'ın annesi olduğunun tespiti; ikincisi, Ayşe'nin Osman ve Hatice kızı olduğunun tespiti ve son olarak da, kayıt dışı yaşayıp öldüğü ileri sürülen Ayşe Öz'ün, Osman ve Hatice kızı olarak 1903 doğum ve 1983 ölüm tarihi ile nüfusa tescil edilmesi istemlerine ilişkindir....

        doğrultusunda bir karar verilmesi yerine, adı geçenin nüfusa kayıtlı olmadığı ve nüfusa kaydın idari görev olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir." denilmiştir....

        Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin ve Nüfus Hizmetlerine ait Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönergesinin üçüncü bölümlerinde saklı nüfus olayı düzenlenmiş olup, saklı nüfus olduklarını iddia edenlerin aile kütüklerine tescil için müracaat makamları ve uygulanacak esaslar belirlenmiştir. Mahkemece, nüfusta kaydı bulunmayan davacıya, saklı nüfustan aile kütüğüne tescili için gerekli süre verilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Somut olayda ilk derece mahkemesince, "doğum ve ölüm olaylarında nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı nüfus hizmetleri kanunun 15,31 ve 33 maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeden kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanan kişinin nüfusa tescili dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem netiliğindedir. Nüfus hizmetleri kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmeliğin 4/z-f maddesine göre 18 yaşını tamamlayıncaya kadar herhangi bir nedenle aile kütüğüne geçirilmemiş olan kişiler saklı nüfustan sayılır....

          ın nüfus kaydı ile yaşadığını bu kayıt üzerinden evlendiğini ve çocuklarının bu kayda dayanılarak kardeşi ...'ın nüfus kütüğüne kaydının yapıldığını ileri sürerek ... ile olan evliliğinin tespiti ile evliliğini ve bu evlilikten dünyaya gelen çocukları ..., ... ve ...'in kendi hanesine taşınmasını istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkili ...'nin nüfus kütüğündeki ... kimlik numarası ile kayıtlı olmasına karşın yanlışlıkla nüfus idaresince ... ismi ile kendisine nüfus cüzdanı verildiğini ve bu kimlikle 1962 yılında ... adındaki kişi ile evlendiğini, bu evlilikten ..., ... ve ... adında üç çocuğunun dünyaya geldiğini ileri sürerek ... olarak kayıtlı olmasına rağmen resmi işlemlerde ve kimliğinde ... yazılı olan kişinin kendisinin (...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar, dava dilekçesinde; ... ve eşi ..’nın üzerinde kayıtlı olan 17.11.2009 tarihinde bekar olarak ölen ...'nın gerçekte kendi çocukları olduğunu ileri sürerek, dedesi ve babaannesi üzerindeki kaydının iptali ile kendi çocukları olarak nüfusa tescili suretiyle nüfus kaydının düzeltilmesini istemişler; mahkemece, "idari işlemle düzeltmenin mümkün olduğu" gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, karar davacılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Nüfus kütüklerinde kişinin T.C. kimlik numarası, kişinin adı, soyadı, cinsiyeti, baba ve ana adı ile soyadları, doğum yeri ile gün, ay ve yıl olarak doğum tarihi ve kütüğe kayıt tarihi, evlenme, boşanma, soybağının kurulması veya reddi, ölüm, vatandaşlığın kazanılması veya kaybedilmesi, kişinin kayıtlı bulunduğu il, ilçe, köy, mahalle adı, cilt, aile ve birey sıra numarası, kişisel durumda meydana gelen değişikliler veya yetkili makamlarca yapılan düzeltmeler, medeni hali, yerleşim yeri adresi gibi kişisel bilgiler yer alır.(5490 s.NHK. m. 7). 5490 sayılı NHK 35.maddesi hükmüne göre, "Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. "....

              UYAP Entegrasyonu