Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI: Damga Vergisi Kanunu'nun Ek 2. maddesinde belirtildiği şekilde bir kamu kurumu ve kuruluşu tarafından yerli ve yabancı firmaların ayrı ayrı veya birlikte iştirakine açık olarak ihaleye çıkıldığı ve üç adet yabancı firmanın ön yeterlikten geçtiği, bir adet yabancı firmanın da ihaleye katıldığını, dosyada bulunan "Ön Yeterlik Değerlendirme Sonucu Tutanağı"nın tetkikinde görüleceği üzere 3 adet yabancı firmanın ihaleye katıldığını ve yeterlikten geçtiğini, bunlardan iki tanesinin ortaklık olarak, üçüncü firmanın da tek başına ihaleye katıldığını, bu durumda davalı idarenin sözünü ettiği Ek 2. maddenin 4. fıkrasında yer alan "uluslararası ihale" tanımına uygun olarak ihaleye 3 adet yabancı firmanın katıldığının ihtilafsız olduğunu, söz konusu Kanun hükmünün hukuka ve Anayasaya karşı olan durumunun açıklığa kavuşması amacı ile dava dosyasının Anayasa Mahkemesine gönderilmesini talep ettikleri halde bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, ödenen damga...

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; tarafların boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi şartlarının oluşup oluşmadığı, eksik inceleme bulunup bulunmadığı, noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 5718 sayılı Kanun'un 50 nci, 52 nci, 54 üncü ve 58 inci maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

      ana yüklenici firmaların (alt yükleniciler hariç) yapacakları teslim, hizmet ve faaliyetlerin damga vergisinden müstesna olduğu; 4. fıkrasında; bu maddenin uygulanmasında, uluslararası ihalenin; Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yerli ve yabancı firmaların ayrı ayrı veya birlikte iştirakine açık olarak çıkarılan ve yabancı firmalarca da teklif verilen ihaleyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır....

        Tanıma ve tenfiz davalarının niteliği gereği yabancı mahkeme kararlarının esasının tetkik edilmesi yapılan maddi ve hukuki tespitlerin doğruluğu ve yanlışlığının, tahkim sözleşmesinin, imzanın, ehliyetin, savunma hakkının ve tebligat usulünün yeniden incelenmesi mümkün olmayıp karar ancak kanunda belirtilen şartlar dahilinde yabancı hükmün tenfizinin Türk kamu düzenine aykırı sonuçlar meydana getirip getirmeyeceği yönünden incelenebilir. Yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi hakkında mevzuat 5718 Sayılı MÖHUK ile Türkiye'nin de imzalayıp onayladığı yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi hakkındaki 10/06/1958 tarihli New York Konvansiyonudur. 5718 Sayılı MÖHUK 60.maddesine göre kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış veya taraflar için bağlayıcı olan yabancı hakem kararları tenfiz edilebilir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı erkeğin kabul edilen davası ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ilişkin davalar, basit yargılama usulüne tabidir (HMK m. 316). Basit yargılama usulüne tabi davalarda, mahkeme mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir (HMK m. 320/1). Şu halde basit yargılama usulüne tabi bir işin duruşmasız incelenebilmesi evvela kanunen mümkün olmalıdır. Yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ilişkin davalar kamu düzeniyle doğrudan ilgili olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Davanın bu niteliği, duruşmalı inceleme yapılmasını, delil toplanmasını ve ayrıntılı araştırmayı gerekli kılmaktadır....

            KARŞI OY: 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36/1-b madde ve bendinin birinci cümlesinde aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği, aynı bendin son cümlesinde ise nüfus müdürlüğünün soyadı değişikliğinde eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzelteceği öngörülmüştür. Dosya içindeki nüfus kaydında davacıların soyadının ... iken ... olarak değiştirildiği açıklaması yer almaktadır. Nüfus Müdürlüğünün temyiz dilekçesinde sözü edilen değişikliğin Mersin 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.10.1993 gün ve 1993/716-663 sayılı kararı ile yapıldığı belirtilmiştir. Davacının babası tarafından açılmış dava sonunda soyadının değiştirilmiş olması halinde davacı tarafından açılmış bir davadan sözedilemez....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus (Suriye Uyruklu Şahıs İle T.C. Vatandaşı Olan Şahsın Aynı Kişi Olduklarının Tespiti İstemli) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, Suriye uyruklu davacı ...'in, aynı ülke vatandaşı ... ... ile Türk vatandaşı ... ve ... kızı 01.07.1922 doğumlu ...'ün aynı kişi olduğu ile ...'ün davacının annesi olduğunun tespiti istenmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ... ... ile ...'ün aynı kişi olduğunun tespitine, ...'ün davacının annesi olduğuna yönelik isteminin ise reddine dair karar, reddedilen kısım yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yabancı uyruklu olan davacı ...'in annesi ... ... ile Türk Vatandaşı ...'ün aynı kişi olduğu ile ...'...

                Buna karşın eldeki dosyada olduğu gibi yabancı ülkede açılan ve karara bağlanan aynı tür davalarda verilen ortak olmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesine ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ve tenfizine karar verilmesi halinde Türkiye’de açılan davalar ile yabancı ülkede açılan davalarda tamamen zıt sonuçlara ulaşılacak, ayrıca Türk Mahkemelerinin emredici yasal düzenleme sonucu verdikleri çok sayıdaki karara tezat teşkil edecek yabancı mahkeme kararlarına Türkiye’de icra kabiliyeti kazandırılacak ve netice olarak bu durum MÖHUK’un 54/1-c maddesinde düzenlenen Türk kamu düzenine açık aykırılık teşkil edecektir....

                  ) yabancı mahkeme kararının tenfizinin koşulları mevcut olduğu anlaşılmakla gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....

                    Hukuk Dairesi'nin 22 O 425/08 numaralı dosyasından verilen 20/05/2010 tarihli yabancı mahkeme ilamının ve yargılama masraf tespit kararının kesinleştiğini ileri sürerek, bu kararın ve yargılama masraflarına dair masraf tespit kararlarının tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yabancı mahkeme tarafından müvekkilinin savunma hakkının ihlal edildiğini, yabancı mahkeme kararının usulüne uygun şekilde kesinleşmediğini, bu nedenle kararın tenfiz edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince uyulan bozma ilamı sonrasında yapılan yargılamada taraflar arasında görülmekte olan davanın 05.12.2019 tarihinde 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesiyle 3332 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 4. maddesi kapsamında olduğu gerekçesiyle açılan dava ile illgili karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur. Davacı vekili bu kez karar düzeltme talep etmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu