İdaresi Genel Müdürlüğü'ne bildirileceği, yabancıların kayıt bilgilerinin doğum, ölüm, evlilik, boşanma, gönüllü geri dönüş gibi hallerde güncelleneceği, adres kayıt sistemine kaydedilecekleri düzenlemeleri getirilmiş, 22. maddesinde ise; Kayıt işlemleri tamamlananlara, valilikler tarafından geçici koruma kimlik belgesi düzenleneceği, geçici koruma kimlik belgesi verilenlere, 25/04/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu kapsamında yabancı kimlik numarası verileceği belirtilmiştir. 6458 sayılı Kanunun 121. maddesine dayanılarak çıkartılan Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik 17 Mart 2016 tarih ve 29656 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Somut olayımızda ise; sanığın soyut beyanı üzerinden UYAP sistemine kimlik bilgileri ... ve ... kızı ... doğumlu ... olarak girilen ... uyruklu sanık hakkında dava açılmış olduğu cihetle; bu aşamada ...'...
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; Rusya Federasyonu ile yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi konusunda ikili anlaşma bulunmadığını aynı zamanda Rusya Federasyonu ile fiili olarak da karşılıklılık bulunmadığını, bu nedenle tenfizinin mümkün olmadığını, davacının teminat yatırma zorunluluğunun bulunduğunu, yabancı hakem kararlarının tenfizinde görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. III....
Mahkemece,yabancı mahkeme kararı ve tercümesinin sunulduğu ve kararın 14.10.2002 tarihinde kesinleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 2025 yılına kadar geçerli olduğunu belirleyen yabancı mahkeme kararın tanınmasına ilişkindir. Yabancı mahkeme kararlarının tanınması 2675 sayılı Milletlerarası ... Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK) nun 42. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddeye göre, yabancı mahkeme ilamının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı kararının tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Ancak, tanımada anılan yasanın 38.maddesinin (a) ve (d) maddelerindeki şartlar aranmayacaktır. Ayrıca, yabancı mahkeme kararına dayanarak Türkiye de bir idari işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanacaktır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2021 NUMARASI : 2021/296 ESAS - 2021/407 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Yabancı Mahkeme Kararlarının Tenfizi-Tanınması İstemli) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı davacılar tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar T6 ve T8 nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. SAVUNMA: Davalılar cevap dilekçesi vermemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili; ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi istemiyle, istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Somut olayda, yukarıda belirtilen düzenleme ışığında babalık hükmüne dair mahkeme kararı, davacı tarafça nüfus müdürlüğüne iletildiği takdirde nüfus müdürlüğünün, davacının vatandaşlık durumunun tespiti için mahkeme kararını İçişleri Bakanlığı'na göndermesi ve Bakanlığın kararı doğrultusunda işlem yapması gerektiği, davacının babalık hükmünün nüfus kütüğüne geçirilmesine ilişkin talebinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek dava dilekçesindeki tescil talebi yönünden hukuki yararı olmaması sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı bulunmuş kanun yararına bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 363/1. maddesine dayalı kanun yararına temyiz isteğinin yukarıda açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA oy birliğiyle karar verildi. 26.05.2022 (Prş.)...
Somut olayımızda ise; sanıkların Suriye vatandaşı olduğu ve kendi beyanlarına göre kimlik bilgilerinin tespit edilmiş olduğunun anlaşılması karşısında yabancı uyruklu sanıklara ait nüfus ve adli sicil kayıtlarının, sanıkların vatandaşı olduğu ülke ve gerektiğinde uluslararası kurum ve kuruluşlardan genelgeler doğrultusunda temin edilmesi gerektiği, sanıkların resmi kimlik bilgilerinin diplomatik yazışmalarla belirlenemediği takdirde soruşturma makamınca sanıkların beyanı üzerine tespit edilen kimlik bilgileri, dosya içerisindeki parmak izi ve fotoğraf kayıt formu ile sanıkların temin edilen fotoğraflarının Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne gönderilerek Geçici Koruma Yönetmeliğinin 21 ve 22. maddeleri uyarınca sanıkların Türkiye'ye kabul edilen yabancılardan olup olmadığının ve varsa yabancı kimlik numarası ile adres kayıt sistemindeki kayıtlarının tespit edilmesi, şayet kimlikleri bu şekilde belirlenmiyorsa 6458 sayılı Kanun'un 91. maddesi uyarınca çıkartılan Geçici Koruma Yönetmeliğinin 21...
Hukuk Dairesi DAVACILAR : DAVA TÜRÜ :Yargılamanın İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm nüfus kaydının düzeltilmesine dair yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 31.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 30.01.2019 tarih 2019/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 04.02.2019 (Pzt.)...
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptı tebliğ edilmiş olup, davalılar tarafından cevap verilmemiştir. 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 60-63. maddelerinde yabancı hakem kararlarının tenfizi düzenlenmiştir. Buna göre, “kesinleşmiş” ve “icra kabiliyeti kazanmış” veya “taraflar için bağlayıcı olan” yabancı hakem kararlarının tenfiz şartlarını yabancı mahkeme kararlarının tenfizi şartlarından farklı olarak ayrıntılı olarak düzenlenmiştir....
Ayrıca usulünce kesinleşmiş yabancı mahkeme kararlarının 5718 sayılı MÖHUK’un 54. maddesinde belirtilen şartlara aykırı olmadığı sürece tenfizine karar verilmesi gerekmekte olup tenfiz mahkemesince yabancı mahkeme kararının içeriği denetlenemez. Bu itibarla, mahkemece davalılara husumet yöneltilmesinde bir yanlışlık olmadığının kabulü ile işin esasına girilerek neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ayrıca usulünce kesinleşmiş yabancı mahkeme kararlarının 5718 sayılı MÖHUK’un 54. maddesinde belirtilen şartlara aykırı olmadığı sürece tenfizine karar verilmesi gerekmekte olup tenfiz mahkemesince yabancı mahkeme kararının içeriği denetlenemez. Bu itibarla, mahkemece davalılara husumet yöneltilmesinde bir yanlışlık olmadığının kabulü ile işin esasına girilerek neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....