A.. tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Talep boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme ilamının tanınmasına ilişkindir. Mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 320. maddesi uyarınca, dosya üzerinden inceleme yapılarak talebin kabulüne karar verilmiştir. Yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ilişkin davalar basit yargılama usulüne tabidir (HMK. m. 316). Basit yargılama usulüne tabi davalarda mahkeme mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir (HMK m. 320). Şu halde basit yargılama usulüne tabi bir işin duruşmasız incelenebilmesi için evvela kanunen mümkün olmalıdır. Hükmü temyiz eden dahili davalı verdiği cevap dilekçesinde yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfızi koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Mahkemesi tarafından verilen ... ve ... tarihli ve ... dosya numaralı kararların ... tarihinde müvekkili lehine kesinleştiğini belirterek bu yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına ve tenfizine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir....
Davacı yabancı mahkeme kararının tenfizine ilişkin asliye ticaret mahkemesine dava açmış, bu mahkemece asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine dosyanın gönderildiği mahkemece görevli olduğu kabul edilerek esastan inceleme yapılmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 5718 sayılı MÖHUK 51/1. maddede yabancı mahkeme kararlarının tenfizinde asliye mahkemesinin görevli olduğu belirtilmiş ancak asliye hukuk veya asliye ticaret şeklinde bir ayrıma da yer verilmemiştir. Buradaki asliye mahkemesi ibaresinin ticaret mahkemesini de kapsayıp kapsamadığı yönünden ticaret mahkemesinin görevine ilişkin yasa hükümlerine de bakmak gerekir. 6100 sayılı HMK 5/2. maddeye göre; bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere bu mahkemede bakılır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KAYIT DÜZELTİM İSTEMLİ Taraflar arasındaki davadan dolayı .... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28.02.1995 gün ve 50-3 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- İlgilisi yönünden; dava konusu taşınmazın kayıt maliki olan .... oğlu ...... adında kişi veya kişilerin nüfus kayıtlı olup olmadığı Nüfus Müdürlüğü'ne sorularak alınacak cevabi yazının evrakına eklenmesi, geri çevirme ile istenilen hususların yerine getirilip getirilmediğinin mahkeme hakimince denetlenmesi, ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sivil Hukuk Dairesi'nin 7 O 342/10 numaralı dosyasından verilen 06/06/2012 tarihli kararının ve yargılama masraf tespit kararlarının kesinleştiğini ileri sürerek, bu kararın ve yargılama masraflarına dair masraf tespit kararlarının tenfizine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, yabancı mahkeme tarafından müvekkilinin savunma hakkının ihlal edildiğini, yabancı mahkeme kararının usulüne uygun şekilde kesinleşmediğini, bu nedenle kararın tenfiz edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın 7194 sayılı Kanunun 41. maddesi kapsamında olduğu gerekçesiyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve nüfus kayıtlarına yönelik tespit davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olduğundan, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Bu bakımdan hakim re'sen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir....
Aile Mahkemesinin 2019/689 E sayılı dosyasında tanınması istenen yabancı mahkeme ilamı ile eldeki dosyada tanınması istenen yabancı mahkeme kararının aynı olduğu, Alanya 1. Aile Mahkemesinin 2019/689 E sayılı dosyasının henüz derdest olduğunu, derdestlik itirazlarının kabulü ile davanın reddini, ayrıca tanınması istenen yabancı mahkeme ilamının kesinleşmediğini, beyanla davanın reddini talep etmiştir....
KARŞI OY: 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36/1-b madde ve bendinin birinci cümlesinde aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği, aynı bendin son cümlesinde ise nüfus müdürlüğünün soyadı değişikliğinde eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzelteceği öngörülmüştür. Dosya içindeki nüfus kaydında davacının soyadının ... iken ... olarak değiştirildiği açıklaması yer almaktadır. Nüfus Müdürlüğünün temyiz dilekçesinde sözü edilen değişikliğin Kelkit Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.6.1995 gün ve 1995/40-67 sayılı kararı ile yapıldığı belirtilmiş ise de sözü edilen mahkeme kararı dosyada bulunmadığı gibi nüfus kaydında da düzeltmenin dayanağı yazılı değildir. Mahkemece bu hususta gerekli araştırma yapıldıktan sonra davacının soyadının kendisi tarafından açılmış dava sonucu değiştirilmiş olması halinde davanın reddi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, yabancı mahkemede verilen boşanma hükmünün tanıma ve tenfiz talebine ilişkindir. Yabancı mahkeme kararlarının tenfızi ve tanınması talepleri basit yargılama usulü hükümlerine göre incelenerek karara bağlanır (2675 sayılı MÖHUK m. 39/1). Davalıya, dava dilekçesinin tebliği için çıkartılan tebliğ mazbatasında davalının iki hafta içinde davaya cevap verebileceği gösterilir (HMK m. 317)....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava; yabancı uyruklu davacının, Türk vatandaşı olarak nüfusa kayıtlı davalının annesi olduğunun tespiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece açılan davanın reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106.maddesinde, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği, Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında ise, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durumun her türlü kayıtla ispat edileceği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36.maddesinin 1/c bendine göre ise tespit davalarının, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceği hükmünü içermektedir. Mahkemece verilecek tespit kararı ile vatandaşlık alma durumu yanında Türk Vatandaşı olan Jaklın Mouchatı'nın mirasçısı olma durumu da söz konusudur....