WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Nüfus kayıtlarına göre, sanığın annesi ... ile mağdurenin annesi ...'ın Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası ile diğer nüfus bilgilerinin aynı olması ve tanık ...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, nüfusta ... ile ana baba bir kardeş olarak gözüktüğünü, gerçekte ...'in annesinin ... ve ... kızı ... değil ... kızı ... olduğunu, yine ... ile baba ayrı ana bir kardeş olduklarını ileri sürerek bu durumun tesbiti ile nüfus kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesini istemiş; mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Oysa; Yukarıda da açıklandığı gibi davada hatalı olarak tescil edilen nüfus kaydının düzeltilmesi istenmiş ise de, sonucu itibariyle soybağını etkileyeceği ve bu durumun kamu düzenine ilişkin olduğu açıktır....

      Davalı kurum yetkilisi duruşmada özetle; davacının doğum tarihini 07/01/1994 olarak düzeltmek istediğini ancak kardeşlerinden Zehra Karayiğit'in doğum tarihinin 10/01/1993 olduğunu ve iki kardeş arasında 180 günden az zaman olamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARARINDA ÖZETLE: Davacının nüfus kaydındaki doğum tarihinin 07/01/1996 olduğunu, gerçek doğum tarihinin 10/01/1993 olduğunu beyan ettiğini bu nedenle dava açtığını, yerel mahkeme tarafından kemik yaş raporu aldırıldığı, kemik yaşının 22- 25 yaş aralığında olduğunun bildirildiği, davacının kardeşlerinden Hülya Karayiğit'in doğum tarihinin 15/12/1993 olduğu, davacının yaşını 07/01/1994 olarak düzeltilmesini talep ettiği, yaşının 07/01/1994 olarak düzeltilmesine karar verilmesi durumunda iki kardeş arasındaki gün sayısının 180 günden az olacağı, bunun ise tıbben mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

      ın tüm kardeş ve kardeş çocuklarını gösterir nüfus aile kaydının ilgili yerden temini ile evrak arasına konulduktan sonra yeniden Daireye gönderilmek üzere dosyanın MAHALLİNE GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20.12.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Dava dilekçesindeki anlatıma göre dava, mevcut nüfus kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı ve davacı murislerinin nüfus kayıtlarında anne bağı bulunmadığı iddiasına dayalı nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve nüfus kayıtlarına yönelik tespit davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği sonuçlara göre karar vermek zorundadır. Hemen belirtmek gerekir ki, anne yönünden soybağı doğumla kendiliğinden kurulduğundan, anne ile çocuk arasında soybağı davalarından söz edilemez. Dolayısıyla soybağı kurulması için hükme gerek bulunmamaktadır. Ancak, anne yönünden doğuran kadının kim olduğunun tespitine ilişkin dava gündeme gelebilir. Bu nedenle herhangi bir sebeple çocuğun kendisini doğuran kadının dışında bir başka kadının nüfus kütüğüne yazılmış olması, çocuk ile kadın arasında soybağı kurulduğu anlamına gelmeyecektir....

          Dava dilekçesindeki anlatıma göre dava, mevcut nüfus kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı ve davacı murislerinin nüfus kayıtlarında anne bağı bulunmadığı iddiasına dayalı nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve nüfus kayıtlarına yönelik tespit davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği sonuçlara göre karar vermek zorundadır. Hemen belirtmek gerekir ki, anne yönünden soybağı doğumla kendiliğinden kurulduğundan, anne ile çocuk arasında soybağı davalarından söz edilemez. Dolayısıyla soybağı kurulması için hükme gerek bulunmamaktadır. Ancak, anne yönünden doğuran kadının kim olduğunun tespitine ilişkin dava gündeme gelebilir. Bu nedenle herhangi bir sebeple çocuğun kendisini doğuran kadının dışında bir başka kadının nüfus kütüğüne yazılmış olması, çocuk ile kadın arasında soybağı kurulduğu anlamına gelmeyecektir....

            'un üst soyu (annesi ve babası) ile kardeşlerini ve kardeş çocuklarını gösterir şekilde nüfus kaydının ilgili nüfus müdürlüğünden, 2- ... oğlu ... 'un babası ... 'nun (tapulama tutanağına göre) alt soyunu gösterir şekilde ilgili nüfus müdürülüğünden, 3- ... 'un babası ... 'in varsa veraset ilamının ilgililerinden, Getirtilip dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahalli mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 26.10.2017 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

              nın nüfus kütüğündeki doğum tarihlerinin düzeltilmesi istenilmiş olup, ... hakkında yöntemine uygun biçimde açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden, mahkemece doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilmiş olması, 2-Mahkemece, ...'nın 20.09.1960 olan doğum tarihi 20.09.1962 olarak düzeltilmiş ise de, adı geçen kişinin nüfusa tescil tarihi 26.03.1962 dir. Bir kişinin doğmadan nüfusa tescili söz konusu olamayacağından bu şekilde bir düzeltme nüfus kayıtlarında çelişki yaratacaktır. Hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verirken bu kayıtlar arasında çelişki yaratmamak ya da hayatın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek durumunda olup bu hususa dikkat edilmeden nüfus kayıtlarında düzeltme yapılması, Doğru görülmemiştir....

                un nüfus kaydına ölü olduğunun işlendiği anlaşılmakla, mahkemece bu durumun kabulü ile ...'ın sağ olduğunun tesciline karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ancak; Davada ...'ın sağ olduğunun tespiti ile nüfus kütüğündeki ölüm kaydının iptaline karar verilmesi istenildiği gözetilerek, mahkemece ...'ın nüfus kütüğündeki ölüm kaydının iptaline de hükmedilmesi gerekirken, salt sağ olduğunun tespiti ile yetinilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Annemden ölü T1'ın da onlarla kardeş olduğunu duydum ama nüfusta başka T14 üzerine yazılmış. Köyde 2 tane tane T14 varmış nüfus kayıtlarında ki karışıklık bu sebeple olmuş, davaya bir diyeceğimiz yok, davacılar doğruyu söylüyor."...

                  UYAP Entegrasyonu