Uşağı Köyü K.evvel 926 tarih 193, Şubat 1317 tarih 23 ve Şubat 1943 tarih 7 numaralarda tapuda davacılar adına kayıtlı olduğunu ve taşınmazların üzerinin özel yetiştirilmiş orman ile kaplı sabit sınırlı ve tapulu olmasına rağmen Orman Yönetimi tarafından taşınmazların orman vasfında olduğu yönünde hareket edilerek taşınmazlara müdahale ettiğini ve davacıların taşınmazların üzerinde bulunan devrik ağaçları almasına müsaade etmediğini ve taşınmazlar üzerinde bulunan ağaçları damgaladığını; taşınmazların korunmuş özel orman niteliğinde olduğundan bu niteliğinin tespiti ile orman yönetiminin devrik ağaçlara ve taşınmazlara yaptığı el atmanın önlenmesini ve ağaçların davacılar tarafından kaldırılması için tedbir kararı verilmesi talebi ile dava açmıştır. Mahkemece taşınmazlar orman sayılan yerlerden olup, özel mülkiyete konu olamayacağından davanın reddine karar verilmiş hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Köyü Tüzel Kişiliği tarafından davacı ... aleyhine açılan ... mevkiindeki suya vaki müdahalenin men-i konulu Tokat Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/11/1993 tarihli ve 1988/391 Esas, 1993/200 Karar sayılı kararla nizalı suyun her iki köyün müşterek istifadesine sunulduğunu, haftanın 4 günü ... Köyü Tüzel kişiliğinin istifadesine, haftanın 3 günü ise ... Köyü Tüzel Kişiliğinin istifadesine... şeklinde düzenleme yapılmasına karar verildiğini ve kesinleştiğini, diğer davanın ise davacısı ... Köyü Tüzel Kişiliği, davalısı ... Köyü Tüzel kişiliği, dahili davacısının ... Köyü Tüzel kişiliği olan Tokat 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/12/1995 tarihli ve 1993/178 Esas, 1995/429 Karar sayılı yine konusu ... suyuna vaki müdahalenin men-i olan dava olduğunu, bu davada da ......
Davaya konu taşınmazlar tarafların Murisi Hüseyin Özkan'a ait olup tarafların elbirliği halinde davaya konu taşınmazlara hissedar olduğu davanın elbirliği mülkiyetinde bulunan taşınmazlarda hisseye vaki el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davası olduğu anlaşılmaktadır.Mahkemece davaya konu taşınmazlara davalı tarafından davacılar hissesine yapılan el atmanın önlenmesine ve ecrimisil miktarına hükmedilmiştir. Davaya konu taşınmazlara bakıldığında mahkemece el atılan taşınmazların 758, 509,526,532,264,277 parseller olduğu belirtilmesine rağmen Fen raporunda toplulaştırma işlemi sonucunda 264 parselin 140 ada 11 parsel ve 143 ada 11 parsele gittiği 277 parselinde 140 ada 11 parsele gittiği yine diğer parsellerinde parsel numarasının değiştiği UYAP TAKBİS sorgulamasından anlaşılmaktadır. Mahkeme kararı HMK 297. Maddesine uygun olmalıdır. Bu şekilde kurulan hükmün infazı mümkün olmayıp infazı mümkün olmayan hüküm kamu düzenini ilgilendirmektedir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Alaca Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 27/02/2018 gün ve 2016/110 E ve 2018/74 K sayılı kararı ile, açılan davanın kabulüne, taşınmazlara vaki el atma sebebi ile oluşan 55.269,49 TL elatma tazminat bedelinin ve 4.854,51 TL ecrimisilin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, gerekçeli karar taraflara tebliğ edilerek süresi içinde davalı idare vekilince istinaf yoluna başvuru dilekçesi sunulduğu, Dairemizin 2018/2775- 2787 E ve K sayılı kararı ile yerel mahkeme kararının kaldırıldığı, kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılama sonucunda bu kez Alaca Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 16/04/2019 gün ve 2018/159 E ve 2019/133 K sayılı kararı ile, açılan davanın kabulüne, taşınmazlara vaki el atma sebebi ile oluşan 55.269,49 TL elatma tazminat bedelinin ve 4.854,51 TL ecrimisilin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, gerekçeli karar taraflara tebliğ edilerek süresi içinde davalı idare vekilince istinaf yoluna...
(Muhalif) (Muhalif) KARŞI OY Dava mutlak kamu malı niteliğindeki 3621 sayılı Kıyı Kanunu uyarınca “kıyı” niteliğinde olan ve bu niteliğiyle devletin hüküm ve tasarrufunda olan taşınmaza TMK’nun 683. madde uyarınca vaki elatmanın önlenmesi ve meydana getirilen yapı unsurunun yıkımına karar verilmesine ilişkindir. .//.. Davacı İdare tarafından el atma durumu 14.09.2006 tarihinde yapılan denetim sonucu tespit edilmiş ve daha sonra davalı Kooperatif aleyhine açıklanan dava açılmıştır....
Dava, kira alacağından dolayı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Türk Borçlar Kanun'unun 315.maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle açılacak tahliye davasının kural olarak kiralayan tarafından açılması gerekir. Ancak kiralayan olmayan malik de kiralanan paylı mülkiyete konu ise pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanması, elbirliği halinde mülkiyete konu teşkil ediyorsa tüm ortakların davaya katılmaları gerekir. Kiralayanlar birden fazla ise aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ihtarnameyi birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte açmaları zorunludur. Kiralayan durumunda olmayan malik ve kiralananı sonradan iktisap eden yeni malikin inceden kiracıya ihbar göndererek kira paralarının kendisine ödenmesini istemesi bu ihbarın sonuçsuz kalması halinde yasal içerikli ihtarname tebliğ ettirmek suretiyle dava açması gerekir....
Satış vaadinde bulunan davalıların murisi ... dava konusu 107 ada 80 parsel sayılı taşınmazda 1/5 paylı mülkiyet, elbirliği mülkiyetine konu olan başka bir 1/5 paylı mülkiyette ise 1/30 elbirliği mülkiyetine maliktir. Elbirliği mülkiyetine konu olan 1/5 toplam payda, davacının da babası ...'ten intikal eden pay nedeniyle elbirliği mülkiyetinde hissedar olduğu anlaşılmaktadır. Ancak elbirliği mülkiyeti henüz çözülmediğinden, elbirliği mülkiyetine konu 1/5 paydan davacıya satış vaadi nedeniyle sadece 1/30 elbirliği payının tesciline karar verilebilir. Diğer taraftan ...'ün 1/5 müşterek mülkiyete konu olan payının ayrıca iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece, satış vaadinde bulunan davalıların murisi ...'ün maliki olduğu 1/5 müşterek mülkiyete konu olan payının iptali ile davacı adına tesciline karar verildikten sonra ayrı bir hüküm bendinde, elbirliği mülkiyetine konu olan ve içerisinde davalıların murisi ...'...
Paylı mülkiyete tâbi taşınmazın kiraya verilme işleminin tüm malikler tarafından yapılması halinde tahliyesinin de tüm malikler tarafından isteneceği tartışmasızdır. Müşterek mülkiyette ise müşterek malikler kendi payları için ayrı takip yapabileceklerinden kiralananın müşterek mülkiyete mi iştirak halinde mülkiyete mi tabi olduğunun belirlenmesi gerekir. Tahliye talebi bölünemez bir hak olmakla beraber, kiralanan taşınmaz paylı mülkiyete konu ise her bir paydaş sadece kendi payına düşen alacağı talep edebilir. Taraflar arasında 01/01/2018 başlangıç tarihli 5 yıl süreli yazılı kira sözleşmesi bulunduğu, kira sözleşmesinin kiraya veren olarak on iki kişi tarafından imzalandığı, takibin ve itirazın kaldırılması, tahliye davasının ise kiraya veren sekiz kişi tarafından açıldığı bu halde dava dışı kiraya verenlerin olduğu anlaşılmaktadır....
Somut olaya gelince, davacı vekili, dava dilekçesindeki talebinde, ortaklığın satış suretiyle giderilmesini istemiş, mahkemenin 02.01.2019 günlü tensip ara kararıyla Trabzon İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/274 E.-2018/303 K.sayılı kararında, dava konusu taşınmaz ile ilgili iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi davası açmak üzere yetki verildiği, açılan davanın ortaklığın giderilmesi davası olduğundan bu hususta beyanda bulunmak üzere davacı vekiline süre verildiği, davacı vekili 25.01.2019 havale tarihli dilekçesiyle talep sonucunun dava dilekçesinde sehven satış sureti ile ortaklığın giderilmesi olarak belirtildiğini, İcra Hukuk Mahkemesi'nin verdiği yetki doğrultusunda iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın bedelinin düşük belirlendiğini beyanla istinaf yoluna başvurmuştur. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın bedelinin yüksek belirlendiğini, yine kendilerine husumet yöneltilmesinin isabetsiz olduğunu, raporlara yaptıkları itirazların dikkate alınmadığını, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, idarenin fiili el atmasının olmadığını, malikin kullanım hakkının hukuken ve fiilen engellenmediğini, bu nedenle kararın kaldırılması gerektiğini beyanla istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davacıların davası, imar planında okul yeri olarak ayrılıp bu suretle hukuki olarak el atılan dava konusu taşınmazların kamulaştırmasız el atma tazminat bedelinin tahsili istemine ilişkindir....