Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın ise 26.01.2012 tarihinde öldükleri, tüm mirasçılarının sözleşmede yer aldığı ve sözleşmeye konu taşınmazların mirasbırakanlar adına kayıtlı olup intikal görmedikleri anlaşılmıştır. Dayanak miras taksim sözleşmesi TMK'nun 676. maddesi uyarınca tüm mirasçıların katılımı ile usulüne uygun şekilde düzenlenmiştir. Bundan ayrı, davaya konu edilen sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun sözleşmenin kurulmasına ilişkin 1. Maddesinde; "iki taraf karşılıklı ve birbirine uygun surette rızalarını beyan ettikleri takdirde, akit tamam olur" hükmü ile; sözleşmenin tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulacağı; "kabul için bir müddet tayin olunmaksızın hazır olan şahsa karşı vaki olan icap derhal kabul olunmadığı takdirde onu yapan bağlı kalmaz" hükmüyle de, hazırlar arasında yapılan sözleşmedeki kabul beyanı ve sözleşmenin kurulması düzenlenmiştir....

    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazların uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada orman sayılan yerlerden oldukları, 468 ada 32 parselin üzerinde halen orman ağaçlarının bulunduğu, davaya konu taşınmazların tarım arazisi niteliğinde olmadıkları, uzun yıllardır tarım arazisi olarak kullanılmadıkları anlaşıldığına, devlet ormanlarının Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 169/1-2, 3402 sayılı Kadastro Yasasının 16/D, 18/2 maddeleri, 6831 sayılı Orman Yasası ve Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre tabî servet niteliğinde olup, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğuna, özel mülkiyete konu olamayacağına, kaldı ki halen imar ihya edilmedikleri gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda...

      Mahkemece yapılacak keşifte, tahsise dayanılıyorsa, tahsis kayıtlarının yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığı ile uygulanması, dava konusu yeri kapsayıp kapsamadığının belirlenmesi, taşınmazın mera olmadığı iddiasının bulunması halinde varsa çevre taşınmazlara ait kayıtlar da uygulanarak dava konusu yeri ne şekilde okuduğunun , çevre taşınmazlarla toprak yapısı kıyaslanarak, uzman bilirkişiler aracılığı ile uyuşmazlığa konu yerin ve niteliğinin saptanması gerekir. Kadimlik iddiasında ise, yerel bilirkişi ve tanıklara taşınmazın kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığı ve sınırları sorularak sonuca gidilmelidir....

        K A R A R Davacı ... vekili, 10 ve 24 parsel sayılı tarla vasıflı iki adet taşınmazın tapuda davacı adına kayıtlı olduğunu, bu iki taşınmaz arasında davalı adına kayıtlı 9 parsel sayılı taşınmazın bulunduğunu, davalının kendi taşınmazını kullanırken davacının taşınmazlarından da takribi 8.000 m2'lik bir alanı kullanmak suretiyle tecavüzde bulunduğunu açıklayarak taşınmazlara vaki haksız müdahalesinin önlenmesini ve fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 2009 yılı için 300,00 TL, 2010 yılı için 350,00 TL, 2011 yılı için 400,00 TL, 2012 yılı için 450,00 TL ve 2013 yılı için 500,00 TL ürün bedeli olarak ecrimisilini tahsili talep etmiştir. Davalı ... vekili, davalının adı geçen taşınmazlara bir müdahalesinin olmadığını, ayrıca davacının taşınmazların 1/3 hisse ile maliki olduğunu, bu nedenle ancak bu oranda ecrimisil isteyebileceğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....

          3. kişilere satmak, taşınmaza yabancı kişilerin müdahalesine imkan tanıyarak müvekkili huzursuz etmek olduğunu, bu amaçla ortaklığın giderilmesi davasını açabilecekken bu yol kullanmamakta el birliği halindeki mülkiyeti paylı mülkiyete çevirme yolunda ısrar ettiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Noterliğinin 03/11/2015 tarih ve 25200 yevmiye numaralı veraset ilamı ve tüm dosya kapsamı GEREKÇE: Dava el birliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi istemine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine davalılardan Kamil Hacıgökmen vasisi karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi davaları, elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır....

          davalılar ile iştirak halinde malik bulunduğunu, dava konusu taşınmazlardaki mülkiyetin iştirak halinde olması nedeni ile kullanma ve tasarrufta bulunma hususunda anlaşamadıklarını, taraflar arasındaki iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

          Mahkemenin ihbarı üzerine, Orman Yönetimi davaya katılarak davaya konu suyun ormandan çıkarıldığını, orman arazilerinden çıkan suyun orman arazilerinin tahsisi hakkındaki yönetmelik hükümleri üzerine bu suyun ormandan çıkartılıp şahısların ya da köyün kullanımına tahsis edilebilmesi için idareden izin alınması gerektiği nedeniyle, davacılar ile davalıların ormandaki suya vaki elatmalarının önlenmesini istemiştir. Mahkemece katılan ... Yönetiminin davasının kabulüne, davacıların davasının reddine, dava konusu suya vaki her iki tarafın da elatmalarının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davacılar ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ormandan çıkartılan suya vaki elatmanın önlenmesi istemidir....

            Ancak; mirasçılar adına paylı mülkiyet şeklinde tapuya kayıtlı olan taşınmazlarda payın temlikinin resmi şekilde tapu memuru önünde yapılması gereklidir (TMK mad.706, 6098 sayılı TBK mad. 237). Hemen belirtilmelidir ki, TMK'nin 676. maddesi hükmüne göre de; tapulu taşınmazlara ilişkin paylaşma sözleşmesinin geçerliliği tüm mirasçıların katılımı ile yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır. Ancak; mirasçılar adına paylı mülkiyet şeklinde tapuda kayıtlı olan taşınmazlara ilişkin taksim sözleşmesinde, paylı mülkiyete geçilmekle taşınmazlar mirasbırakanların terekesinden çıktığından ve elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olmadığından, payın temliki resmi şekilde yapılması (TMK mad.706, 6098S. TBK mad. 237) gerekeceğinden, tüm mirasçıların katılımıyla da yapılsa bu sözleşmeye değer verilemez. 1....

              TMK'nın 644. maddesi hükmü uyarınca bir mirasçı, terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmı üzerinde el birliği mülkiyetinin, paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde bulunduğu takdirde, Sulh Hakimi, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde varsa itirazlarını bildirmeye davet eder. El birliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya mirasçılardan, biri belirlenen süre içinde paylaşma davası açmadığı takdirde, istem konusu mal üzerindeki el birliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilir....

              UYAP Entegrasyonu