Yargıtay H.G.K'nun 25.9.1996 gün ve 1996/21-397-637 karar ile 13.10.1999 gün ve 1999/21-684-818 sayılı Kararı da bu doğrultudadır.Davalının kaza sonrasında yaptığı ödemeleri 25/11/2011 tarihli, adi yazılı ve davacıların imza ve parmak izlerini de içeren ibraname ile işverenden, iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat olarak 30.000,00 TL. alarak ve davalıyı ibra ettikleri açıktır. Birçok Yargıtay kararında vurgulandığı üzere alacaklının alacak hakkından vazgeçmesini ve bu suretle borçlunun borçtan kurtulmasını kapsayan akde “ibra” denir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın maddi tazminat yönünden kabulüne, manevi tazminat yönünden feragat nedeni ile reddine, dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... A.Ş. vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili,29/05/2012 tarihinde meydana gelen kazada davalılardan ...'nın kullandığı ve diğer davalı ...'a ait olan araç ile müvekkilinin kullandığı aracın çarpıştığını, kaza sonucunda müvekkilinin ağır yaralandığını, davalıya ait aracın ... Sigorta A.Ş. tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalandığını belirterek şimdilik 1.000,00 TL maddi ve ayrıca manevi tazminat talep etmiş, yargılama sırasında manevi tazminat talebinden feragat etmiş, maddi tazminat talebini yükseltmiştir. Davalı ... vekili ile davalı ..., davanın reddini savunmuştur....
Davacı vekili 26/05/2021 tarihinde talep artırım dilekçesini dosyamıza sunmuş, talebini 2.368.946,40 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminat olarak artırdığını bildirmiştir. Dava Tescilli Marka Hakkına Tecavüz iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Tazminat Talepleri yönünden değerlendirme; 1-Maddi Tazminat; Dava tarihi itibarı ile uygulanması gereken 6769 sayılı Kanunun "Tazminat" başlıklı 150....
Davalının kaza sonrasında yaptığı ödemeleri dava dilekçesinde doğrulayan davacının, 23.06.2004 tarihli, adi yazılı ve davacının imzasını da içeren ibraname ile işverenden, uğradığı iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat olarak 11.000,00.- TL. aldığı ve davalıyı ibra ettiği açıktır. Birçok Yargıtay kararında vurgulandığı üzere alacaklının alacak hakkından vazgeçmesini ve bu suretle borçlunun borçtan kurtulmasını kapsayan akde “ibra” denir. İbranamenin işçiye yapılmış olan ödeme ile sınırlı olarak bağlayıcılığı asıldır. Davacıya ibraname ile manevi tazminat ödendiği anlaşılmakla mahkemece manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, manevi tazminatın bölünemeyeceği kuralına aykırı olarak manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
Buna göre; davacıların, davalılardan talep ettikleri maddi ve manevi tazminat istemlerinin fikri mülkiyet hukukuna ilişkin mevzuattan kaynaklı olduğu, bu istemlerin tarafların ticari işleri ile ilgili olduğu, bu nedenle davacıların eldeki davayı açmadan önce talep ettikleri maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin para alacakları davasının ticari dava ve dava şartı arabuluculuk kapsamında olup 01/01/2019 ve sonrasında dava açılabilmesi için öncelikle arabulucuya başvuru zorunludur. Bu durumda davanın niteliği gereği zorunlu arabulucu dava şartı olduğu halde arabulucuya başvurulmadan dava açıldığından dava şartı noksan olan davanın HMK 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Somut olayda, 03/10/2002 tarihli "İbraname'' başlıklı belge ile davacı davalı şirket yetkilisinden 11.080,00 TL aldığını, davalı şirket adına yetkilisini ibra ettiğini, hiç bir şekilde maddi ve manevi tazminat alacağı kalmadığını beyan ve ikrar etmiştir.Bu anlamda dosyaya ibraz edilen ibranamenin geçerli bir ibraname olduğunu belirtmek mümkündür. Hükme esas alınan hesaba ilişkin bilirkişi raporunda ödeme tarihindeki verilere göre yapılan maddi tazminat hesabına göre toplam zararın 6.889,48 TL olduğu, ödemenin bu zararı karşıladığının belirtildiği anlaşılmaktadır. Şu halde, 03/10/2002 tarihli ibraname ile davacının aynı olay nedeniyle maddi ve manevi zararlarına karşılık olarak 11.080,00 TL aldığının anlaşılmasına, ödeme tarihi itibariyle maddi zararının karşılanmış olmasına ve manevi tazminatın bölünmezliği ilkesine göre davanın manevi tazminat bakımından da reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
A.Ş. yönünden talep ettiği maddi, manevi tazminat istemlerinin reddine, 7-Harçlar Kanunu'na göre alınması gereken maddi nitelikli talepler yönünden 59,30.TL maktu harcın davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 8-Harçlar Kanunu'na göre alınması gereken maddi manevi tazminat talepleri yönünden 1.637,73.TL nispi karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 683,10.TL harcın mahsubu ile bakiye 954,63.TL'nin davalı ......
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, marka hakkına tecavüzün tespiti, men'i, ortadan kaldırılması ve maddi ve manevi tazminat isteminden ibarettir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, Davalı ------- iş yeri tabelasında ve faturalarda ------- kullanmak suretiyle davacıya ait tescilli markaya tecavüz edip etmediği, Markaya tecavüzün tespiti, men'i, ortadan kaldırılması, Markaya tecavüz edenin markayı kullanmak yoluyla elde ettiği kazanca göre 1.000,00 TL maddi tazminat ve 4.000,00 TL manevi tazminat istenip istenemeyeceği, Davalı------------- ibaresini kullanmak suretiyle davacıya ait tescilli markaya tecavüz edip etmediği, Markaya tecavüzün tespiti, men'i, ortadan kaldırılması, Markaya tecavüz edenin markayı kullanmak yoluyla elde ettiği kazanca göre 1.000,00 TL maddi tazminat ve 4.000,00 TL manevi tazminat istenip istenemeyeceği konularında olduğu anlaşılmıştır....
-YTL manevi, eşinin desteğinden mahrum kalacak olması nedeniyle 5000.-YTL de maddi tazminat isteminde bulunduğu, yargılamanın 06.07.2005 tarihli oturumunda ise maddi ve manevi tazminat istemlerinden feragat ettiği anlaşılmaktadır. Görüldüğü gibi o davada, davacı boşanma ile birlikte boşanmanın eki niteliğinde maddi ve manevi tazminat istemiş, ayrıca harcını vererek altın ve ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili için bir istekte bulunmamıştır. Eldeki ziynet ve çeyiz eşyalarının tazminine ilişkin bu dava boşanma davasının eki niteliğinde değildir. Bu nedenle davacının altın ve ziynet eşyaları üzerindeki hakkından vazgeçtiği kabul edilemez. Taraflar arasında görülerek kesinleşen boşanma kararı kesin hüküm teşkil etmediğinden, altın ve ziynet eşyalarının tazmini için dava açılmasına engel değildir....
Davacı, davalı şirketin adına sahte abonelik kaydı tesis ettiğini, bu aboneliğin kendisine ait olmadığını ispat için menfi tespit davası açmak zorunda kaldığını, bu abonelikten kaynaklı borcun ödenmediği iddiasıyla hakkında icra takibi başlatıldığını, aracına ve taşınmazlarına haciz konulduğunu, aracına haciz konulması nedeniyle düşük bedelle satmak zorunda kalmasından kaynaklı gelir kaybını ve uğradığı maddi zararın tazminini istemiştir. Davalı, kendisinin sorumlu olmadığını, bayinin sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, aracın satış günündeki değeri ile satış bedeli arasındaki fark bilirkişiye hesaplattırılmış ve maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden; davacının arabasını haciz şerhi kalktıktan sonra noter sözleşmesi ile sattığı, haciz şerhi ile satış söz konusu olmadığından maddi tazminatı gerektiren bir zarardan söz edilemeyeceği gözetilerek maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekir....