Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü’nün 2012/12221 E. sayılı dosyasında talep edilen asıl alacak yönünden takas – mahsup talebi nedeniyle takibin iptali kararı bulunmasına rağmen yeniden icra emri gönderilmesinin usulsüz olmakla birlikte, 2. kez gönderilen bu icra emrinin vekalet ücreti yönünden mükerrer ve asıl alacak için istenen işlemiş faizin de fahiş olduğunu ileri sürerek takibin iptali, aksi halde bu dosya borcu ile borçlunun alacaklıya karşı açtığı ve lehine sonuçlanan alacak davalarındaki alacak tutarlarının takas ve mahsubu istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; borçlunun şikayete konu takip dosyasından gönderilen 10.9.2012 tarihli ilk icra emrine yönelik bir şikayeti bulunmamasına rağmen hem bu icra emri hem de 30.5.2014 tarihli ikinci icra emri yönünden ayrı ayrı hüküm kurularak talep edilebilecek vekalet ücreti ve işlemiş faiz miktarlarının tespit edildiği, terditli talep olan takas – mahsuba ilişkin ise karar verilmesine yer olmadığına hükmedildiği görülmektedir....

    Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ilamına dayalı olarak başlatılan ilamlı takipte, alacaklının 6352 sayılı Yasanın 58. maddesi ile Değişik 2577 sayılı Yasanın 28'inci maddesinin (2) fıkrasına göre, vekil eden idareye yazılı başvuruda bulunarak, alacağının ödenmesini talep edip, 30 günlük kanuni bekleme süresinden sonra ödeme yapılmaması halinde ........ takibi yoluna başvurması gerekirken, bu hususa uyulmadığından, ........ emrinin iptali talebi yanında kesinleşmeyen ilam üzerine yapılan takibin usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle takibin iptali talebinde de bulunmuştur. Mahkemece, 2577 sayılı Yasanın 28'inci maddesinin (2) fıkrasındaki anılan değişikliğin adli yargı ilamlarının infazında uygulama olanağı bulunmadığından ........ emrinin iptali isteminin reddine karar verilmiş, ancak ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağına ilişkin şikayeti konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle dava konusu takibin mükerrer olduğunu, aynı borç sebebiyle daha önce Bakırköy 8.İcra Müdürlüğünün 2012/10223 esas sayılı dosyası ile ilamsız takipte bulunulduğunu, takibin itiraz üzerine durduğunu, davacı yanca, iş bu takibe ve itiraza karşı, itirazın iptali yoluna gidilmediği kuvvetle muhtemel takibin derdest olduğunun da ortada olduğunu, bu sebeple takip dosyası açısından mükerrer takip yapıldığı sebebiyle derdestlik itirazında bulunduklarını, ayrıca takip konusu borç elektrik kullanımına ait olmayıp, kaçak elektrik kullanımına ait olduğu ve gerek abonelik ve gerekse fuulu kullanıcı olmadıklarına ilişkin itirazlarını Bakırköy 8.İcra Müdürlüğünün 2012/10223 esas sayılı dosyasına yapılan itirazda belirtildiğini, kaçak kullanıma ilişkin aboneliğin ve fiili kullanıcısının, gerek kuruma verilen itiraz dilekçesi ve gerekse takibe yapılan itirazda bildirildiği, takibin muhatabı olmadıkları sebebiyle husumet itirazında bulunulduğunun sabit olduğunu...

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle ,aynı senede dayalı olarak davalı tarafından daha evvel yapılan icra takibinin halen derdest olup, itiraz ve şikayetlerine konu takibin bu sebeple usulsüz olduğunu, takibin iptali gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu, takibin iptaline karar verilmiş olup, söz konusu kararın takip tarihi itibariyle ve henüz kesinleşmediğini, takipte alacaklı gözüken davalının, takibin iptaline dair söz konusu karar henüz kesinleşmeden yine "aynı senede dayalı olarak" bu kez İstanbul 3.İcra Müdürlüğü 2022/23338 E. sayılı dosyası ile yeni bir kambiyo takibi daha yaptığını, sonradan yapılan takibin bu sebeple mükerrer olduğunu, davalı yanın, sözü edilen ilk takipten feragat etmeden ve takibin iptaline dair karar henüz kesinleşmeden mükerrer şekilde takip yapmış olduğundan derdestlik sebebiyle takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini, derdestlik itirazlarının dikkate alınarak takibin...

      Alacaklı tarafından seçilen takibin şekline göre uygulanması gereken İİK.'nun 168. maddesi hükmüne göre; her türlü itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunlu olup, bu haliyle, borçlunun itirazlarını, icra mahkemesi yerine icra dairesine bildirmesi yasal olmadığı gibi, yanlış merciye başvurusu hukuki sonuç da doğurmaz. Somut olayda, borçlunun, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borçlu muris Şemsettin Suruç'un borca batık olarak vefat etmiş olması nedeniyle, TMK'nun 605/2. maddesi uyarınca mirası reddetmiş sayıldığını, mirasın reddedildiğinin tespiti için Van 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/153 Esas sayılı dosyası ile mirasın hükmen reddinin istendiğini, davanın derdest olduğunu, bekletici mesele yapılmasını, kendisine ödeme emri gönderilmesinin hatalı olduğunu, muhtıra gönderilmesi gerektiğini ileri sürerek, ödeme emrinin ve takibin iptali talebiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır....

        Yasa uyarınca çek bedelini ödeyeceğine dair taahhütname veren davalının bu taahhütname ile borcunu ikrar etmiş olduğunu, bu nedenle davalı hakkında Alaşehir İcra Müdürlüğü'nün 2011/2234 sayılı dosyasından genel haciz yoluyla takip yaptıklarını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline ve davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, yasa gereği ceza mahkemesine infazın ertelenmesi için taahhüt verdiğini, ikrar olmadığını, icra mahkemesince icranın geri bırakılması kararı verildiğinden davacının yaptığı davaya konu takibin mükerrer olduğunu beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine %15 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....

          ----İcra İflas Kanununun 68/1 maddesi uyarınca mükerrer icra takibi yapılamaz. Usulüne uygun yapılmış bir takip bulunması itirazın iptali davasının görülmesi için dava şartıdır. Dava konusu takip mükerrer ilam takip olduğu için usulüne uygun bir takip olmadığından itirazın iptali davası için dava şartı gerçekleşmemiştir. Bu itibarla davanın usulden reddi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmesi doğru olmamıştır." belirtilmiştir. İtirazın iptali davasının görülebilmesi için geçerli ve mükerrer olmayan bir icra takibinin yapılmış olması dava şartları arasındadır. Geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Somut olayda davacının, ---- ---- dosyası ile başlatmış olduğu takip mükerrer bir takip olduğu için usulüne uygun bir takip olmadığından itirazın iptali davası için dava şartı gerçekleşmemiştir....

            iptali davası açıldığını, yargılama sonunda Yozgat İcra Müdürlüğü'nün 2016/3811 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 2.102,18 TL' lik kısmı yönünden iptaline, diğer kısım yönünden takibin devamına karar verildiğini, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 7....

            HDnin 2018/2814 esas 2018/5783 karar ve 04.06.2018 tarihli emsal kararının dayanak gösterildiğini, bu karardaki olayda icra emri iptal edildikten sonra ikinci takip başlatıldığını, takibin değil icra emrinin iptal edildiğini, ortada geçerli ve usulüne uygun bir takip var iken ikinci takip başlatıldığını, ancak başlattıkları takibin iptal edildiğini, usulüne uygun bir takip olmadığından ikinci takibin mükerrer olmayacağını, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Eldeki dava İİK 67 madde uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır. Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır....

              GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkilleri aleyhine Akçaabat İcra Müdürlüğünün 2020/6138 Esas sayılı dosyası üzerinden ilamlı icra takibine başlandığını, aynı alacak nedeniyle daha öncesinde 2019/3972 Esas sayılı takip dosyası üzerinden icra takibi yapılması nedeniyle ikinci takibin mükerrer olduğunu, öte yandan takip konusu alacağın vekalet ücretine ilişkin olması ve alacağın dayanağı olan ilamın kesinleşmeden icraya konulamayacak nitelik taşıması nedeniyle icra takibinde talep edilen faizin başlangıcı ve miktarının ilama aykırı şekilde gösterildiğini ileri sürerek Akçaabat İcra Müdürlüğünün 2020/6138 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan icra takibinin iptali ile davalı aleyhine tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini istemiştir....

              UYAP Entegrasyonu