WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahallesi 693 Parsel sayılı taşınmazın ise kadastro tespit tarihinin 16.10.1950 tarihi olduğu, mükerrer kadastro yapılması halinde ilk tespit tarihine değer verilmesi gerektiği, her iki parselinde zemindeki sınırlarının tespit tarihindeki ile aynı olduğu, fen bilirkişi raporuna göre belirlenen ve mükerrer olan kısmın halihazırda davacının taşınmazı ile bir bütün olarak davacı tarafından kullanıldığı, 283 parsel sayılı taşınmazın tespit tarihinin daha eski olduğu ve 283 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitine değer verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/1. maddesinde, evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosunun yapılamayacağı, bu gibi yerlerin ikinci defa kadastroya tâbi tutulması halinde ikinci kadastronun bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılacağı ve Türk Medeni Kanunu'nun 1026. maddesine göre işlem yapılacağı, süresinde dava açılmadığı takdirde...

    Mahallesi 693 Parsel sayılı taşınmazın ise kadastro tespit tarihinin 16.10.1950 tarihi olduğu, mükerrer kadastro yapılması halinde ilk tespit tarihine değer verilmesi gerektiği, her iki parselinde zemindeki sınırlarının tespit tarihindeki ile aynı olduğu, fen bilirkişi raporuna göre belirlenen ve mükerrer olan kısmın halihazırda davacının taşınmazı ile bir bütün olarak davacı tarafından kullanıldığı, 283 parsel sayılı taşınmazın tespit tarihinin daha eski olduğu ve 283 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitine değer verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/1. maddesinde, evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosunun yapılamayacağı, bu gibi yerlerin ikinci defa kadastroya tâbi tutulması halinde ikinci kadastronun bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılacağı ve Türk Medeni Kanunu'nun 1026. maddesine göre işlem yapılacağı, süresinde dava açılmadığı takdirde...

      Mahallesi 693 Parsel sayılı taşınmazın ise kadastro tespit tarihinin 16.10.1950 tarihi olduğu, mükerrer kadastro yapılması halinde ilk tespit tarihine değer verilmesi gerektiği, her iki parselinde zemindeki sınırlarının tespit tarihindeki ile aynı olduğu, fen bilirkişi raporuna göre belirlenen ve mükerrer olan kısmın halihazırda davacının taşınmazı ile bir bütün olarak davacı tarafından kullanıldığı, 283 parsel sayılı taşınmazın tespit tarihinin daha eski olduğu ve 283 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitine değer verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/1. maddesinde, evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosunun yapılamayacağı, bu gibi yerlerin ikinci defa kadastroya tâbi tutulması halinde ikinci kadastronun bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılacağı ve Türk Medeni Kanunu'nun 1026. maddesine göre işlem yapılacağı, süresinde dava açılmadığı takdirde...

        Şöyle ki; eldeki dava mükerrer kadastro nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olup, öncelikle taşınmazların mükerrer olup olmadıklarının tereddüte mahal verilmeyecek şekilde ortaya konulması gerektiği kuşkusuzdur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davada ... Kadastro ve ... Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. ... Kadastro Mahkemesince, dava konusu taşınmazların bulundukları yerin daha sonra idari değişiklik ile ... – ... ilçesi Burhanlı köyü sınırları içinde kalmış ve Burhanlı köyüne ait kadastro çalışmalarında taşınmaz yeniden başka bir parsel numarası alarak tespit görmüştür. Tarafların sonradan yapılan bu tespite ... Kadastro Mahkemesinde dava açma hakları bulunduğu aynı yere ilişkin mükerrer dava olabileceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... Kadastro Mahkemesi ise, dava konusu taşınmazın ... ilçesi, Kırmıtlı köyünde bulunduğu mükerrer kadastro söz konusu olmadığı bu haliyle ......

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2020 NUMARASI : 2019/573 ESAS, 2020/344 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptal Tescil (Mükerrer Kadastrodan Kaynaklı) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkillerinin 16/05/1998 tarihinde vefat eden Hüseyin Ataç'ın mirasçıları olduğunu, müvekkillerinin maliki olduğu Esentepe Mahallesi 1 ada 14 nolu taşınmazın yüzölçümünün zemin ile uyuşmadığını, şuan itibarı ile zeminde taşınmaz 904,57 m2 olmasına rağmen tapu kaydında 729,84 m2 olarak göründüğünü, bu durumun iptal edilen ikinci kadastro uygulamasına ait mahkeme kararlarının çeşitli sebeplerle tapuya bildirilmemesinden kaynaklandığını, dava konusu taşınmazın olduğu alanda Tunceli Kadastro Müdürlüğü tarafından iki adet kadastro çalışması yapıldığını yargı süreci devam ederken ikinci kadastro çalışmasının iptal edildiğini, dava konusu taşınmaza ilişkin ikinci kadastro uygulamasının iptal edildiğinin tespiti ile bu duruma göre taşınmazın yüzölçümünün...

            Mükerrer tescil iddiasına dayalı tapu iptali davası kapsam ve niteliği gereği, kadastro mahkemesine aktarılması gereken davalardan olduğundan görevli mahkeme kadastro mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... Kadastro Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13.10.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Kadastro Mahkemesinin 2013/99 E. - 2014/87 K. sayılı dosyasının temyiz incelemesi beklerken asliye hukuk mahkemesinin kararının tevzi bürosuna gönderilerek mükerrer olarak tevzi işleminin yapılıp kadastro mahkemesine gönderilmek üzere yeniden görevsizlik kararı verildiği ve kadastro mahkemesince mükerrer yapılan işlemlerin tutulacak tutanaklarla esasının kapatılması yoluyla çözümlenmesi gereken bir husus olduğu anlaşılmaktadır. Görev hususu Dairemiz kararı ile sonlandırılan dosyanın merci tayini koşulları bulunmadığından MAHALLİNE İADESİNE 02/03/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                Bu hüküm uyarınca, daha önce kadastrosu yapılan bir taşınmazın yeniden kadastroya tabi tutularak tapuya tescil edilmiş olduğunun anlaşılması halinde, ilk yapılan kadastro çalışmasına itibar edilir. Her ne kadar mahkemece uyuşmazlığın, 3402 sayılı Kanun’un 22/a kapsamında olduğu gerekçesiyle Kadastro Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmiş ise de; dava, açıklanan niteliğine göre mükerrer kadastrodan kaynaklanmaktadır. Bir başka ifade ile, somut olayda 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesinden kaynaklanan bir uyuşmazlık olmadığı gibi aynı Kanun'un 22/2-a maddesinden kaynaklanan bir uyuşmazlık da yoktur. Uyuşmazlık 3402 sayılı Kanun'un 22/1 madde kapsamında ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1026. maddesinde düzenlenen ve niteliği itibariyle mülkiyet ihtilafından kaynaklanan mükerrer kadastro haline ilişkindir. Mükerrer kadastrodan kaynaklanan davalarda ise görev Asliye Hukuk Mahkemesine aittir....

                  Davacı dava dilekçesini Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben yazmış, tevzi bürosunca bu olgu gözden kaçırılarak dava aynı zamanda kadastro davalarına da bakmakla görevli Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi esasına kaydedilmiş, mahkemece de davaya Kadastro Mahkemesi sıfatıyla bakılarak görevsizlik kararı verilmiştir. Tevzi bürosunca davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı gözden kaçırılarak kadastro davalarına bakmakla görevli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi esasına kaydedilmesinin davanın genel mahkemede açıldığı gerçeğini değiştirmeyeceği kuşkusuzdur....

                    UYAP Entegrasyonu