Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin eski 6456 (yeni 146 ada 7) parsel sayılı taşınmazı 11.12.1977 tarihinde Elmalık Belediyesinden satın aldığı, satın alma tarihinden sonraki tarihte yapılan kadastro çalışmaları sırasında bu yerin eski 1722 ( yeni 146 ada 1) parsel sayılı taşınmazın içerisinde sınırlandırıldığı ve parsellerin mükerrer hale geldiği, bu durumun idarenin hatasından kaynaklanmakta olup davacının murisinin kötü niyetinin bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, eldeki dava mükerrer kadastro nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olup, öncelikle taşınmazların mükerrer olup olmadıklarının tereddüte mahal verilmeyecek şekilde ortaya konulması gerektiği kuşkusuzdur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tescil İstemli K A R A R Temyiz incelemesi sırasında gözönünde tutulmak üzere; Dosya arasında bulunan Kadastro Müdürlüğünün 26.2.2009 günlü karşılık yazılarında “ Evren köyü 294 nolu parselin büyük bir kısmının tapulaması mükerrer yapıldığı için Bölge Müdürlüğünün 12.7.2007 tarih ve 1142 sayılı yazılarına istinaden iptal edildiği....” bildirilmektedir. Kadastro Bölge Müdürlüğünün 12.7.2007 tarih, 1142 sayılı yazılarının örneği ile hangi parsel bakımından mükerrer yazım bulunduğunun ve ne şekilde iptal edildiğinin Kadastro Müdürlüğünden sorularak, alınacak cevabi yazının ve buna ilişkin getirtilecek kayıt, belge ve krokilerin dosyaya eklenmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine İADESİNE, 11.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazın mükerrer olduğu anlaşılan kadastro tespitinin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun .... maddesi uyarınca iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davacı Hazine vekilinin yargılama sırasında talebini mükerrer kadastro tespitinin iptali yönünde değiştirmiş olmasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 27.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        ada 16 ve 17 parsel olarak tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmakla 3402 sayılı Kanunun 22. maddesi gereğince 113 ada 2 parsel olarak yapılan mükerrer kadastro tespitinin iptaline, taşınmazın tapuda kayıtlı olan kısımlar hakkında tescile ilişkin karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu ... ili ......

          (Sultanbeyli) Köyü çalışma alanında bulunan 1156 parsel sayılı 533000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise orman vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, daha sonra Hazine adına orman sınırları dışarısına çıkartılmış, Tapu Müdürlüğünce davacılar ve müşterekleri adlarına kayıtlı 276 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün 1156 parsel sayılı taşınmaza bindirmeli olduğu, mükerrer kadastro durumunun oluştuğu gerekçesiyle değişiklik beyannamesi düzenlenmiş, süresi içinde dava açılmadığı taktirde tescil beyannamesi uyarınca işlem tesis edileceği davacı tarafa bildirilmiştir. Davacılar ... ve müşterekleri süresi içerisine mükerrer kadastro yapılmadığı, adlarına kayıtlı 276 parsel hakkında kesinleşen mahkeme ilamı bulunduğunu iddia ederek Tapu Müdürlüğüne husumet yöneltmek suretiyle yapılan işlemin iptali ile tapu kaydında yazılı mükerrer kadastro şerhinin kaldırılmasını talep ve dava etmişlerdir....

            Köyü çalışma alanında bulunan 412 ve 413 parsel sayılı sırasıyla 422,00 ve 1.892,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanaklarının edinme sebeplerinde, taşınmazların kadastro sırasında tespit dışı bırakıldığı, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 1278-1309 sayılı genelgeleri gereğince tahdit ve tespitinin yapıldığı belirtilerek, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların mükerrer kadastroya tabi tutulduğunu ileri sürerek, mükerrer kadastro işleminin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Maddede belirtilen askı ilanı içinde açılan davalarda görevli mahkemenin kadastro mahkemesi olduğu belirtilmiş olup askı ilan süresi içinde hakkında dava açıldığı için kesinleşmeyen itirazlı kadastro tutanağı hakkında yargılama ve hüküm verme görevi kadastro mahkemesine aittir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 27/1. maddesinde "Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine re’sen devrolunur" şeklindeki düzenleme gereğince bir bölgede kadastro çalışması yapılmaya başlandıktan sonra kadastro çalışması kapsamına giren taşınmazlarla ilgili uyuşmazlık konusu davalara bakan mahkeme anılan özel düzenleme gereğince görevsizlik kararı vererek dosyanın görevli ve yetkili kadastro mahkemesine gönderilmesine karar vermelidir....

              Kadastro Mahkemesinin 1998/1 E. 1999/1 K. sayılı kararıyla orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verildiğini, böylece aynı parsele ilişkin iki farklı hüküm kurulduğunu, ancak müvekkili lehine verilen karar kesinleştikten sonra diğer hüküm kurulmuş olduğundan kesin hüküm sebebiyle sonraki kararın yok hükmünde sayılması gerektiğini, bu nedenle, kadastro mahkemesinin müvekkili lehine verdiği ilk kararda yargılamanın yenilenmesini talep ettiklerini bu taleplerinin de reddolduğunu, müvekkilinin tapulu mülkiyetine yönelik usulsüz haksız yapılan mükerrer tescilin iptali ile müvekkil lehine olan tescil işleminin korunmasına, mükerrer verilen sonraki kararın yok hükmünde sayılarak ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., Hazine adına tescilli 1156 parsel sayılı taşınmaz ile Kartal İlçesine bağlı iken Sultanbeyli İlçesine devredilen ve Paşaköy’de bulunan paydaşı olduğu 284 parsel sayılı taşınmazın çakıştığını ve mükerrer kadastro şerhinin işlendiğini belirterek mükerrer kadastro işleminin iptali istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, 284 parselin fen bilirkişi raporunda (S) harfi ile gösterilen ve 1156 parsel sayılı taşınmaza mükerrer olan 1301,92 metrekare yüzölçümündeki bölümünün iptaline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Şöyle ki; eldeki dava mükerrer kadastro nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olup, davalılar adına kayıtlı 2833 parsel sayılı taşınmaza ait uygulama kadastro tutanak sureti ile taşınmazın tesis kadastrosu sonucu oluşan tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri getirtilmemiş, bozma sonrası mahallinde keşif yapılmadan bilirkişiden rapor ve ek rapor alınmak suretiyle hüküm kurulması yoluna gidildiği gibi hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda, davacının müştereği olduğu ......

                    UYAP Entegrasyonu