Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/613 Esas sayılı dava dosyasının incelenmesinden; Kadastro Müdürlüğü'nün 04.09.2012 tarihli yazısı ile ...Köyü idari sınırları dahilinde bulunan 2 parsel sayılı taşınmazın, ... Köyü'ne ait 546 parsel sayılı taşınmazla mükerrer olan ve ekli raporda (A) harfi ile gösterilen 4.311,73 metrekarelik kısmının, düzeltme işleminin tebliğinden itibaren 30 gün içinde dava açılmadığı takdirde iptal edileceğinin tebliği üzerine, ... ve arkadaşlarının, Kadastro Müdürlüğü işleminin iptali için Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açtıkları, davanın görevsizlik kararı üzerine ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/603 Esasına kaydedildiği ve halen derdest olup, davada temyize konu eldeki dosyanın bekletici mesele yapıldığı anlaşılmaktadır....
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, gerek dava dilekçesindeki açıklamalardan ve gerekse son oturumda alınan beyanlardan Hazinenin davasının ikinci kadastronun iptali isteğine yönelik olmasına, daha önce 2981 sayılı Yasa uyarınca yapılan kadastro işlemlerinin kesinleşmemiş olması karşısında sonrada 3402 Sayılı Kadastro Yasası hükümlerine göre yapılan kadastro tespitinin ikinci (mükerrer) kadastro sayılamayacağına, davada tapu idaresini hasım gösterilmiş olması doğru değil ise de verilen kararın tapu idaresi yönünden kesin hüküm oluşturacağından söz edilemeyeceğine ve bunun sonucu olarak hüküm ile aleyhinde bir durum yaratılmadığına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca Hazineden harç alınmamasına 31.3.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere,delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, somut olayda 7269 Sayılı Yasa ile tespit edilen 8 ada 3 parsel ile yörede sonrasında yapılan arazi kadastro çalışmaları sırasında tespit edilen 6012 parsel sayılı taşınmazın aynı taşınmaz olduğu yönünde uyuşmazlık bulunmamasına, uyuşmazlığın taşınmazlar arasında mükerrer kadastro bulunup bulunmadığı ve varsa hangi kaydın iptal edileceğine yönelik olmasına , nitekim Yargıtay 8.Hukuk Dairesi'nin 31/10/2013 tarih2012/13197 , 2013/15484 Esas, Karar sayılı ilamında " hak arama imkanı tanınmadan; özellikle, kadastro tutanağı kanunlarında yazılı yöntemine uygun biçimde kesinleştirilmeden ortaya çıkan sicilin yok hükmünde olduğu, 7269 sayılı Yasa'nın 18. maddesi ile yapılan yollama uyarınca, 766 sayılı Kanuna göre çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1980 yılında yapılan işleme genel kadastro anlamı verilemeyeceği" şeklinde belirtimi uyarınca 7269 Sayılı...
Köyü'nde 1952 yılında tespiti yapılan ve 1954 ve 1970 yıllarında tespiti kesinleşen 126 ve 127 sayılı mera parselleri ile 1967 yılında 'nde tespiti yapılan 800, 801, 802, 835, 836, 840, 841, 842, 869, 870, 871 ve 872 parsel sayılı taşınmazların bir kısmının mükerrer kadastroya tabi tutulmasından kaynaklanmaktadır. Mükerrer kadastro halinde 3402 sayılı Yasa'nın .../.... maddesi gereğince; yapılan .... kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır. Aynı madde içerisinde bu kuralın istisnaları belirtilmiş olup, somut olayda .... kadastronun yok hükmünde sayılacağı kuralının istisnası da bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; Mahkemece bilirkişi raporunda ve ekli krokisinde belirtildiği üzere ......
Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.07.1986 gün 1983/188-1986/310 sayılı kararının kesinleşmesi sonucu 4781 parsel numarasıyla... adına tescil edilip 22.01.1992 tarihinde davacı ...’a satılan taşınmaz hakkında 1993 yılında yapılan ek kadastro sırasında 312 ada 10 parsel numarası verilerek Hazine adına yapılan tespit 18.05.1998 tarihinde kesinleştirilerek aynı yer hakkında mükerrer tapu kaydı oluşturulmuştur. Bu durumda ikinci kayıt olan 312 ada 10 parsele ilişkin tapu kaydının iptaline ve kadastro paftalarında buna göre gerekli düzeltmelerin yapılmasına karar verilmesi gerekirken mahkemece aksi düşünce ile ... şekilde karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 02.06.2010 günü oybirliğiyle karar verildi....
yer bulunup bulunmadığı, birleşen dava yönünden 776 nolu parselde iptali gereken bir kısım bulunup bulunmadığı hususunun tespitinin mükerrer kadastroya konu olan yerin tespitine bağlı olduğu açıklanarak, dava konusu 1310 ve 776 parsel nolu taşınmazların tesis kadastrosuna ait pafta orjinal ölçü krokisi, ölçü çizelgesi ve hesap cetvelinin onaylı örneklerinin kadastro müdürlüğünden getirildikten sonra mahallinde önceki bilirkişiler dışında refakate alınacak harita mühendisi ve fen bilirkişi eşliğinde keşif icra edilerek mükerrer kadastro bulunup bulunmadığı, varsa mükerrer kadastroya konu yerin tam ve doğru olarak miktarıyla gösterip belirten krokili rapor alınması, taraflardan dava konusu yaptıkları yeri fenci ...'...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı T1 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu 1914 sayılı parselin tapulamayla veya genel kadastroyla oluşmuş mükerrer bir parsel olmadığı, tapulamadan sonra 4753 sayılı Kanununa göre sınırlandırma haritaları düzenlenerek dağıtıma tabi tutulan ve tapuya idari yoldan tescil edilmiş olduğu tartışmasız olmasına rağmen bilirkişilerin 1914 sayılı parselin çifte (mükerrer) kadastro ile oluştuğunu belirten hatalı raporlarının esas alınarak hüküm kurulduğunu, 1914 parsel sayılı taşınmazın sınırlandırma kroki ve haritalarının ikinci (mükerrer) kadastro sayılmasının kanunen mümkün olmadığını, 12.10.1959 tarihinde tapuya tescil işleminin gerçekleştiğini ve hukuki değer kazandığını öne sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mükerrer Kadastro İşleminin İptali Taraflar arasında ... ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı ... tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı ... tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R ... Tapu Müdürlüğünün 13.12.2018 tarihli yazısı ile; ... İli ... İlçesi .../... Mahallesi sınırları dâhilinde bulunan 164 ada 54 parsel sayılı taşınmazın kadastrosunun mükerrer olduğunun anlaşılması nedeniyle, tebliğden itibaren 30 gün içerisinde dava açılmadığı takdirde mükerrer olan kısımların tapu kütüğünden iptal edileceğinin bildirilmesi üzerine davacı ..., mükerrer kadastroya ilişkin tapunun iptali kararının kaldırılması istemiyle dava açmıştır....
Kadastro Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada ... Kadastro ve ... Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Karaisali Kadastro Mahkemesince, dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının ... İlçesi mülki (idari) sınırları içinde bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... Kadastro Mahkemesi ise, taşınmazın kadastro tespit tutanağının düzenlendiği tarihte Karaisali ilçesi mülki (idari) sınırları içerisinde olduğu gerekçesiyle, yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından dava konusu 3,12,13,14 ve 521 parsel sayılı taşınmazın Karaisali İlçesi ... köyünde 1974 Yılında kadastro tutanağı düzenlendiği, Eldeki davanın 1979 yılında Karaisali Kadastro mahkemesinde açıldığı,......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... çalışma alanında bulunan 868 ve 869 parsel sayılı 9120 ve 16640 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar iskan kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... mirasçıları davalılar ... ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Davacı , çekişmeli taşınmazlarda yapılan işlemin mükerrer kadastro olduğu ve taşınmazların kamuya tahsisli yerlerden olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine, çekişmeli taşınmazların ... oğlu ...'...