Yörede 5 nolu Orman Kadastro Komisyonunca yapılıp, 31/01/1980 tarihinde ilan edilen orman kadastro çalışmasında, ormanlık alan bulunmadığından orman tahdit haritası oluşturulmadığı; daha sonra 79 nolu Orman Kadastro Komisyonunca yapılıp 05/04/1996 tarihinde ilan edilen çalışmada çekişmeli taşınmaz 2/B alanında bırakılmış ise de; bu çalışmanın mükerrer kadastro olması nedeniyle ...1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/430-2012/254 E.-K. sayılı kararı ile 894,77 hektarlık alana ilişkin olarak iptal edildiği ve kararın 25/09/2012 gününde kesinleştiği anlaşılmaktadır....
Mükerrer Kadastroyu düzenleyen 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22. maddesi “evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci defa kadastroya tabi tutulmuşsa, ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır ve Türk Medeni Kanunu'nun 1026. maddesine göre işlem yapılır. Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastro, tapu sicil müdürlüğünce re’sen iptal edilir.” hükmünü içermektedir. Bu hüküm uyarınca daha önce kadastrosu yapılan bir taşınmazın yeniden kadastroya tabi tutularak tapuya tescil edilmiş olduğunun anlaşılması halinde, ilk yapılan kadastro çalışmasına itibar edilir. Davacı ..., kadastrodan önceki sebeplere dayalı olarak dava açmamakta, kadastro sonucu oluşmuş ve adına tescilli taşınmazının komşu köyde daha sonra yapılan kadastro çalışmaları sırasında davalılar adına tespit ve tescil edilen taşınmaz ile mükerrerlik oluşturduğunu öne sürmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mükerrer Kadastro İşleminin İptali Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 106 ada 13 ve 36 parsel sayılı 7682,03 ve 2740,73 metrekare yüzölçümündeki taşınmazların tesbiti sırasında mükerrer tapu bulunduğundan konu Kadastro Komisyonuna intikal etmiş, Kadastro Komisyonunca yetkisizlik kararı verilerek tutanak ve ekleri Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; çekişmeli 106 ada 13 nolu parselin ... Saraç, 36 nolu parselin Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... Saraç’ın kayyımı tarafından temyiz edilmiştir....
Dava, 3402 sayılı Kanun'un 22/1. maddesi kapsamında ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1026. maddesinde düzenlenen ve niteliği itibariyle mülkiyet ihtilafından kaynaklanan, mükerrer kadastro nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır....
Başka bir anlatımla; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 26. maddesinin dördüncü fıkrasına göre, kadastro mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Kadastro tespiti kesinleştikten sonra kadastro mahkemesinin görevi sona erer. Ancak, davanın varlığı tespitin kesinleşmesini önleyecektir....
Kadastro Müdürlüğü temsilcisinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm tesisi suretiyle; davanın, davalı ... yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, davanın dahili davalı ... Başkanlığı yönünden kabulü ile çekişmeli 537 parsel sayılı taşınmazın, mükerrer kadastro ile oluşması nedeniyle, 3402 Sayılı Kadastro Kanunu (3402 Sayılı Kanun) 22/1 maddesi uyarınce tapu kaydının iptaline karar verilmiş ve iş bu karar, davacı Hazine vekili ve dahili davalı ......
Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder." hükmü yer almakta olup, Hukuk Genel Kurulunun 16.06.2010 gün ve 2010/4 E. - 349/318 K. sayılı kararı uyarınca tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden sıralı işlemler olup, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan da TMK'nın 1007. maddesi anlamında Devlet sorumludur. Hal böyle olunca, 246 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında mükerrer olarak tespit ve tapuya tescil edilmesi sonucu, tapuya iyiniyetle güvenerek bu taşınmazı edinen davacıların, edinme tarihinden sonra tapu kaydına mükerrerlik şerhi verilmesi ve taşınmazın tapu kütüğünden terkini sebebiyle Devletin kusursuz sorumluluğundan kaynaklanan zararlarının oluştuğu ve kadastro işlemlerinden kaynaklanan bu sorumluluğun da TMK'nın 1007....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mükerrer Kadastro İLK DERECE MAHKEMESİ : Bucak 1. Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında Bucak 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davalı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş olup, bu kez davalı Hazine vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sonucu, Bucak İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 2370 parsel (yeni 111 ada 51 parsel) sayılı 7.267,81 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, ... ve müşterekleri tarafından 6292 sayılı Kanun uyarınca edinilerek adlarına tescil edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesinde öngörülen uygulama kadastrosundan kaynaklanmayıp, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22. maddesinin 1. fıkrasına dayanılarak 2. kez yapılan kadastro tespiti ile oluşan mükerrer tapu kayıtlarının isteğine ilişkindir. Tapu kaydına dayanılmamıştır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 06.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....