Bu karayollarının geçiş ücretleri ile bu ücretlerin yeniden belirlenmesi; ücretlendirilen karayolunun mesafesi, trafik yoğunluğu, aracın cinsi, sosyal ve ekonomik faktörler dikkate alınarak çıkarılacak yönetmelikte belirtilen esas ve usullere göre Genel Müdürün teklifi üzerine Bakan onayı ile yürürlüğe girer." hükmüne yer verilmiştir....
Bu durumda işin mahiyeti, sarf edilen emek ve mesai, müdürün vasıfları ve davalı şirketin koşulları da nazara alınarak emsale göre bir ücretin belirlenerek, çıkma payı alacağında dikkate alınması gerekirken..." şeklinde tespitler yapılmıştır. Anılan kararda da belirtildiği üzere, bir tüzel kişide kural olarak tüzel kişiyi temsil eden üst yönetim ve müdürlerin mali hakları genel kurulca belirlenmelidir. Ancak, genel kurulca bu konuda bir karar alınmadan bir kişinin genel kurul veya ana sözleşme ile müdürlüğe seçilmesi halinde, şirket adına işlemler yapan, emek ve mesaisinin büyük kısımını şirket işlerine ayıran yöneticinin hiç bir ücret talep edemeyeceğini savunmak, hayatın olağan akışına uygun düşmez. O halda şirket işlerinde doğrudan çalışan müdürün tüm ücretinin ortaktan alacak gibi değerlendirilerek karar verilmesi yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5187 sayılı kanuna muhalefet HÜKÜM : Beraat Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Katılan vekilinin temyizinin Basın Kanununa Muhalefet suçundan kurulan hükme yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; 5187 sayılı Yasanın 18/1.maddesinde düzenlenen, "Düzeltme ve cevabın yayımlanmasına ilişkin kesinleşmiş hakim kararlarına uymayan sorumlu müdür ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili onmilyar liradan yüzellimilyar liraya kadar adli para cezasıyla cezalandırılır..." amir hükmü karşısında, söz konusu ekleme yapılarak yayımlanan tekzip metninin henüz mahkeme kararı kesinleşmeden önce yayımlanması nedeniyle sonucu itibariyle doğru olan beraat hükmünün ONANMASINA, 18.12.2014 günü oybirliğiyle karar verildi....
Ticaret Sicili Memurluğunun 27.11.2007 tarihli yazılarından, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketi temsile yetkili müdürün ....'in olduğu, şikayet tarihi itibariyle sanıkların hukuken veya fiilen yönetim yetkisinin olmadığının anlaşılmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK.’nun 366. maddesi uyarınca istem gibi ONANMASINA, 18.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
tarafından yapılan bilgi isteme denetim faaliyetine cevap vermediğini, davalı müdürün ayrıca şirket hakim ortağı davacının şirket adına işlem yapabilmesi için tevdi edilmiş vekaletnameyi, içinde kendi menfaatine kanuna aykırı işlemlerde rahatça bulunabilmek adına ve hakkını kötüye kullanarak mesnetsizce sona erdirdiğini, davalının hal ve tavırlarıyla, davacıya husumet beslediği, yetkilerini kötüye kullanarak davalı şirketi kendi kasası gibi kullandığı, şirket aracını kendi şahsi işlerinde kullandığı açıkça tespit edildiğini, ortak olan veya olmayan müdürün yeni bir şirkete ortak olması, mesaisinin çoğunu yeni kurulan şirkete harcaması, ya da zimmetine mal varlığı geçirmesi Yargıtay’a göre azil için haklı sebep niteliğinde olduğunu ,Yargıtay bir kararında müdürün şirketin iştigal konuları aynı olan başka bir şirkette ortak olup mesaisinin çoğunu buraya harcadığı ve bunu yaparken genel kuruldan izin almadığı gerekçesiyle müdürün azli davasını kabul ettiğini, limited şirket...
tarafından yapılan bilgi isteme denetim faaliyetine cevap vermediğini, davalı müdürün ayrıca şirket hakim ortağı davacının şirket adına işlem yapabilmesi için tevdi edilmiş vekaletnameyi, içinde kendi menfaatine kanuna aykırı işlemlerde rahatça bulunabilmek adına ve hakkını kötüye kullanarak mesnetsizce sona erdirdiğini, davalının hal ve tavırlarıyla, davacıya husumet beslediği, yetkilerini kötüye kullanarak davalı şirketi kendi kasası gibi kullandığı, şirket aracını kendi şahsi işlerinde kullandığı açıkça tespit edildiğini, ortak olan veya olmayan müdürün yeni bir şirkete ortak olması, mesaisinin çoğunu yeni kurulan şirkete harcaması, ya da zimmetine mal varlığı geçirmesi Yargıtay’a göre azil için haklı sebep niteliğinde olduğunu ,Yargıtay bir kararında müdürün şirketin iştigal konuları aynı olan başka bir şirkette ortak olup mesaisinin çoğunu buraya harcadığı ve bunu yaparken genel kuruldan izin almadığı gerekçesiyle müdürün azli davasını kabul ettiğini, limited şirket...
Somut uyuşmazlıkta, iş sözleşmesinin feshine dayanak yapılan olayın 15.10.2013 tarihinde gerçekleştiği, işveren tarafından yapılan soruşturma kapsamında 13.11.2013 tarihine kadar ifadelerin alındığı ve Yerel Disiplin Kurulunun 14.11.2013 tarihli kararı ile iş akdinin feshinin takdiri için davacının Merkezi Disiplin Kuruluna sevk edildiği, 18.11.2013 tarihli Merkezi Disiplin Kurulu kararı ile davacının iş akdinin feshedilmesine karar verildiği, TGS Ödül ve Ceza Yönetmeliğine göre Merkezi Disiplin Kurulunun asil olarak Genel Müdürün de bulunması ile teşkil edeceği, feshin Merkezi Disiplin Kurulu kararından sonra Genel Müdürün onayına da sunulması gerektiği ancak Genel Müdürün onayına ne zaman sunulduğuna ilişkin bir belge ibraz edilmediği gibi feshe yetkili makam olan Genel Müdürün olaydan 18.11.2013 tarihi itibariyle haberdar olduğunun kabul edilmesi gerektiği, iş akdinin ise 11.12.2013 tarihinde feshedildiği, buna göre yasal altı iş günlük sürenin geçirildiği tespit edilmiştir....
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, söz konusu Yönetmelik düzenlemesinden önce de istasyonlarda sorumlu müdür çalıştırma yükümlülüğü bulunduğu, düzenleme ile var olan uygulamaya açıklık getirildiği, sorumlu müdürün sorumlu müdür belgesi sahibi olması gerektiği, denetim sırasında geçerli bir sorumlu müdür belgesinin ibraz edilemediği ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmuştur. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....
Lisans sahibi de süresi içinde sorumlu müdürün bu başvuruyu yapmasını sağlamakla yükümlüdür." hükmüne yer verilerek, mevzuattaki bu boşluğun dava konusu cezaya sebep fiilin tespit tarihi olan 12/11/2015 tarihinden sonra, 15/12/2016 tarihinde, doldurulduğunun görülmesi karşısında, tespit tarihi itibariyle sorumlu müdür belgesi alma zorunluluğu bulunmayan şirkete sonradan getiren yönetmelik hükümlerinin uygulanması suretiyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir....
Petrol Gazları (LPG) Piyasası Eğitim ve Sorumlu Müdür Yönetmeliği'nde sorumlu müdür belgesine sahip olma şartının aranmadığı, 15/12/2016 tarih ve 29919 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Eğitim ve Sorumlu Müdür Yönetmeliği'ne eklenen "LPG dolum tesisleri ve LPG otogaz istasyonları sorumlu müdür belgeleri" başlıklı 19/A maddesinde, "(1) Sorumlu müdür sözleşmesinin imzalanmasından itibaren 10 iş günü içerisinde sorumlu müdürün LPG Dolum Tesisleri Sorumlu Müdür Belgesinin veya LPG Otogaz İstasyonları Sorumlu Müdür Belgesinin düzenlenmesi amacıyla TMMOB’a bağlı yetkili meslek odasına başvurması ve bu belgenin düzenlenmesini talep etmesi zorunludur....