Davalı işveren 06.02.2017 tarihli fesih bildiriminde servis şöförü olarak çalışan davacının 31.01.2017 tarihinde iş çıkışı saatinde, çıkış saatinin değiştirilmesi nedeni ile gerçekleşen gecikme nedeni ile sert bir şekilde söylenerek bağırdığını, orda bulunan genel müdürün uyarması üzerine söylenmesini sürdürdüğünü, genel müdürün üzerine yürüdüğünü ve işyerini terk etmesi nedeni ile iş akdinin haklı nedenle feshedildiğinin ileri sürüldüğü, iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini ispat yükü davalı işverene ait olup, davalı tanığı Tuncay Karaman davacının iş akdinin fesih nedenine ilişkin beyanda bulunmazken, davacının ileri sürülen eylemine ilişkin tutanakta imzası bulunan çalışanlardan Faruk Koca tutanak içeriğini kısmen doğrular tarzda beyanda bulunmuşsa da, davacının genel müdürün üzerine yürüme eyleminin ispat edilemediği, tutanakta imzası bulunan diğer çalışanların tanık olarak dinletilmediği, davacı sözlerinin hakaret içermediği gibi asıl olan hizmet ilişkisinin devamının sağlanması...
a yönelik tazminat talebinin reddine, 3-Müdürün azli davası yönünden alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin yatırılan 80,70 TL'nin mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davalı ...'tan alınarak hazineye gelir kaydına, 4-Tazminat davası yönünden alınması gereken 269,85 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 5-Müdürün azli davası yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT'ne göre hesaplanan 17.900,00 TL ücreti vekaletin davalı ...'...
Dolayısıyla müdürün görev süresi şirket sözleşmesinde belirlenebileceği gibi hiç belirlenmeyebilir. Ancak, müdürün istifa etmesi yoluyla müdürlük sıfatını sona erdirmesi her zaman mümkün. İşte bu halde, istifa işleminin üçüncü kişilere bildirilebilmesi amacıyla, müdürlük sıfatının sona ermesine ilişkin değişikliğin yetkili ticaret siciline tescil ve ilan edilmesi gerekiyor. Bu tescil ve ilan işlemine ilişkin başvurular uygulamada bazı sorunlara ve uyuşmazlıklara konu olabiliyor. İstifa, tek taraflı olarak karşı tarafa ulaşmakla sonuç doğuran bir hukuki işlem. Bu kapsamda, limited şirkette bir müdürün istifa etmesi halinde, şirketin bu istifayı kabul etmesi veya onaylamasına ihtiyaç bulunmuyor ve müdürlük sıfatı istifa ile birlikte geçerli bir şekilde sona eriyor. İstifa eden müdürün istifa beyanının şirkete ve varsa diğer müdürlere yazılı olarak iletilmesi gerekmektedir....
Sayılı kararında; "...5187 sayılı Kanunun "Tebligat” başlıklı 29. maddesindeki “Süreli yayının yönetim yeri, tebligat işlemleri yönünden, yayın sahibinin ve temsilcisinin, görevi devam ettiği sürece sorumlu müdürün yerleşim yeri sayılır” şeklindeki düzenleme uyarınca düzeltme ve cevap yazısına ilişkin tebligatın, ilgili gazetenin künyesinde belirtilen adreste tebliğ edilmek üzere gönderilmesi gerekmektedir. Sorumlu müdüre yüklenen yükümlülük ve cezai sorumluluk gereği düzeltme ve cevap yazısının sorumlu müdüre tebliğ edilmesi gerektiği açıktır. Bununla birlikte, 5187 sayılı Kanunda tebligatın bizzat sorumlu müdüre yapılması gerektiğine, kendisine ulaşılamadığı takdirde başka bir kişiye tebligat yapılamayacağına dair bir hüküm bulunmamakta olup öğretide de tebliğ evrakının sorumlu müdür adına olacak şekilde hazırlanması yeterli görülmektedir....
Somut olayda, davacı asıl dosya davalısı şirket müdürünün yönetim yetkisini kötüye kullandığını iddia ederek şirkete kayyım tayin edilmesini talep etmiş, ancak müdürün azlini istememiş ve davacı da kayyım tayini talebinin azli'de içerdiği yönünde kararı temyiz etmemiştir. Mahkemece, bu nedenle davalı müdürün yapacağı tüm işlemlerin kayyımın onayına tabi tutulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bu kararın dayanağı olarak TTK 630/2 ve 3. maddeleri gösterilmiş ise de, bu maddelerde müdürün yetkisinin sınırlandırılabileceği belirtilmiş olup, maddedeki sınırlandırmanın amacı müdürün yetkisi dahilinde yaptığı işlerin kayyım onayına tabi tutulması değildir....
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, harçtan muaf olduklarından aleyhlerine harca hükmedilemeyeceği, söz konusu yönetmelik düzenlemesinden önce de istasyonlarda sorumlu müdür çalıştırma yükümlülüğü bulunduğu, düzenleme ile var olan uygulamaya açıklık getirildiği, sorumlu müdürün sorumlu müdür belgesi sahibi olması gerektiği, denetim sırasında geçerli bir sorumlu müdür belgesinin ibraz edilemediği ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....
Müfettiş tarafından alınan savunmasında davacı, “kredilerin taksitlerinin şirket veya kefili tarafından yatırılması için müdürün eşi olan kişiyi aradığını, yardım istediğini, usulsüz bir durum görmediği için bildirmediğini, müdürün eşi ile şirket ararsında ticari ilişki olduğunu düşündüğünü, ancak bazı şirketlerin müdürün eşi tarafından yönlendirildiğini, kredilerin usulsüz verildiğini düşünmediğini, aralarındaki ticari ilişki nedeni ile taksitlerin müdür eşi tarafından yatırılmasını normal karşıladığını, zamanında ödemeler nedeni ile de şüphelenmediğini, müdür eşinin dolaylı kazanç sağlayabileceğini” belirtmiştir. Bir an için kredileri kullanan şirketlerin paravan şirket olmadığı veya şube müdürünün eşi ile ilişkisi olmadığı kabul edilse bile olması gereken banka teamüllerine göre geri taksit ödemelerinin şirket veya temsilcileri tarafından ödenmesi gerekir....
Ancak bu eserin sorumlu müdürün ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkilinin karşı çıkmasına rağmen yayımlanması halinde, bundan doğan sorumluluk yayımlatana aittir." hükümleri yer almaktadır. 5237 sayılı T.C.Y.'nın 5759 sayılı Yasa ile değişik 301/4 maddesi uyarınca devletin askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılama suçunu işleyen kişi hakkında Cumhuriyet savcısının re'sen soruşturma yapma yetkisi bulunmamaktadır. Belirtilen yasa hükmüne göre, soruşturmanın başlaması Adalet Bakanının izin vermesi koşuluna bağlıdır. Yetkili merci izin vermedikçe soruşturma aşamasına geçilemeyeceğinden şüpheli kişi veya kişiler hakkında Cumhuriyet Savcılığınca kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi de olanaklı olmayacaktır. Kovuşturmaya yer olmadığı kararı ancak 5237 sayılı T.C.Y.'nın 5759 sayılı Yasa ile değişik 301/4 maddesi uyarınca Adalet Bakanı tarafından soruşturma izni verildikten sonra yapılacak soruşturma sonunda verilebilecektir....
7201 sayılı Kanun'un 11. maddesi gereği vekile tebliği esas olarak kabul edilse de somut olayda tebliğ yapılan avukatın sorumlu müdürün vekili olmadığı gibi, vekili olsa bile 5187 sayılı Kanun'a göre sorumlu müdürün düzeltme ve cevabı yayımlama zorunluluğunun avukatına yapılan tebliğden itibaren başlamayacağı değerlendirilmekle, mahkemece sanıkların beraati yerine suçu işlediklerinin sabit olması gerekçesiyle mahkumiyetlerine karar verilmesi, 2- Kesinleşen mahkeme kararının 20/06/2014 günü tebliğ edilmesi karşısında, gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 24/06/2014 yazılması gerekirken 23/06/2014 olarak yazılması, Kabule göre de, Dairemizin 28.09.2020 tarihli 2020/1515 E. 2020/11589 K. sayılı kararında gerekçeleri belirtildiği üzere; Basit yargılama usulüne dair esasları düzenleyen ve hükümden sonra (24.10.2019 tarihinde) yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunla değişik 5271 sayılı "basit yargılama usulü" başlıklı CMK'nin 251/3. maddesinin sadece bir usul hükmü olmadığı, aynı zamanda...
, birden fazla müdürün bulunması halinde en az iki müdürün, bunu ticaret siciline tescil ve ilan ettireceği hükmü mevcut olup, 636. maddesinde de; limited şirketlerde sona ermenin sonuçlarına anonim şirketlere ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir....