Dava konusu işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmeliğin değişik 30.maddesinin 4.fıkrasında, norm kadro fazlası müdür başyardımcıları ve müdür yardımcılarının, istekleri ve müdür yardımcılığı boş bulunan kurum müdürünün önermesi halinde aynı tür ve tipteki kurumlara müdür yardımcısı olarak, bunun da mümkün olmaması halinde norm kadro durumuna göre öncelikle kadrolarının bulunduğu kurumlara ya da diğer kurumlara öğretmen olarak atanacakları hükmü yer almış; 21.6.2000 günlü, 2000/68 sayılı Genelgenin 6.maddesinde de, bu durumda olanların bulundukları okul ve kurumlarda açık öğretmen norm kadrosu bulunması durumunda öncelikle bu kadroyla ilişkilendirilecekleri; bunlardan görevli olduğu okul ve kurumlarda branşında açık öğretmen norm kadrosu bulunmaması nedeniyle ilişkilendirilemeyenlerin birden fazla eğitim bölgesi oluşturulan yerlerde koordinatör okula, eğitim bölgesi oluşturulamayan...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, husumet, zamanaşımı ve yetki itirazında bulunduklarını, davacının Türksat A.Ş. yönetim kurulu başkanı ve genel müdürü olarak çalışmakta iken 26.10.2007 tarihinden itibaren Eurasiasat Sam şirketinin yönetim kurulu başkanı ve genel müdürü olarak göreve başladığını, Türksat A.Ş.’den genel müdürlük ücreti almadığını, sadece Eurasiasat Sam’dan genel müdürlük ücreti aldığını, Türksat A.Ş. yönetim kurulunun 18.01.2011 tarihli kararında davacı ile 01.02.2011 tarihinden itibaren iş sözleşmesi yapılması, yurtiçi yurtdışı başka bir yerden genel müdür ücreti almamak kaydıyla ... net ücret ödenmesine karar verildiğini, bu karar uyarınca davacı ile 01.02.2011 tarihli iş sözleşmesi imzalandığını ve Şubat 2011’den itibaren davacının sadece Türksat A.Ş.’den genel müdür ücreti almaya başladığını, Eurasiasat Sam’dan genel müdürlük ücreti almadığını, davacının 2014 yılındaki talimatı ile bilançoda davacı lehine olan 282.000,00 Avro’luk alacak kaydının şirket genel kurul...
e devrederek ortaklıktan ayrıldığını, davacının kendi arzusu ve imzası ile şirkete müdür olarak atandığını, davacının bu süreç içerisinde müdürlük yetkilerini kullandığını belirtmiştir. Davalı ..., şirket kurulduğu zaman davacının inşaat işlerinden anlaması nedeniyle müdürlük konusunda davacıya teklifte bulunulduğunu, davacının teklifi önce kabul edip daha sonra sağlık sebepleri ve işlerinin yoğunluğu nedeniyle işi yapamayacağını söylediğini, davacının şirket müdürlüğünü yapmayacağını şirketin muhasebecisine bildirdiklerini ancak şahsın müdürlükle ilgili toplantı karar tutanağını düzenlemediğini, daha sonraki dönemlerde bu hususun sehven unutulduğunu ve müdürlüğüne son verilmesi ile ilgili bir karar alınmadığını, davacının hiç bir zaman şirkette fiilen müdürlük yapmadığını belirtmiştir....
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE : İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 35. maddesinde "Umuma açık istirahat ve eğlence yerinin sahibinin tüzel kişi olması durumunda, işyerini idare etmek üzere bir mes’ul müdür görevlendirilir. Gerçek kişiler de işyerine mes’ul müdür görevlendirebilir. Görevlendirilen mes’ul müdür yetkili idareye bildirilir. Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinde, ruhsat başvurusu sırasında mes’ul müdürün adı, soyadı, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası ve mes’ul müdür sözleşme tarihinin beyanı yeterlidir. Yetkili idareler tarafından yapılacak denetimlerde mes’ul müdür sözleşmesinin işyerinde bulunmaması veya bu sözleşmeyle ilgili hatalı beyanda bulunulduğunun tespit edilmesi hâlinde onbeş gün içinde bu eksikliğin giderilmesi istenir....
Daha sonra 1.10.2006-31.12.2006 ve 1.1.2007-30.6.2007 dönemi için iki iş sözleşmesi daha yapılmıştır. Davacı çevre mühendisi olup 16.3.2006 tarihinden itibaren Yardımcı İşletmeler ve Çevre Yönetim Müdürlüğüne vekaleten bakmıştır. İşyerinde uygulanan personel yönetmeliğinin 7.06. maddesinin 3 nolu bendine göre müdür ve daha üst kademelere vekalette şirket personeli arasında tayin edilmiş vekile vekalet süresi 30 günü aştığı takdirde normal ücretlerine ilaveten bir vekalet ücreti ödenmesi, vekalet edilen görevin derecesinin minimum brüt ücretinin (aylık ücretli personel ücret cetvelindeki 1. kademe ücrete), vekalet edenin görevinin derecesinin minimum brüt ücretinden yüksek olmasına bağlı olduğu, böyle bir halde aradaki farkın vekalet edene ödeneceği belirtilmiştir....
G.. olmak üzere iki hissedarı olduğunu, davalı P.in tek başına aldığı karar ile müvekkilinin müdürlük görevini sona erdirerek müdür olarak kendisini ve diğer davalıyı atadığını, olağanüstü toplantı çağrısının ve bu toplantıda alınan kararların usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek 07.11.2013 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların iptalini istemiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davalı şirketin % 88, davacının ise % 12 hissesine sahip ortağı ve eski müdürü olduğunu, davacının 24.06.2010 tarihinde şirket müdürü olarak seçildiğini ancak şirket müdürlüğü görevini ifa etmemesi, şirket hesaplarına bloke koydurması, şirketi büyük zararlara uğratması sebebiyle müdürlük görevinden azledildiğini, toplantıda alınan kararın hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
da bulunan ve ürünlerin iç pazara tanıtımının yapıldığı pazarlama şirketinin başında olduğunu, müvekkilinin ...'da olmasını fırsat bilen davalının müdürlük görevini ihlal ettiğini, tek hissedarının kendisi olduğu ve Çeksan Süpürme ile aynı faaliyet alanına sahip Çeksan Makine Ltd. Şti.'yi kurduğunu, Çeksan Makine üzerinden Çeksan Yol Süpürme ile rekabete başladığını, davalının eylemlerinin müdürlerin bağlılık borcu ve rekabet yasağını düzenleyen hükümlere aykırı olduğunu ileri sürerek, davalı müdür ...'ın TTK'nın 630/2. maddesi uyarınca azline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, müvekkilinin sorumlu bir müdür gibi davrandığını, her iki şirketin kayıtları incelendiğinde rekabet olgusunun değil yeni şirketin Çeksan Yol Süpürmeye destek verdiğinin görüleceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
sıfatıyla toplantı çağrısı yapıp kendi oyu ile kendisini süresiz olarak müdür seçtiğini, davacı toplantıya gittiğinde hiçbir yetkisi olmayan kişilerin ------ şahsi avukatı, şirket avukatı olarak yetki verilen bir başka avukat, şirketin yeni mali müşaviri olarak atanan kişi) toplantıda hazır bulundukları ve toplantıya müdahale ettikleri ileri sürülerek, 23.05.2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
in Tasfiye Halindeki ... tasfiye memurluğu görevinden azline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava; kooperatif tasfiye memurluğundan azil istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı vekili kooperatif tasfiye memurluğundan azil istemine ilişkin davasını tasfiye memurluğundan azil istenen Tasfiye Halindeki ...'ne husumet yönelterek açması gerekirken hasımsız açtığı anlaşılmış olup, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 19/07/2019 tarih ve 2018/143 E. - 2019/718 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin “Doğata” isimli firmayı 2007 yılında kurduğunu, 2008 yılında “Atatürk Orman Çiftliği” isim hakkını aldığını, daha başarılı, güçlü olmak amacıyla ve kredinin teminatlandırılması aşamasında davalı Polisan ile 19/07/2010 tarihinde Hisse Alım ve Ortaklık Sözleşmesi yapıldığını, Doğaata Su ve Su Ürünleri Gıda Turizm San. ve Tic. A.Ş. (yeni unvanı Atasu Su ve Ürünleri San. Tic. A.Ş.)'...