İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince " Tüm dosya kapsamına göre, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine bir adet çeke dayalı ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine borçlunun yasal süresi içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile yetkiye, borca ve tüm faiz ve ferilere itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve bunun üzerine alacaklının itirazın iptali davası açtığı, mahkemece yapılan yargılama neticesinde İstanbul 1....
Kısaca, itirazın iptali davasını gören mahkeme, kendi yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, öncelikle icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazı incelemek ve sonuçlandırmak zorundadır. Eldeki davada ise, davalı hakkında 19.04.2012 tarihli kurum işlemi ile yersiz ödeme borcu tahakkuk ettirildikten sonra ... İcra Dairesinden takibe geçildiği, davalının ise bu takibe yetki yönüyle de itiraz ederek takibin durmasını sağladığı anlaşılmakta olup, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, Mahkeme öncelikle, davalının süresinde ve usulünce ileri sürdüğü yetkiye ilişkin itirazı değerlendirmeli ve bu değerlendirme neticesinde yetkisiz icra dairesinde takip yapıldığının anlaşılması halinde İcra İflas Kanunu'nun 50/2’nci maddesi hükmü kapsamında, itirazın iptali davasının bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
bulunmadığını, senedin bedeldiz olduğunu, borca ve tüm fer'ilerine itiraz ettiklerini belirterek icra müdürlüğünün yetkisizliğine, takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Yapılan bu açıklamalar bakıldığında; T2'in takibe konu senette avalist olduğu, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe başlandığı, takip tarihi itibariyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 17. maddesi uyarınca, muteriz borçlu gerçek kişinin tacir olduğu iddia ve ispat edilmediği görülmüştür. Somut olayda, borçluların öncelikle yetkiye itiraz ettiği, ancak mahkemece borçlulara ödeme emrinin hangi tarihte tebliğ edildiği ve bu tebliğ tarihine göre borca itiraz davasının süresinde açılıp açılmadığının denetlenmeksizin eksik incelemeyle Muş İcra Dairesinin yetkisizliğine dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Mahkemece itiraz eden borçluların itirazının süresinde olup olmadığının değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre yetki itirazı ile itiraz dilekçesindeki diğer hususlar hakkında değerlendirme yapılması gerekirken eksik inceleme ile verilen karar usul ve yasaya aykırıdır....
İcra Müdürlüğünün 2013/12152 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapılmış ve takip borçlusu ... Belediyesi tarafından kanuni süresi içerisinde yetkiye ve borca itiraz edilmesi sebebiyle takip durmuştur. İtirazın iptali davalarında, yetkiye itiraz olması durumunda mahkemece ilk önce bu hususun değerlendirilmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan kanuni düzenlemeler ve açıklamalara göre, somut olayda yetkili icra dairesi ...İcra Dairesidir. İtirazın iptali davalarında, yetkili icra dairesinde takip yapılması dava şartıdır. Bu itibarla, yetkili icra dairesinde takip yapılmaması sebebiyle dava şartı yokluğundan, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.11.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2015/19618 Esas sayılı dosyasında davalılar aleyhine takip başlattığı, bu dosyada davalı Lütfi'nin borca, davalı Necmettin'in borca ve yetkiye itiraz ettiği, bunun üzerine takip dosyasının gönderildiği Çaldıran İcra Müdürlüğünün 2016/81 E sayılı dosyasında davalıların borca yeniden itiraz ettikleri, mahkemece davalı Necmettin yönünden davanın kabulüne, davalı Lütfi yönünden davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Van 1. İcra Müdürlüğünde açılan takibin, borçlulardan birinin yetkiye ve borca itirazı üzerine icra dairesinin sehven iki borçlu yönünden de takip dosyasını Çaldıran İcra Dairesine gönderildiğini, ancak davalı Lütfi'nin Çaldıran İcra dairesinin yetkisine itiraz etmeyip yalnız borca itiraz ettiğinden bu borçlu yönünden usulden ret kararı verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür. İtirazın iptali davasının ön şartı, geçerli bir takibin bulunmasıdır. Davaya konu icra takibi Van 1....
- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi nedeniyle müvekkili şirketin davalı firmaya meşrubat sattığını, davalının borcunu ödememesi üzerine girişilen takibe davalının icra dairesinin yetkisine ve kısmi olarak da borca itiraz ettiğini, davalının yetki itirazının haksız olduğunu HUMK.nun 10 ve BK.nun 73/1.maddesi uyarınca yetkili icra dairelerinin Antalya olduğunu belirterek davalının icra dairesinin yetkiye ilişkin itirazının iptali ile %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin ikametgahının Ankara olması nedeniyle yetki itirazının haklı olduğunu öncelikle yetki hususunda karar verilmesi gerektiğini ayrıca müvekkilinin davacıya olan borcunun 4.169.97 YTL olduğunu bu miktarın icra dosyasında kabul edildiğini öne sürerek davanın reddi ile %40 tazminata karar verilmesini savunmuştur....
ise borcun ödendiğine ilişkin bir belge sunamadığı anlaşılmakla davanın esasının ve alacağın faturaya dayalı olmakla likit ve belirlenebilir olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile; Antalya 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklının 9 adet bonoya istinaden borçlular Of ... ile ... hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başladığı, örnek 10 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu ...’nun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, diğer itiraz ve şikayetlerinin yanı sıra takipte Bakırköy İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek yetkiye itiraz ettiği, mahkemece, takibin Asliye Ticaret Mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararına istinaden başlatıldığı ve ihtiyati haciz kararını veren yer icra dairelerinin de yetkili olduğu gerekçesiyle yetki itirazının reddine karar verildiği...
Yapı lehine Hakkı Kan tarafından tanzim edilmiş takip dayanağı bonoda, yetkiye itiraz edenin avalist olduğu, ... Mahkemelerinin yetkisinin kararlaştırıldığı, icra takibine ... İcra Dairesinde başlandığı, yetkiye itiraz eden avalistin, ... kayıtlı iş yeri bilgilerinde, işveren konumunda olduğu anlaşılmaktadır. Ancak ne var ki, alacaklı, 6102 sayılı ...’nun ... ve .... maddeleri kapsamında tacir olduğunu iddia etmemiştir. Alacaklı, esnaf işletmesi olup, takip talebinde de alacaklı “...- ........ Yapı” gösterilmiş ve alacaklıya ait TC kimlik numarası bildirilmiştir. Dolayısıyla bu durumda yetki anlaşmasının geçersiz olduğunun kabulü gerekir. O halde mahkemece, yetki itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....