Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhtiyati hacze itiraz eden vekili, sevk irsaliyeleri üzerindeki imzalar konusunda, imza örnekleri toplanarak imza incelemesi yapılmadan, yetersiz bilirkişi raporuna istinaden verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece ihtiyati haciz talep edenin faturaları dosyaya sunduğu, bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, borçlunun alacağın rehinle temin edilmiş olduğuna ilişkin delil sunmadığı, yetkiye ve teminata ilişkin itirazlarının bulunmadığı, İ.İ.K.nun 257. maddesi uyarınca yaklaşık ispat ölçülerine göre ihtiyati haciz kararı verildiği gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş, karar ihtiyati hacze itiraz eden vekilince temyiz edilmiştir....

    İhtiyati hacze itiraz eden vekili, sevk irsaliyeleri üzerindeki imzalar konusunda, imza örnekleri toplanarak imza incelemesi yapılmadan, yetersiz bilirkişi raporuna istinaden ihtiyati haciz kararı verildiğini belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, ihtiyati haciz talep edenin irsaliyeli faturaları dosyaya sunduğu, bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, borçlunun alacağın rehinle temin edilmiş olduğuna ilişkin delil sunmadığı, yetkiye ve teminata ilişkin itirazlarının bulunmadığı, İ.İ.K.’nun 257. maddesi uyarınca yaklaşık ispat ölçülerine göre ihtiyati haciz kararı verildiği gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş, karar ihtiyati hacze itiraz eden vekilince temyiz edilmiştir....

      Davalı vekili, yetki itirazında bulunmuş, davanın usul ve esastan reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının icra takibinde sadece borca ve fer'ilerine itiraz edip, yetkiye itiraz etmemiş olduğu, takipte sadece borca itiraz eden, yetkiye itiraz etmeyen davalının icra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılması gerekir ise de, bu kabulun davalının takibin yapıldığı yerde açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisini de kabul ettiği anlamına gelmeyeceği, davalının daha sonra açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etme hakkı olduğu, işbu davada, davanın açıldığı mahkemenin davalı ikametgâhı mahkemesi olmadığı gibi, HMK’nın yetkiye ilişkin diğer hükümleri çerçevesinde de yetkili olmadığı, her ne kadar kısa kararda, dava dilekçesinin yetki yönünden reddine ve mahkemenin yetkisizliğine, talep halinde dosyanın yetkili ve görevli ... ......

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, icra mahkemesinde yetkiye itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı tarafından yetkiye itiraz edildiği, mahkemece itirazın kabulüne karar verildiği ancak vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmetmediği, karara karşı davacının istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince davacının yetki itirazı kabul edildiği halde, itirazın kabulü ile davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmetmesi gerekirken, hatalı olarak HMK'nın 331/2 hükmünün uygulaması hatalı olmuştur. Bu sebeple davacının istinaf sebepleri yerinde görülmüştür....

        Dava dilekçesinin içeriği incelendiğinde davacı Halil İbrahim'in sadece yetkiye itirazda bulunduğu, davacı Alime'nin ise hem yetkiye ve hem de imzaya itirazda bulunduğu anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında 17/05/2022 tarihinde takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmiş, davacıların davadan feragat ettiklerini bildirir dilekçelerini sunmaları üzerine mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı Halil İbrahim'in itirazı ve davacı Alime'nin itirazlarının bir tanesi yetkiye itiraza yöneliktir. İİK.nun 169/a-6. maddesi gereğince tazminata hükmedilebilmesi itirazın, anılan maddenin 1.fıkrasında belirtildiği üzere, borcun olmadığı, itfa veya imhal edildiği iddialarına dayanması ve bu iddianın kanıtlanmış olması koşuluna bağlıdır. Diğer bir ifadeyle itirazın mahkemece esasa ilişkin nedenlerle kabul edilmiş olması gerekmektedir....

        Ağır Ceza Mahkemesince itiraz incelenerek, 24/12/2015 tarihli ve 2015/1008 D.İş sayılı karar ile itirazın reddine karar verildiği ve bahse konu kararın itiraz incelemesinden geçmek suretiyle kesinleştiği belirlenerek yapılan incelemede; Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocukların gündüz vakti işlenen hırsızlık suçundan eylemlerine uyan TCK'nın 142/1-b, 31/2. maddelerinde öngörülen cezanın üst sınırına göre, aynı Kanun'un 66/1-e ve 66/2. maddeleri uyarınca hesaplanan 4 yıllık asli dava zamanaşımının, 03/09/2015 tarihli mahkûmiyet hükmünden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuklar hakkında...

          Mahkemece, davalı yanca icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş ise de Sulh Hukuk Mahkemesi basit usul yargılamasına tabi olup, ilk itiraz olarak yetki itirazında bulunulduğu, HUMK.nun 9 ve B.K.nun 73.maddeleri gereğince ödemelerin .../...’ye yapıldığı gözetilerek yetkili icra dairesince yapılmış geçerli bir icra takibi olmadığı gerekçesiyle takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, su tüketim faturasının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, icra takibinde sadece borca itiraz etmiş, icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiştir. İcra takibinde sadece borca itiraz edip, yetkiye itiraz etmeyen davalı icra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır. Ne var ki, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş olması mahkemenin yetkisine itiraz edilmesine engel teşkil etmez....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte, borçlular yetkiye ve faize itiraz etmiş olup, mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda yetkisizlik kararı verilmişse de, borçlu, 20.4.2009 tarihinde icra müdürlüğünce yapılan haciz sırasında, yetki itirazından feragat ettiği yolunda beyanda bulunmuş olup, mahkemece, yetki itirazından feragat nedeniyle, bu yöndeki istemin reddi ile diğer itirazların incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

              Davalı borçlu vekili 10.02.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkili şirketin adresi Antalya olduğundan yetkili icra müdürlüğünün Antalya İcra Müdürlüğü olduğunu, yetkiye itiraz ettiğini, müvekkilinin alacaklı görünen tarafa borcu bulunmadığını bildirerek yetkiye, borca, faize ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur. Davalı, söz konusu alacağın yargılamayı gerektirdiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....

                . - K A R A R - Davacı vekili; müvekkilinin davalı ile olan ticari ilişkisi nedeniyle alacağının olduğunu, davalının fatura bedelini ödememesi üzerine aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, taraflar arasında alım satım ilişkisinin kurulduğu ve müvekkili tarafından edimin ifa edildiği yerin Ezine olduğu, davalının yetkiye itirazının bu nedenle yerinde olmadığını belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40'tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili; İzmir icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, ayrıca takibe dayanak faturayı kabul etmediklerini, müvekkiline takibe dayanak fatura konusu malların teslim edilmediğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... İnş....

                  UYAP Entegrasyonu