A.Ş ve ... isimli şahıs ile aralarında hiç bir ticari ilişkinin olmadığını, müvekkili adına verilen ihtiyati haciz kararının müvekkilinin mağdur olmasına sebebiyet verdiğini, müvekkili şirketin ülke çapında tanınmış şirket olduğunu, açılan icra takibi ve verilen ihtiyati haciz kararının müvekkilini çok zor duruma düşürdüğünü, haksız ihtiyati haczin icrası sebebiyle müvekkilinin araçları,taşınmazları ve banka hesaplarının haczedildiğini, müvekkillinin zarara uğradığını belirterek iş bu itirazlarının kabulü ile, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, icra takibine itiraz etmeleri ve alacaklıya karşı tazminat ve menfi tespit davası açacak olmaları nedeniyle itiraz ve davalarının sonuçlanıncaya kadar teminatın tedbiren alacaklıya ödenmemesine karar verilmesini talep etmiştir. İtiraz eden ... Müh. San. Ve Tic. Ltd....
Mahkemece, davalı yanca icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş ise de Sulh Hukuk Mahkemesi basit usul yargılamasına tabi olup, ilk itiraz olarak yetki itirazında bulunulduğu, HUMK.nun 9 ve B.K.nun 73.maddeleri gereğince ödemelerin .../...’ye yapıldığı gözetilerek yetkili icra dairesince yapılmış geçerli bir icra takibi olmadığı gerekçesiyle takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, su tüketim faturasının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, icra takibinde sadece borca itiraz etmiş, icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiştir. İcra takibinde sadece borca itiraz edip, yetkiye itiraz etmeyen davalı icra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır. Ne var ki, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş olması mahkemenin yetkisine itiraz edilmesine engel teşkil etmez....
Ağır Ceza Mahkemesince itiraz incelenerek, 24/12/2015 tarihli ve 2015/1008 D.İş sayılı karar ile itirazın reddine karar verildiği ve bahse konu kararın itiraz incelemesinden geçmek suretiyle kesinleştiği belirlenerek yapılan incelemede; Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocukların gündüz vakti işlenen hırsızlık suçundan eylemlerine uyan TCK'nın 142/1-b, 31/2. maddelerinde öngörülen cezanın üst sınırına göre, aynı Kanun'un 66/1-e ve 66/2. maddeleri uyarınca hesaplanan 4 yıllık asli dava zamanaşımının, 03/09/2015 tarihli mahkûmiyet hükmünden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuklar hakkında...
Dava dilekçesinin içeriği incelendiğinde davacı Halil İbrahim'in sadece yetkiye itirazda bulunduğu, davacı Alime'nin ise hem yetkiye ve hem de imzaya itirazda bulunduğu anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında 17/05/2022 tarihinde takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmiş, davacıların davadan feragat ettiklerini bildirir dilekçelerini sunmaları üzerine mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı Halil İbrahim'in itirazı ve davacı Alime'nin itirazlarının bir tanesi yetkiye itiraza yöneliktir. İİK.nun 169/a-6. maddesi gereğince tazminata hükmedilebilmesi itirazın, anılan maddenin 1.fıkrasında belirtildiği üzere, borcun olmadığı, itfa veya imhal edildiği iddialarına dayanması ve bu iddianın kanıtlanmış olması koşuluna bağlıdır. Diğer bir ifadeyle itirazın mahkemece esasa ilişkin nedenlerle kabul edilmiş olması gerekmektedir....
Davalı borçlu vekili 10.02.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkili şirketin adresi Antalya olduğundan yetkili icra müdürlüğünün Antalya İcra Müdürlüğü olduğunu, yetkiye itiraz ettiğini, müvekkilinin alacaklı görünen tarafa borcu bulunmadığını bildirerek yetkiye, borca, faize ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur. Davalı, söz konusu alacağın yargılamayı gerektirdiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....
. - K A R A R - Davacı vekili; müvekkilinin davalı ile olan ticari ilişkisi nedeniyle alacağının olduğunu, davalının fatura bedelini ödememesi üzerine aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, taraflar arasında alım satım ilişkisinin kurulduğu ve müvekkili tarafından edimin ifa edildiği yerin Ezine olduğu, davalının yetkiye itirazının bu nedenle yerinde olmadığını belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40'tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili; İzmir icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, ayrıca takibe dayanak faturayı kabul etmediklerini, müvekkiline takibe dayanak fatura konusu malların teslim edilmediğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... İnş....
Maddesi uyarınca bu Kanunun amacı; "Abonelik sözleşmelerinden ve bu sözleşmelerin ifası amacıyla tüketiciye sunulup bedeli faturaya yansıtılan mal veya hizmetten kaynaklanan para alacaklarına ilişkin haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinin, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) bünyesinde oluşturulan Merkezî Takip Sistemi üzerinden başlatılmasına ve haciz aşamasına kadar yürütülmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir." 4.maddesinde, Merkezi Takip Sistemindeki takip talebinin doldurulması ve sisteme kaydedilmesi ile takibin başlatılacağı, 5. maddesinde ödeme emrinin borçluya tebliğ şekli ve 7. Maddesinde ödeme emrine itiraz üzerine yapılacak işlemler düzenlenmiştir. Kanunda borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri üzerine nelere itiraz edebileceği sayılmıştır. Yetkiye, borcun tamamına veya bir kısmına ya da alacaklının takibat icrası hakkına itiraz yolu açıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte, borçlular yetkiye ve faize itiraz etmiş olup, mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda yetkisizlik kararı verilmişse de, borçlu, 20.4.2009 tarihinde icra müdürlüğünce yapılan haciz sırasında, yetki itirazından feragat ettiği yolunda beyanda bulunmuş olup, mahkemece, yetki itirazından feragat nedeniyle, bu yöndeki istemin reddi ile diğer itirazların incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
talep ve dava ettiği anlaşılmıştır....
Ve Tic. Ltd. Şti.nin maliki, ... Sigorta A.Ş.’nin trafik sigortalısı, ...’in sevk ve idaresindeki, ... plaka sayılı çekici, ...plaka sayılı dorse aracının çarpması sonucu hasarlandığını belirtip, sigortalıya ödenen 10.598.000.000 TL. nin davalılar ... ve... Otomotiv San. Ve Tic. Ltd. Şti.nden 02.09.2003 haksız fiil tarihinden, davalı sigorta şirketinden ise 11.05.2004 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., zamanaşımı def’inde bulunup, yetkiye, kusura ve hasara itiraz ederek davanın reddini savunmuştur. Davalı, .... Otomotiv San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili zamanaşımı def’inde bulunup, yetkiye, kusura ve hasara itiraz ederek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili, zamanaşımı ve işbölümü itirazında bulunup, sorumluluklarının poliçe limiti ile sınırlı olduğunu ve dava açılmasına sebebiyet vermediklerini bildirerek davanın reddini savunmuştur....