"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarrufun iptali (iik 277 ve devamı) 01/07/2016 tarihinde kabul edilip 23/07/2016 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin 3. fıkrası değiştirilmiştir. Bu düzenlemeye göre, dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda işbölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçeleri ile birlikte dosyayı bir ay içinde görevli Daireye gönderecektir. Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın muvazaaya ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 17. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine 08/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalılar vekili, davacının husumet ehliyetinin bulunmadığını, kardeşler arasında yapılan tasarrufun tek başına muvazaa sebebi oluşturmayacağını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre; davacı tarafın talebinin yerinde olmadığı, davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı, davacının, tapusunun iptalini talep ettiği taşınmazların maliki, mirasçısı ve alanı/satanı olmadığı, bu itibarla aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin muvazaalı yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK'nin 33. maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur....
Eldeki davanın tasarrufun iptali davası olarak açılmış olması ve dosyada usulune uygun ıslah dilekçesi ile TBK 19. maddesi gereği muvazaaya dayalı iptal davası olarak görülmesi talebinin bulunmaması nedeniyle davaya İİK 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali davası olarak bakılması ve ona göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2- Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile HMK 373/1 maddesi gereğince Bölge Adliye mahkemesinin kararının BOZULMASINA (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının redddine, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin de Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/04/2021 NUMARASI : 2021/64 ESAS, 2021/127 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İzmir 11....
"İçtihat Metni" -Y A R G I T A Y İ L A M I – MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili dava dilekçesiyle, davalı borçlu ...'ün kesinleşmiş vergi borcunun taksitini imkansız hale getirmek amacıyla 34 U 7202 plakalı saç kasa brandalı romorku 20.03.2003 tarihinde davalı ...'e sattığını belirterek, tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı ..., nakliyecilik işi yaptığından dava konusu aracı aldığını, 1999 yılına ait vergi borcu nedeniyle altı yıl sonra açılan davanın dinlenemiyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı ..., tebligata rağmen savunma yapmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı borçlu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı alacaklı vekili, müvekkilinin davalı borçlu ...'dan olan alacağının tahsili için ...İcra Müdürlüğü'nün 2010/24196 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, borçlu adresinde yapılan hacizde haczi kabil mal bulunamadığını, davalı borçlunun alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı olan taşınmazı 29.6.2009 tarihinde akrabası olan diğer davalı 3.kişiye değerinin hak altında sattığını satışın muvazaalı olduğunu ileri sürerek satışın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı 3.kişi ve borçlu davaya cevap vermemişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekili, davalı ...’tan aralarındaki kredi sözleşmesi gereğince alacaklı olduğunu, davalı borçlu aleyhine takip yapıldığını, davalı borçlunun adına kayıtlı gayrımenkulünü mal kaçırmak maksadı ile oğlu olan diğer davalı ...’a devredildiginin tespit edildiğini beyan ederek davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı ... davanın reddini savunmuştur....
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ve davacı vekilinin 23.06.2011 tarihli celsedeki beyanında davacının muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası olarak nitelendiği görülmektedir. Tasarrufun iptali davalarının İİK 284. maddesinde öngürülen 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekmektedir. Davayı tasarrufun iptali davası olarak nitelendiren yerel mahkemenin iptale konu tasarrufun yapıldığı 10.02.2004 tarihinden sonra 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra davanın 20.04.2012 tarihinde açıldığı için davanın süreden reddine karar verilmiştir. Hükmün davacı vekilince temyizi üzerine Özel Dairece BK 18 maddesine dayalı olarak muvazaa sebebiyle açılan tapu iptal ve tescil davası ve İİK 277 ve izleyen maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davalarının birbirinden farklı olduğu belirtildikten sonra, davacının İİK 277 ve izleyen maddelerine göre iptal davası açma hakkının olmasının genel hükümlere göre muvazaaya dayalı dava açmasına engel olmadığı görüşü ileri sürülmüştür....
DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İzmir 15. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 24/12/2019 tarih ve 2018/654 Esas, 2019/495 Karar sayılı hükmünün, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, gereği düşünüldü: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı Pekmezci Gıda Ltd. Şti'nin kredi sözleşmesi uyarınca müvekkiline borcu olduğunu, dava dışı Özgür Bekmezci'nin bu sözleşmenin de kefili bulunduğunu, kredi borcunun ödenmediğini, tahsili için İzmir 8....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/22 esas sayılı tasarrufun iptali davasında verilen tasarrufun iptali kararı sonucunda; ... 1. İcra Müdürlüğü’nün 2013/1655 sayılı dosyasında yapılan açık artırma sonucunda 31/05/2017 tarihinde Alta Prokap Metal Formlama ve Makine Endüstri ve Ticaret A.Ş.’ye devredilmiştir. Yine aynı şekilde dava konusu ... Yıldırım ilçesi, Samanlı mahallesi, ada 3540, parsel 215 sayılı taşınmaz; ... 19. İcra Müdürlüğü’nün 2013/2299 sayılı dosyasında yapılan açık artırma sonucunda 12/10/2018 tarihinde devredilmiştir. BK 19'a dayalı muvazaa davalarında dava konusu malın davalı 3. kişinin elinden çıkması halinde malı edinen kişinin iyi niyetli olması halinde mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekir. Bu durumda; dava konusu taşınmazların ihale ile devredildiği icra dosyalarının getirtilerek ihalelerin kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması gerekir....