e devrine ilişkin 13/03/2012 tarih ve 1531 yevmiye nolu satış işleminin muvazaa nedeniyle iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu tasarrufun danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı, işlemin iptali istemine ilişkindir. Dava dilekçesindeki açıklamalara ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu açık olup mahkemenin bu açıklığa rağmen İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davası olarak nitelemesi isabetli değildir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05.11.2020 NUMARASI : 2019/503 ESAS - 2020/101 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
A.Ş'nin ticari amaçla kullandıkları kredi borcundan kaynaklandığını, vekil edeninin müteselsil kefil olduğu kredi teminat sözleşmesinin ise 23/12/2013 tarihinde akdedildiğini ve iptali istenen tasarrufun ise 21/01/2013 tarihli olduğunu, dolayısıyla iptali istenen tasarrufun borcun doğumundan önce gerçekleştiğini, ayrıca mal kaçırma kastıyla yapılmış bir tasarrufun söz konusu olmadığını, tasarrufun alacağın muaccel olduğu tarihten önce yapıldığını, taşınmazların 18' inin birden devrinde hayatın olağan akışına aykırı bir durum olmadığını, zira bu taşınmazların bir bütünlük arz ettiğini ve satış bedellerinin ödendiğini, ödeme dekontlarının mevcut bulunduğunu, taşınmaz hisse satışının gerçek bir satış niteliğinde olduğunu, kaldı ki davacının aciz vesikası da sunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/08/2021 tarihli ara karar NUMARASI : 2021/408 (E) DAVA KONUSU : Tasarrufun iptali KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kredi kartından kaynaklanan borcunu ödemeyen ve hakkında İstanbul 13'üncü İcra Müdürlüğünün 2019/12202 (E) sayılı dosyası ile takibe başlanan davalı borçlu T3 tapu sicilinin İstanbul ili Silivri ilçesi Alipaşa mahallesi 1 parsel sırasında kayıtlı 5 numaralı bağımsız bölümün 1/4 hissesinin 04/03/2010 günü aynı zamanda kardeşi olan davalı üçüncü kişi T5 muvazaalı biçimde devrettiğini ileri sürerek tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılar vekilleri cevap dilekçesinde, davanın reddini savunmuşlardır....
İlk derece mahkemesince, davacı tarafından aralarında düzenledikleri protokol kapsamında vekalet ücretlerinin davalının kardeşi tarafından ödeneceği halde kendisinin ödemek zorunda kalacağı gerekçesiyle, aralarındaki protokolden kaynaklı olarak vekalet ücreti borcunun sorumlusu olduğu iddia ettiği dava dışı borçlunun taşınmazını devretmesi sebebiyle tasarrufun iptali talep edilse de iptali istenen tasarrufun, ifraz işleminden önce, 11466 ada, 84 parsel sayılı taşınmazın, ... tarafından, dava dışı Kiler Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.'ye yapılan 23/01/2015 tarihli taşınmaz satış işlemi olduğu, vekalet ücretinin doğumuna sebep olan davanın İstanbul Anadolu 6....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, İİK 277 ve devam maddelerine dayalı tasarrufun iptali talebi ile açılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiği, hükmün davacı vekili tarafından yukarıda açıklanan sebeplere dayanılarak istinaf kanun yoluna taşındığı görülmüştür. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
İİK'nın 277. ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre, davanın İİK'nın 277. ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu yolundaki mahkemenin kabulü doğru bulunmamıştır. O halde mahkemece danışıklı işlemin var olup olmadığı konusunda toplanan ve toplanacak taraf delilleri değerlendirilip hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olması isabetsizdir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 11.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/405 DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İzmir 13.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/405 Esas sayılı ara kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmaza teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına, davasının kabulü ile dava konusu taşınmazın TBK 19.mad. Nedeniyle müvekkili yönünden iptali ile müvekkiline dava konusu taşınmazın üzerinden Karşıyaka 3.İcra Müdürlüğü 2012/556 E. Sayılı dosyası ile cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davalı borçlu ... Yapı Malz.Yurt İşletmeciliği San. ve Tic. AŞ. (Yeni Ünvanı ... Yapı Malz. Yurt Yurt İşletmeciliği San.ve Tic. AŞ.) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili,davalı borçlu ... Yapı Malz.Yurt İşletmeciliği San.ve Tic.AŞ.'nin (Yeni Ünvanı ... Yapı Malz. Yurt Yurt İşletmeciliği San. ve Tic. AŞ.) alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı üç taşınmazı 15.4.2013 tarihinde davalı ...Yapı End. Mak. Ve Zirai Ürün. San ve Tic Ltd. Şti.'ne sattığını belirterek davalılar arasındaki muvazaalı taşınmaz satışına ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
iptali davası olarak ikame edildiğini, özel bir dava şartı olarak, borçlunun aciz halini gösterir belgenin/vesikanın sunulması zorunluluğu İİK 277 vd. maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davaları için geçerli olup, muvazaaya dayalı davalarda aranmadığını, muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davalarında icra takibine geçilme şartı olmadığı gibi aciz vesikası sunma zorunluluğu da bulunmadığını, yerel mahkemenin ret gerekçesinden biri olan aciz halinin ispatının ise İİK'ya göre açılan tasarrufun iptallerinde dava şartı olarak düzenlenmiş olmakla bu davada aranmayacağını, müvekkilinin alacağını tahsil edememiş olup icra ceza dosyalarının düşmesi sebebiyle borcun olmadığı sonucuna varılmasının eksik yargılama olduğunu gösterdiğini, yerel mahkeme icra dosyalarına ödeme olması sebebiyle icra ceza dosyalarının düşürülmesini ret sebebi olarak göstermişse de bu husus tamamen eksik ve yetersiz incelemeden kaynaklandığını, yerel mahkemenin gerekçesine esas aldığı İcra Ceza Mahkemesi dosyalarına...