Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olarak kabul ve ikrar ettiğini, davacının hisse devrinin geçerlilik koşullarına uygun yapılmadığına ilişkin iddiası hukuka ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, anonim şirketlerde hisse devri bakımından, yazılı şekilde yapılmış ve imzası noterden onaylanmış bir devir sözleşmesine ihtiyaç bulunmadığını, davacının hileye dayalı geçersizlik iddiaları tamamen mesnetsiz olduğunu, hisse devrinin 2012 yılı sonunda gerçekleştiği dikkate alındığında, hile nedenine dayalı olarak TBK m. 39’da öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre de bu davanın açıldığı tarih itibariyle geçmiş olduğunu, davacının davalı müvekkile Aslan Tekstil A.Ş.’deki hisselerini devri karşılığında, davalı müvekkilinin de davacıya Aslan Yapı Ltd....

Bu itibarla davaya konu hisse devir işlemi, diğer mirasçılardan mal kaçırma amacı taşıyan muris muvazaası değil, taraf muvaazası mahiyetindedir. Taraf muvazaasında, muvazaanın varlığını iddia eden taraf veya bunların ardılı (halef) sıfatı ile hareket eden kişi bu iddiasını ancak yazılı delille ispat edebilir. Somut davada, ispat yükü kendisine düşen davacılar, taraf muvazaasını ispata elverişli yazılı delil ibraz edememişlerdir. Her ne kadar mahkemece ana sözleşme gereğince şirket hisse senetlerinin nama yazılı olarak düzenlendiği, hisse devrinin ancak senetlerin ciro ve teslimi yolu ile gerçekleşebileceği, davalının ciro edilerek kendisine teslim edilen senetleri ibraz edemediği, dolayısıyla davacılar murisi ile davalı arasında TTK'nın anonim şirket hisse devri hükümlerine göre yapılmış geçerli bir devir bulunmadığı belirtilmiş ise de, dava dışı şirket hisse senedi çıkarmamıştır. Senede bağlanmamış pay da hisse senedi gibi her çeşit işleme konu olabilir....

    DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali KARAR : Nazilli 2....

    Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK'nun 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK’nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK'nın 283/1. maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....

    Davalılar, dava konusu şirketlerin davalı ...’nın babasına ait olduğunu, hisse devrinin muvazaalı olmayıp akrabalar arasında ve gerçekte hissenin asıl sahibine iadesi amacıyla yapılmış olduğunu, ...’nın hisse devirlerinin hisselerin iadesine yönelik olduğunu ve devrin davacının kendisini aldattığı tarihten bir yıl önce yapıldığını, dava konusu şirketin babası ...’ın adını taşıyan (...) ve kuruluşundan beri kardeşler tarafından işletilen bir aile şirketi olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, bila bedel yapılan hisse devrinin muvazaalı olduğunun usulünce ispatlanamadığı, öte yandan davacının mal rejimi davası yönünden hisse değerlerini yargılama konusu yapabileceği, bu davada hisse devrinin iptalini talep etmekte hukuki yararının dahi bulunmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir....

      yapılmak suretiyle hukuka aykırı bir şekilde yapılan müvekkiline ait hisse devrinin iptaline ve hisselerin müvekkiline iadesine müvekkilinin menfaatinin korunması bakımından ......

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/35 ESAS (ARA KARAR) DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) KARAR : Kayseri 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/35 Esas, 16/10/2022 tarihli ara kararı davalı vekili tarafından istinaf incelemesi için dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi....

        Davalılar vekili, TTK'nun 520. maddesine uygun hisse devrinin söz konusu olmadığını, noter huzurunda yapılmayan hisse devrinin ortaklar arasında dahi ileri sürülemeyeceğini, hisse devrinin şirket pay defterine işlenmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, ortaklar arasında veya üçüncü bir kişiye hisse devrinin 6762 sayılı TTK'nın 520. maddesinde düzenlendiği, hisse devrinin noter huzurunda yapılması gerektiği, taraflar arasında kanunun emredici hükmüne uygun hisse devri yapılmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

          Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Dava, ortaklar arasındaki hisse devir sözleşmesinin iptali nedeniyle, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. TBK’nın 147/4. maddesine göre, bir ortaklıkta, ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasındaki; bir ortaklığın müdürleri, temsilcileri, denetçileri ile ortaklık veya ortaklar arasındaki alacaklar 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Somut olayda, tarafların ve davalıların murisi ... ...’in ... .San. Tic. A.Ş.’nin ortakları oldukları, 04.10.1999 tarihinde davacıya hisse devri yapıldığı, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/... esas sayılı dosyasında davalıların hisse devrinin iptalini talep ettiği, mahkemece davanın kabulüne yönelik olarak verilen kararın 11.10.2013 tarihinde kesinleştiği, işbu davanın 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunduğu, sürenin hisse devrinin iptalinin kesinleşmesi ile başlayacağı, davanın süresinde açıldığı Bursa BAM 5....

            a devrettiğini, ancak davalılar tarafından bu durumun ticaret sicil memurluğuna bildirilmediğini ve hisse devrinin tescil edilmediğini belirterek hisse devrinin tespitine, tescil ve ilanına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, belgelerin incelenmesinde davacıların hisselerini ... ve ...'a 13/01/1997 tarihinde devrettikleri, yine aynı tarihte şirket ortaklarının yaptıkları toplantı ile hisse devrinin kabulüne ilişkin karar aldıkları anlaşıldığı, hisse devrinin yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK.'...

              UYAP Entegrasyonu