"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ, TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun19.maddesine dayalı (genel muvazaa) tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunca 12.02.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,29.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ: Tapu iptali ve tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık Türk Borçlar Kanunu'nun muvazaa hukuki nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (17.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 30.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı Özlem Üzmez vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyaya aciz belgesi sunulmadığını, davacının davalının kızı olduğunu, babasının ticaretle uğraşırken işlerinin bozulması sebebiyle devamlı haciz ve alacaklılarla uğraşması ve ruhsal durumunun kötüye gitmesi nedeniyle, eşinin kaybından dolayı almış olduğu yüklü tazminatın bir bölümü ile babasının borçlarını ödediğini, yani bu tasarrufun hibe olmadığını, dava konusu işlemde mal kaçırma kastı bulunmadığını, tasarruf tarihinde bu borcun varlığından haberi bulunmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. İstinaf sebepleri ile sınırlı dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; Dava, terditli olarak ilk önce İİK'nun 277 ve devamı maddelerince açılan tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, bunun mümkün olmaması halinde TBK'nın 19.maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
Davalılar vekili, davacının husumet ehliyetinin bulunmadığını, kardeşler arasında yapılan tasarrufun tek başına muvazaa sebebi oluşturmayacağını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre; davacı tarafın talebinin yerinde olmadığı, davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı, davacının, tapusunun iptalini talep ettiği taşınmazların maliki, mirasçısı ve alanı/satanı olmadığı, bu itibarla aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin muvazaalı yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK'nin 33. maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/12/2020 NUMARASI : 2020/220 ESAS DAVA KONUSU : Muvazaa Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil, olmazsa Tasarrufun İptali ve Cebri İcra Yetkisi Tanınması KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi ara kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalılardan Oktay'dan alacaklı olduğunu, davalı Oktay'ın, hakkındaki icra takibini sonuçsuz bırakmak amacıyla dava konusu taşınmazı üzerine almadığını ve diğer davalılar arasında muvazaalı olarak taşınmazın el değiştirdiğini ileri sürerek yoksuz muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptali ve tescile, bu talepleri yerinde görülmezse tasarrufun iptali ve cebri icra yetkisi verilmesine ve tedbire yönelik karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu Mevlüt aleyhine takip yaptıklarını borcu karşılayacak mal bulunamadığını bu nedenle borçlunun arsasını davalı ...’e satışına ilişkin tasarrufun iptalini ve taşınmaz üzerinde cebri icra hakkı tanınmasını İİK 277 vd maddelerine göre dava sübut bulmadığı takdirde muvazaa nedeniyle tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, satışın gerçek olduğunu tarafların birbirinin yakını ve arkadaşı olmadığını, bedelin tüm satışlarda farklı gösterildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Diğer davalı usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve cevap vermemiştir....
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı ... Kurum bünyesinde çalıştığı sırada kurumu zarara uğrattığından hakkında ....sayılı dosyasından dava açtıklarını, bu yargılama devam ederken davacıdan mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazını diğer davalı ...'e sattığını tasarrufun muvazaa nedeniyli iptali ile taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasını istemiştir. Mahkemece, ihtiyati tedbir talebine dayanak delil sunmadığı ihtiyati haciz için ise davacının alacağının olup olmadığı belli olmadığı muaccel bir alacaktan söz edilemeyeceğinden bahisle davacının talebi reddedilmiş ve bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemesine 2008/191 esas sayılı dosyası ile açılan, tasarrufun iptali konulu davanın sonucu beklenmeksizin eksik inceleme ile sanıkların beraatlerine karar verilmesi isabetsiz olduğundan temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün istem gibi BOZULMASINA, 01.06.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali hukukuna ilişkin davada Ankara 3. Asliye Ticaret ile 20. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, muvazaa iddiasına dayalı şirket hisselerinin devrine ilişkin tasarrufun iptali isteminden kaynaklanmaktadır. Dosya, her ne kadar yargı yeri belirlenmesi için gönderilmişse de dosya kapsamından, görevsizlik kararının tebliğe çıkartılıp kesinleşme şerhi verilmeden gönderildiği anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.'nın 25/II. maddesinde "iki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar temyiz edilmeksizin kesinleştiği taktirde görevli veya yetkili mahkeme Yargıtayca belirlenir." hükmü yer almaktadır....
Mahkemece, davacı tarafından açılan boşanma davasının 01/12/2014 tarihinde davacının feragati nedeniyle reddine karar verildiği ve kararın 09/02/2015 tarihinde kesinleştiğini, toplanan delillerden muvazaa iddasının ispat edilmediği ve tasarrufun iptali davasının koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 15,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....