Şirketinin 1/2 hisseye karşılık gelen 1.500.000,00TL sermayeli 60 adet şirket hissesinin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla devredilmiş olması sebebi ile bu hisse devrinin iptaline ve miras payı oranında davacı adına tesciline karar verilmesini talep ettiklerini, davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı şirket paylarının iptali ile tescil istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle usulden red kararı verilerek dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verildiğini, davanın taşınmazla ilgili olmayıp muris muvazaası ile devredilen şirket paylarına ilişkin olup, devrin iptali ile pay oranında tescil talep edildiğini, asliye ticaret mahkemesinin görevli olması nedeni ile kararın hukuka aykırı olduğunu, temel olarak mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı devir yapıldığını, gerekçenin mahkemece yapılmış tespit ile uyumsuz olması nedeni ile de kararın hukuka aykırı olduğunu, şirket paylarının iptali ile tescil istemine ilişkin davalarda görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi...
Hukuk Dairesi 29/11/2017 tarih ve 2016/190 Esas, 2017/7675 Karar) Eldeki davada, dava konusu; limited şirket hisse devri olup, bu hisselerin devrinin ne şekilde yapıldığı ve yapılması gerektiği, muris ile davalı arasında yapılan hisse devrinin geçerli olup olmadığı, muvazaa nedeniyle iptali gerekip gerekmediği hususlarında 6102 sayılı TTK'daki ilgili hükümler de gözetilmek suretiyle karar verilecektir. Bu nedenlerle, mahkemece görevsizlik kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır....
Kaldı ki davada incelenmesi gereken husus davalının yaptığı tasarrufların iptali gerekip gerekmediği, başka bir anlatımla BK.nın 19. maddesinde yazılı şartların gerçekleşip gerçekleşmediğidir. Davacı şirket ortağı olmadığı gibi, şirket hisse devrinin TTK'da düzenlenen şekilde yapılmadığını da iddia etmemektedir. Davacı hisse devrinin muvazalı yapıldığı iddiasındadır. Bu yönüyle somut olayda taraflar arasında TTK hükümlerinin uygulanması kaynaklı bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. İİK 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda hukuki işlemin taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ve benzeri ilişkiler görevin belirlenmesinde etkili değildir....
a bağışladığı halde satış gibi göstererek devrettiği iddiası ile açılmış hisse devirlerinin iptali ve hisselerin davacı adına tescili davasıdır. Davacı tarafın hukuki nitelendirmesi ile dava muris muvazaasına dayalı şirket hisse devirlerinin iptali ve miras hissesi oranında davacı adına tescili davasıdır. Dava konusu olan hisseler davalı anonim şirkete ait hisseler olup, anonim şirketlerde TTK'da düzenlenmiş olmakla mutlak ticari davalardan olup, şirket merkezi itibariyle mahkememiz davaya bakmaya yetkili ve görevlidir. Her ne kadar davacı tarafça muris muvazaasına dayanılmış ise de, dava esas niteliği itibari ile TBK 19.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı şirket hisselerinin devrine ilişkin işlemlerin iptali ve davacının miras payı oranında adına tescili istemine ilişkindir....
ın ise olay tarihinde şirketin yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğunu, davalı şirketin taraf olduğu davada şirketin kanuni temsilcisi durumunda bulunan bu kişilerin tanık olarak dinlenebilmesinin mümkün olmadığını, davalıların geçmiş tarihli belge düzenlemek suretiyle, gerçekleştirdikleri muvazaalı devir işlemini geçerli gibi göstermek için iddialarını 23.03.2016 tarihli genel kurul kararına dayandırdıklarını, ancak 23.03.2016 tarihli genel kurul kararının her nedense 09.05.2017 tarihinde ilan edildiğini, ilanda herhangi bir hisse devrinin ise yer almadığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, anonim şirket pay devri sözleşmesinin muvazaa nedeniyle geçersizliğinin tespiti ile söz konusu hisselerin davacı adına davalı şirket pay defterine kaydı istemine ilişkindir....
Dava muvazaa nedeni ile hisse devrinin iptali ile adlarına tescili, dağıtılan kar paylarının tahsili et malvarlığından çıkarılan malların parasal değerlerinin şirkete ödenmesi talebidir. Buna göre, hisse devri iptali ile şirket yöneticisinin sorumluluğu davası bir arada açılmıştır. Her iki dava birbirinden bağımsız dava olup, mevcut davada dava yığılması vardır. Davacıların, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talepleri için iddialarını yaklaşık ispata yeter derecede delil sunmaları gerekir. Mevcut davada gerek muvazaalı işlem ve gerekse sorumluluk davası yönünden yaklaşık ispat için herhangi bir delil sunulmamıştır. Bu nedenle, ilk derece mahkemesince verilen red kararı yerinde olduğundan, davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kooperatif hisse devri sözleşmesinin muvazaa nedeniyle iptali ile davacının kooperatif üyesi olduğunun tespit ve tescili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; 1163 sayılı yasanın 99. maddesi gereğince davanın ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, uyuşmazlığın 1163 sayılı yasadan kaynaklanmadığı, TBK.nin 19. maddesinde düzenlenen muvazaa iddiasına dayalı olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 1163 Sayılı Kooperatif Yasasının 99. maddesinde, bu yasadan doğan uyuşmazlıkların ticari dava olduğu olduğu hususu düzenlenmiştir....
i bıraktığı, mirasbırakanın ekonomik durumu değerlendirildiğinde şirket hisselerini satmasını gerektirecek bir durumunun bulunmadığı, hisse satış bedeli olarak hesaplanan bedel ile şirket kayıtlarında gösterilen hisse satış bedelleri arasında açıkça ciddi bir fark bulunduğu, mirasbırakan ile davalı arasında görünürdeki sözleşme şirket hisse satışı şeklinde gösterilmiş ise de esasen taraf iradelerinin bağış sözleşmesi şeklinde vuku bulduğu, mirasbırakanın davacı mirasçılarından mal kaçırma kastıyla ve muvazaalı olarak hareket ettiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davalıya yapılan şirket hisselerinin iptaline, davacıların verasetteki miras payları oranında davacılar adına tesciline karar karar verilmiş, davalı vekilince temyiz edilmiştir. B....
Şti'nde 75 pay hisse sahibi iken, 18.01.2006 tarihinde 60 pay hissesini davacıdan mal kaçırmak amacıyla davalıya devrettiğini, davalının davacının erkek kardeşi ...'ın oğlu, davacının yeğeni olduğunu, devir tarihinde davalının 22-23 yaşlarında öğrenci olup, bu hisseleri devralabilecek mali yeterliliğe sahip olmadığını ileri sürerek, muvazaa nedeniyle hisse devrinin iptali ve miras hissesi oranında davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, hisse devri işleminin muvazaalı olmadığını, davalının şirketin aile şirketi olması nedeni ile lise çağlarından bu yana şirkette çalıştığını, emeği ile şirkete katkıda bulunduğunu, açıköğretim fakültesinde okuduğunu, şirkette çalışırken okumaya devam ettiğini, ayrıca mal varlığının bu hisseleri almaya yeterli olduğunu bildirerek, davanın reddini savunmuştur....
görünen amaçtan farklı bir doğrultuda muvazaalı bir şekilde biçimde şirket ortaklık yapısını değiştiren hisse devir işleminin mutlak butlan nedeniyle iptali ile devredenlere aidiyetinin tespitine, kaydın terkin edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....