a ödemeleri yaparak tapudaki 17/240 ve 15/240 hisseleri satın aldığı anlaşıldığından, muvazaa iddiasının da ispatlanamadığına kanaat getirilerek, muvazaa nedeniyle tapudaki hisse devrinin iptali talebinin de reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece dava konusu tasarrufların tarihi ile dava tarihi arasında 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi gerekçesi ile tasarrufun iptali talebinin reddine, muvazaanın da davacı tarafından ispatlanamaması gerekçesi ile muvazaa nedeniyle tapudaki hisse devrinin iptali talebinin reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Davacı dava dilekçesinde İİK 284'e göre hak düşürücü süre olan “5 yıllık” sürenin geçtiğinin mahkemece kabulü halinde BK 19'a göre davanın değerlendirilmesi talep edilmiştir. Bu ileri sürülüşe göre dava BK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkin olduğu kabul edilmelidir....
Davalı vekili, davacıların iddialarına göre hisse senedi devir işleminin 1997 yılından önce gerçekleşmiş olması nedeniyle, gerek 5 yıllık gerekse 10 yıllık zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, muvazaa iddiasının yerinde olmadığını, hisse devrinin yasaya uygun olarak müvekkilinin alacağına karşılık yazılı sözleşmeyle yapıldığını ancak aradan geçen zaman nedeniyle yazılı sözleşmenin bulunamadığını, davacıların murisinin elinde kalan %0,11 payın yönetim kurulunda yer almak maksadıyla bırakıldığını ve kendisine sonradan yapılan ödemelerin iyiniyet ödemesi kapsamında olup kâr payı ödemesi olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre davacıların murisi ... ile davalı ... arasında TTK'nın anonim şirket hisse devri hükümlerine göre geçerli olarak yapılmış bir devir bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, BIMS Birleşik Aydınlatma San. Tic....
e yapılan hisse devrinin gerçekte satış değil bağışlama olarak yapıldığı, satış akdi muvazaa nedeniyle, bağışlama ise, şekil şartları yerine getirilmediği için geçersiz olduğu gerekçesiyle, hisse devrine ilişkin ortaklar kurulu kararının iptali ile davacı mirasçıların miras hisseleri oranında devre konu edilen hisselerin davacı mirasçılar adına ticaret siciline, bakiye kalan hissenin ise davalı adına ticaret siciline kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, muris muvazaasına dayalı şirket hisse devrinin iptali istemine ilişkin olup, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2022 Tarihli Ara Karar NUMARASI : 2021/752 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali KARAR : Yukarıda bilgileri yazılı bulunan ilk derece mahkemesinin kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar Ahmet Ergün - T3 arasında imza edilen 08.08.2016 tarihli Altınok- T4 ve San. Tic. A.Ş. "Anonim Şirket Pay Devri Sözleşmeleri"nin "MUVAZAA-MUTLAK BUTLAN" (Kesin Hükümsüzlük) nedeniyle iptali, sözleşmeler gereği devri yapılan tüm bedel, taşınır ve taşınmaz malların Sebepsiz Zenginleşme hükümleri gereği hak sahiplerine iadesine, davalı Altınok- T4 ve San. Tic. A.Ş. hisselerinin devrinin önlenmesi için dava sonuna kadar paylar üzerine ihtiyati tedbir şerhi işlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
karar altına aldıklarından hisselerini geri alamadığını, olayda taraf muvazaası söz konusu olduğunu ileri sürerek, 30.11.2010 tarih ve 18807 yevmiye nolu limited şirket hisse devir sözleşmesinin geçersizliğine, iptaline, davalı ... adına kayıtlı %11,25 hisse kaydının iptali ile bu hisselerin davacı adına şirket ortaklar pay defterine işlenip tescil ve ilanına karar verilmesini istemiştir....
İncelenmesinde; bahse konu hisse devrinin şirket pay defterine kaydedilerek hisse devrine ortaklar kurulunu oluşturan dosyamız davalısı ile davacı devralan ortak ve dava dışı ortak ... tarafından muvafakat edildiği anlaşılmıştır. Bu bağlamda, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar dava konusu limited şirket hisse devir bedelinin istirdadı talep edilmiş ise de; yukarıda ayrıntılı olarak yapılan açıklamalar ve tespitler çerçevesinde dava konusu hisse devrinin 6102 sayılı TTK 595/1-2 maddesine uygun olarak gerçekleştirildiğinin sabit olduğu, bu durumda davacının hisse devir işleminin usulüne uygun olarak gerçekleşmediği yönündeki iddiasının yerinde olmadığı, yine istirdat istemine dayanak olarak hisse devrinin onaylanmasına ilişkin genel kurul kararının yok hükmünde olduğu iddiasının da TTK 436 m....
Ltd Şti de bulunan hisselerini, davalı ...' a, diğer davalı ...' in muvazaalı işlemleri sebebiyle devrettiği iddiası ile, hisse devrinin iptali ve davacının hissedar sayılmasına, aksi takdir de hisse devir bedelinin güncel değerinin belirlenerek faizi ile davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş olup, davacının muvazaa iddialarını ispat edemediği, muvazaa iddialarına dair ispat vasıtası getirmediği görülmüş olup, eldeki davayı hisse paylarını devralana karşı açması gerektiğinden bahisle davalılar ... San. Tic. Ltd. Şti ve davalı ... yönüyle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, hisseleri devralan davalı ... yönüyle, hisse devrinin 05/02/2010'da yapıldığı ve talebin TBK 147/4 gereği zamanaşıma uğradığı görülmekle davalı ... yönüyle, davanın TBK 147/4 gereğince zamanaşımı nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı ... San. Tic. Ltd. Şti ve davalı ......
, ispat için resmi belgenin varlığının zorunluluk arz etmediğini, yazılı belgenin varlığının ispat hususunda yeterli olduğunu, ancak, muvazaalı sözleşmenin, resmi şekilde yapılmış ise getirilecek senedin resmi senet olması şart olmayıp, yazılı belge (senet) getirilmesinin de yeterli olduğunu, dava konusu yaptıkları muvazaa iddiası neticesinde müvekkiline ait olan hisselerin devrinin gerçekleştiğini, hisselerin davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek, şirket hisse devrinin iptali ile bunun ticaret siciline tescil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmektedir....
"Dava, davalı eşler arasında muavazaalı hisse devri nedeniyle hisse devrinin hükümsüzlüğüne ve satışa izin verilmesi için yetki talebine yöneliktir. Gaziantep ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 12/01/2017 tarih, ... Esas, ... Karar sayılı kararı ile; dava dilekçesi ve sunulan Yargıtay kararı değerlendirildiğinde; davalılar arasında yapılan hisse devrinin geçerli olup olmadığı hususunun irdelenmesi gerektiğini, davaya konu hissenin ise anonim şirket hissesi olduğunu, bu hisse devrinin geçerliliği hususunda TTK ilgili hükümlerinin gözetilmesi gerektiğinden bahisle mahkemenin görevsizliğine, dosyanın Gaziantep Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, kararın 29/05/2017 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Dosyanın tevzi olduğu Gaziantep ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 26/10/2017 tarih, .... Esas, .... Karar Sayılı Kararı ile; Yargıtay .......
Temyiz Sebepleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; 1.Dosyaya sunulan murise ait tıbbi rapor ve tanık anlatımları iptali istenilen işlem öncesinde nasıl bir ruh hali ve müzayaka altında olduğunu ortaya koyduğunu, bir taraftan kanser tedavisi görmekte olan muris aynı yıl üç tane beyin ameliyatı geçirdiğini, akabinde ise davalı olan kardeşine vekalet vererek bütün mali yetkileri ona devrettiğini, arkasından da davacılardan olan eşine boşanma davası açtığını, aralarında küslük olduğunun böylelikle de anlaşılacağını, 2.İptali istenilen işlemin murisin gerçek iradesini yansıtmadığını, sahip olduğu şirketlerdeki tüm hisselerini satmasını gerektirecek bir ihtiyacı olmadığını, yapılan işlemin ivazlı olmadığını, devir bedellerinin terekede yer almadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, muris muvaazası nedeniyle şirket hisse devrinin iptali, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir. 2....