bulunduğunu, bu husus yargılama sırasında ayrıntılı olarak izah edilmesi rağmen yerel mahkemece sadece şirket hisse değerleri dikkate alınarak hüküm kurulmasının doğru olmadığını, sadece şirket hisselerinin değerinin altında devrinin muvazaa iddiasını kanıtlar nitelikte olmayıp davaya cevap ve 2.cevap dilekçesinde de ayrıntılı olarak izah ettiği üzere T6, Aytaç’a ve ortak olduğu birden çok şirkete olan borçlarına karşılık Cenay’ın hisselerinin Aytaç’a devredildiğini, buna karşılık hem hisse devir protokolündeki bedelin ödendiğini hem de Aytaç’ın Cenay Havacılıkdaki hisselerini ve Azerbaycan'daki gayrimenkullerinin bazılarını Cengiz‘e devrettiğini, bu nedenlerle sadece hisse değerlerine ilişkin rapor alınarak hüküm kurulmasının, davalıların alacak borç ilişkisi irdelenmeden ve ortak bulunduğu şirket defterleri incelenmeden hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Aytaç‘ın Cenay Havacılıktaki hisselerini Cengiz’e, Cengiz‘in de Cenay İnşaattaki hisselerini Aytaç‘a devrettiğini...
Mahkemece, dava ticari şirket hisse devri protokolünden kaynaklanan taşınmaz devrinin hileli olduğu sebebine dayalı tapu iptal ve tescil istemi olarak nitelendirilmiş ve görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacı ile eşi ve dava dışı ... ve eşinin %25’er pay ile ... Bağcılık Şarapçılık Zeytincilik Tarım ve Gıda Sanayi Ticaret LTD Şirketine ortak oldukları, 16.12.2013 tarihli hisse devri protokolü ile davacı ve eşinin şirket hisseleri ile davacının maliki olduğu çekişme konusu 66 parsel sayılı taşınmazın davalıya devrinin kararlaştırıldığı ve bu doğrultuda 17.12.2013 tarihinde taşınmazın davalıya temlik edildiği anlaşılmaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05.07.2021 (Ara Karar) NUMARASI : 2021/97ESAS (DERDEST) DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil - Şirket Hisselerinin Devri İşleminin İptali ve Tescil (Muvazaa Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması esnasında verilen ara karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
Kaldı ki davada incelenmesi gereken husus davalının yaptığı ---- iptali gerekip gerekmediği, başka bir anlatımla TBK.nın 19. maddesinde yazılı şartların gerçekleşip gerçekleşmediğidir. Davacı şirket ortağı olmadığı gibi, şirket hisse devrinin TTK'da düzenlenen şekilde yapılmadığını da iddia etmemektedir. Davacı hisse devrinin muvazalı yapıldığı iddiasındadır. Bu yönüyle somut olayda taraflar arasında TTK hükümlerinin uygulama yeri bulunmamaktadır. TBK’nın 19. maddesi gereğince devrin geçersiz olduğunun tespiti istemiyle açılan davalarda hukuki işlemin taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ve benzeri ilişkiler görevin belirlenmesinde etkili değildir. Somut uyuşmazlık TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olmadığından 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır....
, davacının iddia ettiği, davalının hisse devirlerinin yapıldığı tarihte 21 ve 23 yaşında olduğu, dolayısıyla gelirinin olmadığı, bu nedenle hisse devirlerinde, devir bedellerinin ödenmediği iddiasının bir tahmine dayanmakta olduğu, hisse devir bedellerinin ödenmediğinin tespit edilemediğini, ancak Mahkeme aksi kanaatte ise, yani muvazaa olduğu kanaatinde ise hisse devrinin kesin hükümsüz olduğunun kabulü gerekeceğini belirtmişlerdir....
yapıldığı tarihte 21 ve 23 yaşında olduğu, dolayısıyla gelirinin olmadığı, bu nedenle hisse devirlerinde, devir bedellerinin ödenmediği iddiasının bir tahmine dayanmakta olduğu, hisse devir bedellerinin ödenmediğinin tespit edilemediğini, ancak Mahkeme aksi kanaatte ise, yani muvazaa olduğu kanaatinde ise hisse devrinin kesin hükümsüz olduğunun kabulü gerekeceğini belirtmişlerdir....
ın kendisini arayarak bir miktar nakit ödeme yapacaklarını, vergi ve prim borcu için aftan faydalanmak sureti ile kendilerinin ödeyeceğini belirttiğini, taraflar arasında bu konuda anlaşma sağlandığını, noterde hisse devri işlemleri sırasında ...'ın kendisinin iki ayrı şirketi bulunduğunu, bu sebeple hisse devrinin davacıya yapılacağını söylediğini, bunun üzerine noterde hisse devri yaptıklarını, anlaşma uyarınca ödenmesi gereken 20.000 TL'nin bir kısmının eksik olarak banka hesabına yatırıldığını, hisse devrinin 2016 yılında yapıldığını, vergi ve SGK yapılandırmasından dolayı ilk taksitin ödenmesine ilişkin banka dekontunu ...'...
a hisse devrinin gerçekleştirildiğini, ancak şirket tarafından müvekkili aleyhine ...kapatılan 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/213 esas sayılı dosyasında alacak davası açıldığını, müvekkilinin de bu davaya karşılık olarak kâr payı alacağı davası açtığını, bu davada müvekkilinin hissesinin iadesini isteyebileceğinin belirlendiğini ileri sürerek, 08/04/2011 tarihli protokol gereği devredilen 1500 adet hissenin devrinin iptali ile iadesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacı ile müvekkili ...'ın S.E.A. Petrol Ltd. Şti.'nin ortağı ve yetkilisi olduklarını, yapılan üstünkörü inceleme neticesinde davacının şirket paralarını zimmetine geçirdiğinin öğrenildiğini, bu hukuka aykırı eylemler nedeniyle şirketteki hissesini ...'...
Mahkemece iddia ve tüm dosya kapsamına göre, davacının hem hisse devri ve hem de müdür atamasında imzasının olduğu, ... Akaryakıt Otomotiv Ltd. Şti'nin mahkemece tahliye edildiği, ... A.Ş'nin tahliyeden sonra mülk sahibinden petrol istasyonunun kiraladığı davalıların dahil olduğu muvazaa olduğu iddiası ispatlanamadığı, şirketin dağıtılacak bir kâr payı olduğunu ve bunun da ortaklara dağıtılması yönünde bir karar alındığına dair dosyada delil olmadığı gerekçesiyle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, dava dışı şirkete ait işletmenin devrinin muvazaalı olması nedeniyle iptali ve davacının hissesine isabet eden payın devir işlemini yapan davalılardan tahsili istemine ilişkin olup devir işletmesinin tarafları olan ... Akaryakıt Otomotiv Ltd. Şti. ile ... A.Ş'ye husumet yöneltilmemiştir....
a devretmesi hususunda protokol yapıldığını, hisse devrinin geçici süre ile yapılmadığını veya belirli olayların gerçekleşmesine kadar yapılmış olmadığını, hisse devrinin kesin ve nihai olduğunu, sözkonusu protokolün iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme niteliğinde olmadığını, davalıya yüklenilen herhangi bir edim olmadığını, davacının protokol gereği üçüncü kişilere icra takibi yapmış ise de; aldığı tahsilatların hiçbirisinin müvekkillerine yansıtmadığını, davacının hukuka aykırı eylemleri nedeniyle Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/782 esas sayılı dosyasında yargılanarak ceza aldığını ileri sürerek, haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir....