Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin şirket paylarını 6102 sayılı Kanun'un 595 inci maddesine uygun şekilde devraldığını, aynı maddenin yedinci fıkrasına göre hisse devrinin reddi konusunda alınmış genel kurul veya ortaklar kurulu kararı olmadığı için hisse devrine onay verilmiş sayılması gerektiğini, ortaklıktan çıkarma davasının varlığının tescil ve ilana engel oluşturmayacağını, talebin yasal olmayan gerekçeler ile reddedildiğini belirterek kararın bu nedenlerle bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, limited şirket hisse devri kararının Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına tescil ve ilan edilmesine ilişkin davacı talebinin yerinde görülmeyip, davalı tarafından tescil isteğinin reddine ilişkin verilen kararın iptali ile her iki pay devrinin tescil ve ilan edilmesi istemine ilişkindir. 2....
Mevcut düzenleme ve yukarıdaki açıklamalarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; davacı yanca eldeki davada davaya konu hisse devrinin iptali ile hisselerin kendi adına tescili, olmadığı takdirde şirketin işletme devri de dikkate alınarak rayiç değeri üzerinden hesaplama yapılmak kaydıyla şimdilik 75.000,00 TL talep edildiği, davaya konu hisselerin tarafların kabulünde olduğu üzere davalılar tarafından dava dışı 3.kişilere devrinin yapıldığı, devir yapılan kişilerin mevcut davada davalı olarak yer almadığı da gözetildiğinde ilk derece mahkemesince HMK'nın 125.maddesi gereğince davacıya seçim hakkı hatırlatılması, davacı yanca hisse devrinin iptali ile hisselerin kendi adına tescilinin talep edilmesi halinde davaya konu hisselerin değerinin 7.500.000,00 TL olması nedeniyle ihtiyati tedbir talebinin Heyetçe değerlendirilmesi gerekirken tek hakim tarafından değerlendirilme yapılarak karar verilmesi yerinde görülmemiştir....
bu hukuki sebebe dayanması mümkün olmadığını, Yerleşik Yargıtay İçtihatları uyarınca inanç sözleşmelerinin kardeşler arasında yapılmış olması halinde dahi tanık dinletilebilmesi için yazılı belgenin varlığı şart olduğunu, davacı taraf aşırı yaralanma nedeniyle hisse devrinin iptaline karar verilmesi talebinde bulunmuş olup davacının iddialarının kabulü mümkün olmadığını, hisse devir sözleşmesinin tarihi ile dava tarihi arasında 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davacı tarafın aşırı yararlanma hukuki sebebini ileri sürmesi mümkün olmadığını, davacı tarafın hisse devir sözleşmesinin tarafı olması nedeniyle devrin muvazaa olduğunu ileri sürmesinin mümkün olmadığını, hisse devir sözleşmesinin tarafı olmayan ......
Taraflar arasındaki uyuşmazlık : Davalılar arasında yapılan şirket hisse devrinin muvazaalı olup olmadığı ve muvazaa sebebiyle iptalinin gerekip gerekmediği, davacı ile davalı Kerem'in anlaşmalı boşanmalarına dair Sakarya 1 Aile Mahkemesinin .../... esas .../... karar sayılı kararının dayanağı olan boşanma protokolünde davalı ... ...Şti'nde bulunan %50 oranındaki hisselerinin davacıya devrinin kararlaştırılmasının davacıya hisseleri talep hakkı verip vermediği, bu hisselerin davacıya devir ve tescilinin gerekip gerekmediği hususlarındadır. Davacının ihtiyati tedbir talebi davalı... yönünden kabul edilmiş, ....davalı ... adına olan paylarının üçüncü kişilere devrinin tedbiren önlenmesine karar verilmiş, süresi içerisinde uygulanması talep edildiğinden ilgili yerlere müzekkere yazılmıştır. Sakarya 1. Aile Mahkemesinin .../... Esas sayılı dosyasının bir sureti celp edilmiştir....
dosya,--- Mahkemesi'ne gönderildiğini, davalı, iptali gereken hisse devrinde devralan sıfatını haiz olduğundan kendisine karşı işbu davanın ikame edilmesi mecburiyeti doğduğunu, ---söz konusu ---olduğu anlaşılıp bu nedenle söz konusu pay devrinin de geçersiz olması sebebiyle iptalinin gerektiği açıkça görüleceğini, ilgili genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti ve hileli hisse devrinin iptali istemli olarak işbu davada dava dışı olan---- Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, işbu davanın HMK madde 166 uyarınca birleştirilmesi gerektiğini, zira davalar aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış olup aynı işlemler ve olaylar sebebiyle ikame edildiğini, bu şekilde müvekkil şirket yetkilisinin imzasının bulunmadığı, şirket ------- dahi belirtilmeksizin sahte -------- alınarak (bu husus ---- ---- pay devrinin de iptaline karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek davamızın kabulü ile davalı ... --- %50 hisse sahibi olan müvekkil şirket...
nın, hisselerini satıp devretmesinin yasal haklarından olduğu, İİK'nın 277. maddesine dayalı tasarrufun iptali davasının davacısının borçlu ... olamayacağı, ancak bu davada davacının genel hükümlere göre bedelsizliğe dayalı muvazaa iddiasına dayandığı, ödenen hisse bedelinin dava dışı şirket ve davacıya iade edilemeyeceği, ayrıca davalının eylemi nedeniyle davacının borç yükünün arttığı iddiasının muvazaa davası olarak dinlenemeyeceği, devir işlemine o tarihteki YK tarafından onay verilmesinin gerektiği, bu onay verilmediği taktirde hisse malikinin değişmeyeceği, ayrıca yapılan devirler için pay sahiplerinin ön alım hakkının bulunduğu hususunun düzenlendiği, devir için YK tarafından onay verilmesinin geçerlilik kuralı olarak öngörüldüğü, ilk devir alan ... ve ...'...
VEKİLLERİ : DAVA : Şirket Hisse Bedelinin İptali/Şirket Hisse Bedeli Talebi DAVA TARİHİ : 17/08/2020 KARAR TARİHİ : 27/05/2021 GEREKÇE TARİHİ : 24/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan Şirket Hisse Bedelinin İptali/Şirket Hisse Bedeli Talebi davasının yapılan açık yargılaması sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanında özetle: Müvekkilinin .... Holding A.Ş nezdinde sahip olduğu her biri 1 TL değerinde 82.676.400 paya, toplam 82.676.400 TL'ye tekabül eden kısmını tüm hukuki ve mali yükümlülükleri ile birlikte nominal bedel üzerinden davalıya 11.11.2018 tarihinde devrettiğini, söz konusu hisse devrinin .... Holding A.Ş.'...
HD. tarafından verilen 2020/230 E.-2020/835 K. sayılı iş bu ilamdan da anlaşılacağı üzere; dava, davacı tarafça muvazaalı olduğu ileri sürülen anonim şirket hisse devrinin iptali ile devreden murise ait payların tereke adına tesciline, erkek çocuk ve torunlara devredilen şirket hisselerinin terekeye intikaline karar verilmesi talebine ilişkindir. Davacılar müteveffanın devrettiği payları üzerinde miras hakkına dayalı terekeyi ilgilendiren bir istekte bulunmaktadır. (Müteveffanın paylarının ve paylardan elde edilebilecek hakların aslında terekede kalması gerektiğini öne sürmektedir.) Davacı, müteveffanın ölümünden evvel yaptığı hisse devirlerinin muvazaalı olduğunu, bu bağlamda tereke üzerinden miras payının zedelendiğini ileri sürerek hak iddia etmektedir. Dava muris muvazaasına dayalı hisse devrinin iptali davası olup 4721 sayılı TMK'nun 576. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gereken bir dava olduğuna göre, inceleme görevinin Hakimler ve Savcılar Kurulu 1....
Davalı, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, hisse devrinin noter huzurunda yapıldığını ve noterlikçe düzenlenen hisse devri sözleşmesinde davacının ''Devir bedelini nakden ve tamamen aldım'' şeklinde beyanda bulunduğunu, aksinin ispatının ancak resmi senetle mümkün olduğunu savunarak davanın reddi ile %20'den aşağı olmamak üzere tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1) Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme itirazlarının reddi gerekir. 2) Dava, hisse devrinin geçersiz olduğu iddiasına dayalı olarak açılan hisse devrinin iptali, olmadığı takdirde bu devir nedeniyle oluşan zararın tahsili istemine ilişkindir. Her ne kadar mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, protokolde davacı ...'...