Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a devretmesi hususunda protokol yapıldığını, hisse devrinin geçici süre ile yapılmadığını veya belirli olayların gerçekleşmesine kadar yapılmış olmadığını, hisse devrinin kesin ve nihai olduğunu, sözkonusu protokolün iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme niteliğinde olmadığını, davalıya yüklenilen herhangi bir edim olmadığını, davacının protokol gereği üçüncü kişilere icra takibi yapmış ise de; aldığı tahsilatların hiçbirisinin müvekkillerine yansıtmadığını, davacının hukuka aykırı eylemleri nedeniyle Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/782 esas sayılı dosyasında yargılanarak ceza aldığını ileri sürerek, haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir....

    a hisse devrinin gerçekleştirildiğini, ancak şirket tarafından müvekkili aleyhine ...kapatılan 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/213 esas sayılı dosyasında alacak davası açıldığını, müvekkilinin de bu davaya karşılık olarak kâr payı alacağı davası açtığını, bu davada müvekkilinin hissesinin iadesini isteyebileceğinin belirlendiğini ileri sürerek, 08/04/2011 tarihli protokol gereği devredilen 1500 adet hissenin devrinin iptali ile iadesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacı ile müvekkili ...'ın S.E.A. Petrol Ltd. Şti.'nin ortağı ve yetkilisi olduklarını, yapılan üstünkörü inceleme neticesinde davacının şirket paralarını zimmetine geçirdiğinin öğrenildiğini, bu hukuka aykırı eylemler nedeniyle şirketteki hissesini ...'...

      ın kendisini arayarak bir miktar nakit ödeme yapacaklarını, vergi ve prim borcu için aftan faydalanmak sureti ile kendilerinin ödeyeceğini belirttiğini, taraflar arasında bu konuda anlaşma sağlandığını, noterde hisse devri işlemleri sırasında ...'ın kendisinin iki ayrı şirketi bulunduğunu, bu sebeple hisse devrinin davacıya yapılacağını söylediğini, bunun üzerine noterde hisse devri yaptıklarını, anlaşma uyarınca ödenmesi gereken 20.000 TL'nin bir kısmının eksik olarak banka hesabına yatırıldığını, hisse devrinin 2016 yılında yapıldığını, vergi ve SGK yapılandırmasından dolayı ilk taksitin ödenmesine ilişkin banka dekontunu ...'...

        Kaldı ki davada incelenmesi gereken husus davalının yaptığı ---- iptali gerekip gerekmediği, başka bir anlatımla TBK.nın 19. maddesinde yazılı şartların gerçekleşip gerçekleşmediğidir. Davacı şirket ortağı olmadığı gibi, şirket hisse devrinin TTK'da düzenlenen şekilde yapılmadığını da iddia etmemektedir. Davacı hisse devrinin muvazalı yapıldığı iddiasındadır. Bu yönüyle somut olayda taraflar arasında TTK hükümlerinin uygulama yeri bulunmamaktadır. TBK’nın 19. maddesi gereğince devrin geçersiz olduğunun tespiti istemiyle açılan davalarda hukuki işlemin taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ve benzeri ilişkiler görevin belirlenmesinde etkili değildir. Somut uyuşmazlık TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olmadığından 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır....

          , davacının iddia ettiği, davalının hisse devirlerinin yapıldığı tarihte 21 ve 23 yaşında olduğu, dolayısıyla gelirinin olmadığı, bu nedenle hisse devirlerinde, devir bedellerinin ödenmediği iddiasının bir tahmine dayanmakta olduğu, hisse devir bedellerinin ödenmediğinin tespit edilemediğini, ancak Mahkeme aksi kanaatte ise, yani muvazaa olduğu kanaatinde ise hisse devrinin kesin hükümsüz olduğunun kabulü gerekeceğini belirtmişlerdir....

          yapıldığı tarihte 21 ve 23 yaşında olduğu, dolayısıyla gelirinin olmadığı, bu nedenle hisse devirlerinde, devir bedellerinin ödenmediği iddiasının bir tahmine dayanmakta olduğu, hisse devir bedellerinin ödenmediğinin tespit edilemediğini, ancak Mahkeme aksi kanaatte ise, yani muvazaa olduğu kanaatinde ise hisse devrinin kesin hükümsüz olduğunun kabulü gerekeceğini belirtmişlerdir....

            Mahkemece iddia ve tüm dosya kapsamına göre, davacının hem hisse devri ve hem de müdür atamasında imzasının olduğu, ... Akaryakıt Otomotiv Ltd. Şti'nin mahkemece tahliye edildiği, ... A.Ş'nin tahliyeden sonra mülk sahibinden petrol istasyonunun kiraladığı davalıların dahil olduğu muvazaa olduğu iddiası ispatlanamadığı, şirketin dağıtılacak bir kâr payı olduğunu ve bunun da ortaklara dağıtılması yönünde bir karar alındığına dair dosyada delil olmadığı gerekçesiyle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, dava dışı şirkete ait işletmenin devrinin muvazaalı olması nedeniyle iptali ve davacının hissesine isabet eden payın devir işlemini yapan davalılardan tahsili istemine ilişkin olup devir işletmesinin tarafları olan ... Akaryakıt Otomotiv Ltd. Şti. ile ... A.Ş'ye husumet yöneltilmemiştir....

              Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin şirket paylarını 6102 sayılı Kanun'un 595 inci maddesine uygun şekilde devraldığını, aynı maddenin yedinci fıkrasına göre hisse devrinin reddi konusunda alınmış genel kurul veya ortaklar kurulu kararı olmadığı için hisse devrine onay verilmiş sayılması gerektiğini, ortaklıktan çıkarma davasının varlığının tescil ve ilana engel oluşturmayacağını, talebin yasal olmayan gerekçeler ile reddedildiğini belirterek kararın bu nedenlerle bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, limited şirket hisse devri kararının Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına tescil ve ilan edilmesine ilişkin davacı talebinin yerinde görülmeyip, davalı tarafından tescil isteğinin reddine ilişkin verilen kararın iptali ile her iki pay devrinin tescil ve ilan edilmesi istemine ilişkindir. 2....

                Mevcut düzenleme ve yukarıdaki açıklamalarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; davacı yanca eldeki davada davaya konu hisse devrinin iptali ile hisselerin kendi adına tescili, olmadığı takdirde şirketin işletme devri de dikkate alınarak rayiç değeri üzerinden hesaplama yapılmak kaydıyla şimdilik 75.000,00 TL talep edildiği, davaya konu hisselerin tarafların kabulünde olduğu üzere davalılar tarafından dava dışı 3.kişilere devrinin yapıldığı, devir yapılan kişilerin mevcut davada davalı olarak yer almadığı da gözetildiğinde ilk derece mahkemesince HMK'nın 125.maddesi gereğince davacıya seçim hakkı hatırlatılması, davacı yanca hisse devrinin iptali ile hisselerin kendi adına tescilinin talep edilmesi halinde davaya konu hisselerin değerinin 7.500.000,00 TL olması nedeniyle ihtiyati tedbir talebinin Heyetçe değerlendirilmesi gerekirken tek hakim tarafından değerlendirilme yapılarak karar verilmesi yerinde görülmemiştir....

                bu hukuki sebebe dayanması mümkün olmadığını, Yerleşik Yargıtay İçtihatları uyarınca inanç sözleşmelerinin kardeşler arasında yapılmış olması halinde dahi tanık dinletilebilmesi için yazılı belgenin varlığı şart olduğunu, davacı taraf aşırı yaralanma nedeniyle hisse devrinin iptaline karar verilmesi talebinde bulunmuş olup davacının iddialarının kabulü mümkün olmadığını, hisse devir sözleşmesinin tarihi ile dava tarihi arasında 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davacı tarafın aşırı yararlanma hukuki sebebini ileri sürmesi mümkün olmadığını, davacı tarafın hisse devir sözleşmesinin tarafı olması nedeniyle devrin muvazaa olduğunu ileri sürmesinin mümkün olmadığını, hisse devir sözleşmesinin tarafı olmayan ......

                  UYAP Entegrasyonu