Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in 500.000,00 TL değerinde bonoyu diğer davalıya vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu anlamda muvazaanın açıkça sabit olduğu, kanaati ile İcra İflas Kanunu 283/1-2 maddesinin kıyasen uygulanarak takibin tamamen iptali yerine şahsi alacağa dayalı olarak davacıya icra takibinde 80.000,00 Euro asıl alacak ve işleyecek yasal faizini karşılayacak şekilde icra takip yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını butlan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Bu sebeple kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler....

    Gerçekten, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 19. maddesi hükmünde genel muvazaa düzenlenmiş olup, “…..tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır” hükmü getirilmiştir. Mirasçı sözleşmenin tarafı olmadığından sözleşmenin muvazaalı olarak yapıldığı iddiası her türlü delille kanıtlanabilir. Özellikle, resmi sicillere bağlı tutulan malların muvazaalı devrinde TBK'nin 19. maddesinin uygulanabileceği ve muvazaa iddiasının araştırılacağı yasal ve yargısal uygulama gereğidir. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.05.2009 günlü ve 1999/4-286 esas, 1999/293 karar sayılı kararında da aynı görüş benimsenmiştir. Öte yandan, bozmaya uyan mahkemenin bozma kararında belirtildiği şekilde işlem yapmak ve orada gösterilen doğrultuda hareket etmek zorunluluğu bulunmaktadır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Dava TBK’nın 19. maddesine dayalı muvazaalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

      ın davalı şirkete ait bir kısım hisseyi diğer müvekkillerinden devir aldığını, müvekkilinin davalı şirkete hisse devir sözleşmelerinin pay defterine kaydedilmesi için ihtarname gönderdiğini, bu istemin davalı şirketin yönetim kurulu tarafından gerekçe dahi açıklamadan keyfi ve kötü niyetli olarak reddedildiğini ileri sürerek 25/11/2009 gün ve B7/1-2 sayılı davalı şirket yönetim kurulu kararının hukuka aykırı olduğunun tespitine, dava konusu pay senetlerinin müvekkili ...'a ait olduğunun ve yapılan hisse devirlerinin geçerli olduğunun tespitine, hisse devirlerinin ve hisse devir sözleşmelerinin davalı şirket pay defterine müvekkili ... lehine işlenmesine, hisse devirlerinin ticaret sicilinde tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Bu durumda dava dilekçesinde öne sürülen maddi olguların hukuksal nitelendirmesini doğru olarak yaparak konunun aydınlatılması bakımından öncelikle BK’nın 18. maddesinde (TBK m. 19) düzenlenen genel muvazaa ile 2004 sayılı İİK’nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarının incelenmesi gerekmektedir. 14. BK’nın 18. maddesinde; (TBK m. 19) “Bir akdin şekil ve şartlarını tayininde, iki tarafın gerek sehven gerek akitteki hakiki maksatlarını gizlemek için kullandıkları tabirlere ve isimlere bakılmıyarak, onların hakiki ve müşterek maksatlarını aramak lazımdır. Tahriri borç ikrarına istinat ile alacaklı sıfatını iktisabeden başkasına karşı, borçlu tarafından muvazaa iddiası dermeyan olunamaz.” hükmü ile genel muvazaa düzenlenmiştir....

          tarihinin 10/06/2010 tarihi olduğu, dava tarihinin ise 21/07/2016 olduğu, davacı tarafın istemini ıslah ederek TBK. 19....

            Dava, İİK 277 ve TBK 19 maddesi gereğince muvazaa nedeniyle tasarrufun iptaline ilişkin olup, dava konusu taşınmazın borçlu davalı Kemal'den diğer davalı kardeş İklime'ye 24/10/2014 tarihinde tasarruf edildiği, eldeki davanın ise 5 yıllık İİK 284 maddesindeki hak düşürücü süreden sonra 22/05/2020 tarihinde ikame olunduğu, böylece İİK 277 maddesine dayalı tasarrufun iptali davasının hak düşürücü süre yönünden süresinin dolduğunun anlaşıldığı, ancak dava dilekçesinde TBK 19'a dayandırıldığından ve TBK 19 maddesinde de herhangi bir zaman aşımı veya hak düşürücü süre bulunmadığından davacının davasının muvazaa yönüyle incelendiği anlaşılmakla, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü...

            Davacının muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali istemindeki kastı, davalılar arasında yapılan hisse devir sözleşmelerinin muvazaa nedeniyle geçersiz olduğunun tespiti ile hisselerin uhdelerinde bulunması halinde davacıya iade ve teslimine karar verilmesine yöneliktir. Borsada işlem gören menkul kıymetlerin saklandığı/muhafaza edildiği merkezi saklama kuruluşu olan ... nezdinde kararın infazı mümkündür....

              Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını, hisse devir işlemlerinin iptali halinde hisselerin anne ve babaları adına tekrar tescil edilecek olması ve sonuçta mirasçılık hakları dolayısıyla menfaatleri bulunduğunu belirterek, davacılar yanında müdahale talebinde bulunmuşlardır. Diğer davalılar yanıt vermemiştir. Mahkemece, asıl ve birleşen davaların reddine dair verilen karar Dairemizce bozulmuş, bozmaya uyulmuş, ... 'ın hisse satış ve devir tarihi olan 25/10/2005 tarihinde, ... 'ın hisse satış ve devir tarihi olan 07/11/2005 tarihinde ayırt etme gücüne sahip oldukları ve fiil ehliyetlerinin bulunduğu,olayda gabin koşullarının gerçekleşmediği, ... ve ......

                Ayrıca, davacı tarafın hisse devirlerinin iptali ile şirket paylarının kuruluşta belirtilen oranlarda kendilerine iadesi ve şirket pay defterine yeniden yazılmalarına ilişkin talebi yönünden husumet hisse devir sözleşmelerinin tarafı olmayan davalı gerçek kişiler------- yöneltilemeyeceğinden işbu davalılar aleyhine açılan davanın husumetten reddine karar vermek gerekirken anılan husus nazara alınmaksızın işin esası incelenmek sureti ile yazılı şekilde hüküm tesisi de doğru olmamış, bu nedenle kararın davalılar -------- yararına bozulması gerekmiştir" şeklinde karar vererek mahkememiz dosyasını iade etmiştir. Usulüne uygun ------ bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. -------- bozma ilamı doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu