Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın eşlerine yapılan pay devirlerinde kendi hisselerine düşen pay devirlerinden mahsubu şeklinde kurulan mahkeme hükmüne itiraz etmeyerek bu hisse devir işlemlerinden haberdar olan ve onay veren davacıların taraf olduğu işleme karşı muvazaa iddiası da dinlemeyeceğinden Mahkemece, davalı ...'ın davalı ...'ya hisse devrinde yapılan inançlı işlemin tanıkla da ispatlanamaması nedeniyle davalı ... ...'in davalı ...'a 2013 tarihindeki hisse devri ile ...'nın eşi davalı ... ile davacı ...'ın eşi ...'a 24.10.2005 tarihinde ki hisse devrininde muvazaalı olduğu iddiası ile davacıların talep ettiği pay oranlarını davacılar vekilinin 2018 tarihli dilekçesi nazara alınarak iptali ile davacı muris ... ve ... adına tesciline karar verilmesi doğru olmayıp davacıların ancak geçerli kabul edilen inançlı işlemin tarafı olan davalı ... ve davalı ...'e karşı talepte bulunacakları gözetilmeksizin ilk derece mahkemesince yazılı şekilde verilen kararın bozulması gerekmiştir. VI....

    Dava sebebi devir niyeti olmadan hisse devrinin usul ve yasaya ve şekle aykırı olarak yapıldığı ve davacının tehdit ve baskı altında hisse devrinin gerçekleşmesi olarak dava dilekçesinde açıklanmıştır. TBK nın 39. maddesinde korkutma etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olunmadığının bildirilmesi şart koşulmuştur....

    kastı ile hareket ettiğini, davalının müvekkilinin katılma alacağının tahsili engellemek için davalı T3 üzerine devrettiği taşınmaz, araç ve hisse senetleri üzerindeki tasarrufun TBK m19 uyarınca muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak tasarrufun iptaline, davalının davalıdan geçen taşınmaz, araç ve hisse senetlerinin dava süresince geçerli olmak üzere ihtiyaten haczine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/405 esas dosyası ve birleşen dosyasında, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca müvekkilinin davalıya devretmiş olduğu hisse devirlerinin iptali ile hisse senedi mülkiyetinin tekrar müvekkili adına tespit ve tesciline karar verilmesi talepli dava açıldığını, talebin mahkemece reddedildiğini, bu kararın Yargıtay 11. HD tarafından “818 sayılı BK’nin 106. maddesi uyarınca satılanın istirdadı için bu hakkın ayrıca saklı tutulmasının gerektiği, aksi halde ancak satılanın bedelinin istenmesinin mümkün olduğu" gerekçesiyle onandığını, artık iadesi talep olunamayacak menkul mal niteliğindeki %25'lik devredilen hisse senetlerinin ödenmeyen bedeli ile ifası artık mümkün olmayan davaya konu protokol hükümleri sebebiyle müvekkili tarafından dava dışı ... A.Ş’ye devredilen gayrimenkulün güncel değerinin tespiti ile bedelinin davalıdan dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Dava BK’nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. Muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabileceği, böyle bir iddia karşısında aslolan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçların saptanması olduğu, davacı boşanma davası ve şahsi hakkına dayanarak açılan mal rejimi tasfiyesi ile edebileceği alacağının tahsilini sağlamak amacıyla eldeki davayı açtığı, yönetim kurulu kararının iptali ile davalı eşe dönecek hisse senetlerinden alacağını temin etme imkanı olacağından davacının böyle bir davayı açmasında hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerekmektedir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, genel hükümlere dayalı (TBK. 19) muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 02.07.2021 tarihli ve 2021/211 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          Davacı vekili 10.10.2019 havale tarihli ıslah dilekçesinde; davayı tamamen ıslah ettiklerini, tasarrufun iptali davası yerine TBK 19. Maddesine göre muvazaalı işlemin iptalini talep ettiklerini, davalı T7 adına kayıtlı iken, diğer davalılar adına yapılan devre ilişkin işlemlerin muvazaa hukuki sebebine dayalı olarak iptaline, dava konusu hat üzerinde taraflarına Nazilli 2. İcra Müdürlüğünün 2014/231 esas sayılı dosyasından doğan alacağı alma hakkı tanınmasına, taraflarına bu konuda yetki verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu 01.09.2010 tarihli protokolde satıcı olarak davacı dışında dört ortak daha bulunduğu gibi sözleşmeden sonra 02.09.2010 tarihinde noterde yapılan sözleşmelerle hisse devirlerinin gerçekleştiği, noterde yapılan hisse devir sözleşmelerinde devir bedelinin peşin olarak ödendiğinin belirtildiği, devirden sonra protokole dayalı olarak yapılan hisse devirlerinin ticaret sicile bildirilerek tescil ve ilan edildiği, her ne kadar davacı tarafça protokolde belirlenen ileriye yönelik ödemelerin ve çek tesliminin davalı tarafça yerine getirilmediği ileri sürülmüş ise de noterde yapılan hisse devirlerinin sahteliği veya geçersizliği ileri sürülmediği gibi sözleşmelerde devir bedelinin peşin olarak ödendiğinin belirtilmiş olduğu, bakiye borcun ödenmediğine ilişkin iddianın resmi şekilde yapılmış ve aksi iddia ve ispat edilemeyen noter sözleşmeleri karşısında usulünce ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

            Şirkete ait hisse devri sözleşmesi ile temlik işleminin 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca muris muvazaasına konu olamayacağı açık olmakla birlikte ticaret sicillerine resmi olarak yazıldığından TBK'nun 19. maddesi uyarınca genel muvazaa kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır. (Yargıtay 1. H.D. 2020/1271E., 2021/2484 K.)...

              İşbu davanın konusunun 6098 sayılı TBK'nin 19. maddesi uyarınca açılmış muvazaa nedeniyle iptal davası olduğu ve davalı T8 Aykut Gıda Ambalaj Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'ndeki hisselerinin davalı T3'a devrinin muvazaalı olması nedeniyle iptali ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu madde 283 kıyasen uygulanarak, davacı T1 Mersin 8....

              UYAP Entegrasyonu