TBK'nın 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek olmadığı gibi, bu davalarda hak düşürücü süre de uygulanmaz. Şu halde; davacı vekilinin dava dilekçesinin içeriğinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayanması ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Davanın TBK'nın 19. maddesi gereğince değerlendirilmesi yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu yön gözetilmeyerek davacının eşinden kesinleşmiş bir alacağı bulunmadığı ve tasarrufun iptali davası koşullarının da oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/02/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/04/2022 NUMARASI : 2021/441 ESAS, 2022/383 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19. madde) KARAR : Samsun 2....
Dava dilekçesine ve davanın ileri sürülüş şekline bakıldığında eldeki dava TBK 19. Maddesine dayalı tasarrufun iptali davasıdır....
Muvazaa ise, tasarrufa konu hisselerin devir tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK'nın 18. maddesinde, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK'nın ise 19.maddesinde düzenlenmiş olup, miras payına dahil olduğu ve muvazaalı olarak devredildiği öne sürülen şirketlerin ve şirket hisselerinin devrine ilişkin koşulların 6102 sayılı TTK'da tanımlanmış olması, davanın ticari dava olduğunun kabulüne olanak vermez. Zira davacı taraf, hisse devirinin muvazaalı olması nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürmekte olup, davanın temeli muris muvazaasına dayanmaktadır. Yapılacak yargılama faaliyeti ile çözüme kavuşturulması gereken, murisin hisse devrindeki gerçek iradesi ve amacının ortaya çıkarılmasıdır. Başka bir anlatımla uyuşmazlık, mirasçılarının hukukunu zedeleyen, malvarlığı haklarına yönelik muvazaalı bir işlemi olup olmadığına ilişkindir....
Davacı yan TTK 408/2-f maddesi uyarınca taleplerinin kabul görmemesi halinde TBK 19 maddesi uyarınca devrin muvazaalı olduğunu, şirket yönetim ------- edilebilecek kardan mahrum bırakmak amacıyla bu devirleri yaptığını, mal kaçırma amacı güttüğünü, davalı--- olduğunu,--- devredildiğini ileri sürmüştür------- irade ile beyan arasında istenerek meydana getirilen uygunsuzluktur. Mutlak ve nisbi muvazaa olarak ikiye ayrılmakta olup --- tarafların bir sözleşme yapmak istemedikleri halde 3.kişileri aldatmak maksadı ile aralarında hüküm ve sonuç doğurmayan görünüşte bir sözleşme yapmaları halidir. Nisbi muvazaa da ise taraflar bir sözleşme yapmayı ister ancak yapmak istedikleri sözleşmeyi açıkça yapmayıp gerçek iradelerine uygun olmayan görünüşte yaptıkları başka bir sözleşme ile gizlerler. Somut olayda da davacılar davalı ---- açtıkları davada muvazaa iddiasına dayanmıştır....
DAVA DİLEKÇEMİZİN KONU ve SONUÇ-İSTEM BÖLÜMÜNDE AÇIKÇA DAVANIN MUVAZAA NEDENLİ TASARRUFUN İPTALİ DAVASI OLDUĞU, TBK M.19 VE İİK 277 VD MADDELERİNE KIYASEN DAYANILDIĞI AÇIKÇA YAZILIDIR. ÖTE YANDAN DİLEKÇEMİZİN İÇERİĞİNDE DE - devir silsilesinin yer verildiği bölümün hemen altında- DAVALILAR ARASINDAKİ TASARRUFUN MUVAZAA YANİ GENEL HÜKÜMLERE GÖRE TBK M.19 UYARINCA GEÇERSİZ OLDUĞU, MUVAZAAYA DAYALI DAVALARDA HERHANGİ BİR HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE YA DA ZAMANAŞIMI SÜRESİ MEVCUT OLMADIĞI AÇIKLANMIŞ HATTA VE HATTA KONUYA İLİŞKİN YARGITAY KARARLARINA DA YER VERİLMİŞTİR." şeklinde açıklama yapmıştır. Bu hali ile, istinaf incelemesinin BK'nun 19 maddesine dayalı olarak yapılması talep edilmektedir. BK'nun 19....
Mahkemece Verilen Karar Mahkemece 10.07.2014 tarih, 2011/19 E. ve 2014/586 K. sayılı kararı ile yapılan bilirkişi incelemesinde 29.06.2010 - 15.06.2009- 29.08.2006 tarihinde miras bırakan tarafından devredilen şirket hisselerinin gerçek değerleri dikkate alınmaksızın yapıldığı, 29.08.2006 tarihinde hisse senetleri toplamda bilanço değerine göre %1.253 kârla devir yapılırken 15.06.2009 ve 29.06.2010 tarihlerinde yapılan hisse devirlerinin bilanço değerlerinin altında kaldığı yönünde görüş belirttiği, 16.11.2010 tarihinde vefat eden mirasbırakan...'ın mirasçısı olarak davacı torunları ile davalının eşi olan kızı ...'...
A.Ş. tarafından verilen tüm onay, izin ve muvafakatler ile ilgili sözleşmelerin ve tüm devir işlemlerinin (Satış, devir protokolü, kiralama v.b.) muvazaa nedeniyle iptali ile üretim lisanslarının T7 ve Tic. A.Ş. adına tescil edilmesine karar verilmesi isteminden ibaret olduğu anlaşılmıştır. Buna göre dava TBK 19 maddesi gereğince açılan muvazaa hukuksal nedenine dayalı T7 ve Tic. A.Ş. tarafından verilen tüm onay, izin ve muvafakatler ile ilgili sözleşmelerin ve tüm devir işlemlerinin (Satış, devir protokolü, kiralama v.b.) iptali istemi olduğu anlaşılmıştır. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür. HSK 1....
Asliye Hukuk Mahkemesince, " dava konusu Anonim şirket hisse devri olup, bu hisselerin devrinin ne şekilde yapıldığı ve yapılması gerektiği, muris ile diğer davalılar arasında yapılan hisse devrinin geçerli olup olmadığı, muvazaa nedeniyle iptalinin gerekip gerekmediği hususlarında 6102 sayılı TTK'daki ilgili hükümler de gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği, bu nedenle TTK'nın 4/1.a maddesi uyarınca davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği" gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Muvazaaya Dayalı Tasarrufun İptali (TBK. 19. madde) istemine ilişkindir....