Davacı vekili tarafında ara kararın istinafa taşındığı, istinaf aşamasında davacı vekilinin 07/11/2022 tarihli feragat dilekçesi ile davadan ve istinaftan feragat ettiği, mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine yönelik kararın verilerek kararın 09/12/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava Muvazaa Nedeni Dayalı Tasarrufun İptali (TBK 19. madde) istemine ilişkindir....
Esas sayılı dava dosyası üzerinden, şekil ve geçerlilik şartlarına aykırı olarak alınan huzur hakkı ödemesi yönetim kurulu kararlarına ve anasözleşme ve TTK hükümlerine aykırı olarak yapılan hisse devir işlemlerinin butlanına ilişkin dava açıldığını, ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/ ... Esas sayılı dava dosyasına konu hisse devirlerinin butlanının tespiti davasında, şirket nezdinde yapılan hisse devirlerinin geriye dönük usul ve şekil şartlarının yerine getirilmemiş olması nedeni ile iptali talep edildiğini, Şirketten usulsüz hisse devri ile ayrılan ......
ve ------- yevmiye numaralı vekaletnamesi ile davacı (vekili davalı ------ aracılığıyla) ve davalı ----- arasında ------Noterliği'nin 06/10/2008 tarih ve------ yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesinin akdedildiği, şirketin 08/08/2014 tarihinde münfesih sayıldığı görülmüştür.Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın ------ Noterliği'nin 06/10/2008 tarih ve ------- yevmiye numaralı sözleşmesinin vekalet yetkisinin kötüye kullanılması ve muvazaa nedeniyle kesin hükümsüz olduğunun tespiti ve sözleşme kapsamında yapılan hisse devir işleminin iptaline ilişkin olduğu, davacının ------ Noterliği'nin 06/10/2008 tarih ve-------yevmiye numaralı sözleşmesinin akdedildiği tarihte dava dışı şirketin 98 hissesine sahip olduğu, davalı ------ ise şirketin kuruluşundan bu yana herhangi bir hisse sahibi olmadığı, her ne kadar -------yevmiye numaralı vekaletnamesi ile davacı tarafından davalı -------hisse devri hususunda geniş kapsamlı bir yetki verilmiş ise de, davalı------davacı adına hisse devir...
Şirketinin 16/07/2018 tarihli müdür atama işleminin iptali, davalı gerçek kişilere 27/06/2018 tarihinde yapılan hisse devrinin iptali ile pay defterinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosyada bulunan tanık ifadeleri ve diğer deliller birlikte incelendiğinde; davalılardan ...'a ve ...'ya yapılan hisse devirlerinin hile ve baskı ile muvazalı olarak yapıldığı ve bedel alınmadığı kanıtlanamamıştır. Şöyle ki; devir işlemlerini yapan davacı ...'un oğlu ...'dur. Dinlenen davacı tanıkları da ...'un borçları ve yapmış olduğu iş nedeniyle bu hisselerin devredildiğini söylemişlerdir. Ancak mahkememizce hisselerin muvazaalı bir şekilde devredildiği ve bedelin ödenmediğine vicdanen kanaat getirilmemiştir. Davacı tarafın bu yöndeki iddiaları soyut bir iddia olarak kalmıştır. Dinlenen tanıklar da doğrudan hisselerin muvazaalı bir şekilde yada baskı altında bedelsiz olarak devredildiğini gördüklerini söylememişlerdir. Dolayısıyla, davacı tarafın davasını kanıtlayamamıştır....
Ancak davacının aynı zamanda TBK 19. maddesi uyarınca muvazaalı işlemin iptali talebi olup bu yönden Mahkemece bir değerlendirme yapılmamıştır. Somut olayda davacının dava dilekçesinde İİK hükümleri ile birlikte TBK m.19 göre tasarrufun iptalini talep ettiği, takibin ilamsız icra takibi olduğu, davalı borçlu şirketin itirazı üzerine takibin durduğu, alacaklı tarafından dosyaya itirazın iptali davası açıldığı yönünde bilgi verilmediği, ayrıca davacı alacaklının elinde geçici ya da kesin aciz vesikasının da bulunmadığı anlaşılmıştır. . Mahkemece öncelikle dava ön koşulları incelenerek, itirazın iptali davası açılmış ise bunun sonucunun, davacı başka bir alacak davası açmış ise bunun sonucunun beklenmesi ile ve sonucuna göre, TBK 19. Madde de değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
KARAR Davacı, davalıya ait taşınmazı kiraladığını ve 2002 yılı Ocak ile 2008 yılı Aralık ayına kadar geçecek kira bedellerini sahibi olduğu 65 adet kooperatif hissesini ve 1699 Lot Turkcell hisse senedini davalıya devrederek ödemede bulunduğunu, ne var ki hisse devirlerinin kira bedeli karşılığı yapılmasına rağmen davalı kiralayan tarafından kira alacağı için icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldığını, bu dava neticesinde yapılan hisse devirlerinin kira bedeli olarak ödendiğinin ispat edilemediğine karar verildiğini, kira bedelleri karşılığı olarak davalıya bu günkü değeri 320.000.TL tutarında olan hisse ve hisse senetlerini devretmesine rağmen, mahkeme kararı uyarınca 37 aylık kira bedelini faizi ile birlikte tekrar ödemek zorunda kaldığını, davalının söz konusu hisse ve hisse senetlerini iade etmediği gibi bedelini de ödemediğini, davalıya gönderilen ihtarnamenin de sonuçsuz kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalıya...
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : MUVAZAA İŞLEMİNİN İPTALİ Yargıtaya Geliş Tarihi:26.10.2020 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; TBK.'nin 19.maddesine dayalı muvazaa işleminin iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 28.01.2020 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 4. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 08.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava dilekçesinde terditli talep olarak ise İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali ve cebri icra yetkisi tanınmasına yönelik bu talebin yerinde görülmemesi halinde TBK'nun 19. maddesi kapsamında muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescili talebinde bulunulmaktadır. Davacı tarafın açtığı terditli davada, ilk talebin İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlemesi bulunan tasarrufun iptali talebi olması, bu talep yerinde görülmediği takdirde terditli olarak açılan TBK 19. maddedeki muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescili talebinin dikkate alınmasının talep edilmesi hususları dikkate alındığında dosyayla ilgili olarak inceleme yapma görev ve yetkisi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'ne aittir. Adana Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu benzer üç adet olayla ilgili olarak:2020/26 Esas, 08/07/2020 karar sayılı kararında,2020/25 Esas, 08/07/2020 kararında ve 2020/47 Esas, 18/11/2020 sayılı kararında Dairemiz ile 3....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 30.12.2013 tarihli ve 2011/480 E., 2013/392 K. sayılı kararı ile; vade tarihinin bulunmaması ve düzenlenme tarihinde oynama bulunması nedeniyle icra takibine dayanak belgenin bono niteliğinde olmadığı, davanın hisse senedi alım satımı nedeniyle oluşan alacak nedeniyle açılan dava olduğu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca senedin zorla imzalatıldığı iddiası ile başlatılan soruşturmada yeterli delil bulunmaması nedeniyle takipsizlik kararı verildiği, zorla belge alımına dair hususun kanıtlanamadığı, ancak hisse devir sözleşmesinde hisse devrine ilişkin bedelin peşin olarak ödendiğinin belirtildiği, tarafların noter önünde düzenlenen satışa dair belgenin gerçeği yansıtmadığı hususunda muvazaalı işlemlerine dayalı olarak hak iddia edemeyecekleri, davacının bononun hisse bedeli karşılığında verildiğini kanıtlayamadığı, dayanak senedin delil başlangıcı niteliğinde olup tek başına alacağın varlığını ispatlayabilir niteliğinin bulunmadığı, alacağın varlığının başkaca...
Muvazaa davası ayni bir dava olup üçüncü kişi konumunda olan alacaklılar da bu davayı açarak görünürdeki işlemin muvazaa nedeniyle hükümsüz olduğunun tespitini isteyebilir. Taşınmaza ilişkin muvazaa davalarında hâkim tapu kaydının borçlu adına düzeltilmesine karar verir. Alacaklı bu hâlde ilamı icra dairesine sunarak dava konusu taşınmazın borçlunun borcundan dolayı haczedilmesini isteyebilir. Bu halde ayrıca bir iptal davası açmasına gerek kalmaz. Tasarrufun iptali davasının kabulü halinde davacı davaya konu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını alma yetkisini elde eder ve dava konusu taşınmaz ise davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine mahal olmadan o tasarrufun haciz ve satışını isteyebilir. (İİK m.283/1) BK 19. maddesine dayalı muvazaa davası ile muvazaa nedeni ile hüküm ve sonuç doğurmayan işlemlerin iptali istenir....