Dahili davalının savunma hakkı kısıtlanarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. 3- Davacının davası TBK 19. maddesine dayalıdır. BK'nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında hak düşürücü ve zamanaşımı süresi uygulanmaz ve İİK'nın 277 vd.maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz....
Şti. nezdindeki 4000 adet paya denk gelen 100.000,00 TL nominal bedelli hissesini 23.05.2012 tarihinde 2 nolu diğer davalı ...' e, ...’ in ise 16.09.2013 tarihinde diğer davalı ...’ a devrettiğini belirterek dava konusu hisse devir işlemlerine ilişkin tasarrufların İİK. 277 vd. maddeleri ile TBK m, 19 gereğince davacı banka yönünden iptalini, ... İcra Müdürlüğü 2013/28027 sayılı dosyasında davacı bankanın alacağını karşılayacak miktarda haciz ve cebri satış yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davaya ve icra takibine konu teşkil eden sözleşmede davalı borçlu ...'ın ibraz edilen sözleşmede imzası bulunmadığını ne asıl borçlu ne de müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzası olmayan ... hakkında tasarrufun iptali davası ya da herhangi bir dava açılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09.05.2022 NUMARASI : 2021/337 ESAS - 2022/304 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19. Maddesine Dayalı) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
Somut olayda, davacının bu yönde bir iddiası bulunmakta ise de davalıya karşı hisse değerinin ... borcuna aykırı olarak daha düşük bedel ile satılmış olduğu iddiasına dayalı açılmış bir tazminat davası bulunmamaktadır. Dosyamızdaki talep dikkate alındığında, talebin hisse devirlerinin iptali ve muvazaa nedeniyle sözleşme hükmünün geçersizliği istemine dayalı olduğu, tazminat davası olmadığı dikkate alındığında davacının bu iddiası da samimi görülmemiştir. Yine davacı tarafça sözleşmedeki hükmün genel işlem şartı niteliği taşıdığı belirtilmiş ise de TBK 20.maddesinde düzenlenen genel işlem şartlarına göre eğer müzakere şansı bulamayan taraf açısından, haksız şart niteliği taşıyan hükümler yazılmamış sayılacaktır....
arasında yapılan taşınmaz hisse devrine ilişkin tasarrufların İİK'nın 277 ve devamı madde hükümleri ve TBK'nın 19.madde hükmü uyarınca, iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
e devrettiğini, dava konusu taşınmaz hissesinin satış işlemlerinin cebri icra yoluyla alacağın tahsiline yetki vermek üzere iptaline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de dava konusunu 6098 sayılı TBK 19. maddesinde düzenlenen genel muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil talebine dönüştürmüştür. Davalı ... vekili, müvekkili ile diğer davalı ... arasında sıhrı-kan hısımlık bulunmadığını, bu nedenle tasarrufun bağışlama olmadığını, müvekkilinin iflas ettiğini, borcunu ödemek için taşınmazı ...'a sattığını, diğer davalıların da baba yerine sahip çıkmak için taşınmazı ...'dan satın alarak baba yerlerine sahip çıktıklarını, müvekkilin adına kayıtlı taşınmazın devir tarihi, senedin gerek tanzim gerekse vade tarihinden önce olup, iptale tabi olmadığını, davacının haksız davasının reddini istemiştir....
Somut olayda, dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nun 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar....
nin 24/08/2001 tarih ve 18 nolu Yönetim Kurulu kararının ve iş bu karara konu usulsüz yapılmış pay devir sözleşmelerinin, devamında yapılan tüm genel kurullar ve alınmış kararların mutlak butlanla malul bulunması nedeniyle iptali, şirket hisselerinin davacılar adına tescili taleplerine ilişkindir. Davalıların savunması ise yapılan hisse devirlerinin davacıların onay ve rızalanyla gerçekleştiği yönünde olup, taraflar arasındaki ihtilaf, davacıların sahip oldukları hisselerin davacıların rızasıyla devredilmiş olup olmadığı, hisse devir sözleşmelerinin geçerliliğinin bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır. TTK'nın batıl kararlar başlıklı 391.maddesi hükmüne göre; Yönetim kurulunun kararının batıl olduğunun tespiti mahkemeden istenebilir....
nin 24/08/2001 tarih ve 18 nolu Yönetim Kurulu kararının ve iş bu karara konu usulsüz yapılmış pay devir sözleşmelerinin, devamında yapılan tüm genel kurullar ve alınmış kararların mutlak butlanla malul bulunması nedeniyle iptali, şirket hisselerinin davacılar adına tescili taleplerine ilişkindir. Davalıların savunması ise yapılan hisse devirlerinin davacıların onay ve rızalanyla gerçekleştiği yönünde olup, taraflar arasındaki ihtilaf, davacıların sahip oldukları hisselerin davacıların rızasıyla devredilmiş olup olmadığı, hisse devir sözleşmelerinin geçerliliğinin bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır. TTK'nın batıl kararlar başlıklı 391.maddesi hükmüne göre; Yönetim kurulunun kararının batıl olduğunun tespiti mahkemeden istenebilir....
İNCELEME ve GEREKÇE:Dava; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı, şirket hisse devirlerinin iptali ile müşterek muris adına ticaret siciline tescili, olmazsa tenkisi ile şirket payları için miras oranında kar payı ve ecri misil talebine ilişkindir.Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı; 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.Türk Ticaret Kanununun 3. maddesinde, "Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlemesi getirilmiştir.Bir hukukî işlemin veya fiilin TTK'nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir....