Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012-527 Esas sayılı dosyasında davalılara yapılan hisse devirlerinin iptali ile eski hale getirilmesini, birleşen ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/51 Esas sayılı dosyası ile 28.12.2002 tarihli olağan genel kurul toplantısının yoklukla malul olduğunun tespitini ve hisse devirlerinin iptalini talep ve dava etmiştir. Davalılar ayrı ayrı davanın reddini istemişlerdir....
Şu halde; davacı vekilinin açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayanması ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkin olduğundan, mahkemece TBK'nın 19. maddesi gereğince deliller toplanarak davanın değerlendirilmesi yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu yön gözetilmeyerek hüküm tesisi yerinde görülmemiş, kabule göre de; mahkemece davanın 2004 Sayılı İİK nın 277 maddesi uyarınca açılan tasarrufun iptali davası olduğu ve dava şartlarının mevcut olduğunun belirtilmesine rağmen, davacı vekilinin de 12/04/2016 tarihli duruşmada aciz vesikasının bulunmadığını icra takiplerinin neticesiz kaldığını belirmiş olması karşısında borçlu hakkında dosya kapsamına göre alınmış kesin aciz vesikası ve geçici aciz vesikası niteliğinde bir belgenin bulunup bulunmadığı hususunun değerlendirilmeksizin hüküm tesisi yerinde görülmemiştir....
İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gereken hususlara hasren yapılan incelemede; Dava, BK'nın 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İhtiyati tedbir kararı, ancak dava konusu hakkında verilebilir. Uyuşmazlığın konusunu oluşturmayan unsurlar hakkında ihtiyati tedbir kararı verilemez. (HMK. m. 389/1). Diğer yandan, gerek 6098 sayılı BK'nın 19. maddesinde düzenlenen muvazaa davaları ve gerekse de İİK'nın 277 ve devamı hükümlerinde düzenlenen iptal davaları; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmayıp; alacaklıya, alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikte bir dava türüdür. Tasarrufa konu mallar üzerine ihtiyati haciz konulabileceği ise, yasa da ayrıca düzenlenmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/11/2014 NUMARASI : 2013/539-2014/401 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava TBK.' nın 19.maddesine dayalı genel muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 17. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,29.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bunun yanında davacı vekili davalıların cevap dilekçelerin karşı vermiş olduğu 26.01.2022 tarihli beyan dilekçesinde huzurdaki davanın TBK'nun 19. maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali davası olduğu ve hak düşürücü süre gerekse zamanaşımı süresine tabi olmadığı bildirilmiş olup davanın TBK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle; Mahkemece dava TBK'nun 19. maddesi uyarınca açılan muvazaa nedeniyle iptal davası olarak nitelendirilip tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda karar verilmesi gerekirken davanın nitelendirilmesinde hata yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna olup davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülerek HMK'nun 353/1- a.6 maddesi uyarınca hükmün kaldırılmasına karar verilmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2- Kayseri 3....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkillerinin kardeş olduklarını, anneleri/muris T7 in Amasra ilçesi kum Mah. 334 ada - 19 parsel sayılı bahçe niteliğindeki taşınmazda 1/4 hisse sahibi iken bu hissesini 15/12/2009 tarihinde ve 2960 yevmiye nolu akit ile davalı kardeşleri T5 ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiğini, anılan aktin ehliyetsizlik nedeniyle geçersiz olduğunu, murislerinin alzheimer hastası olduğunu, ileri derecede bu hastalığın rahatsızlığı içinde olduğunu, başkaca rahatsızlıklarının da olduğunu, muris annelerinin vefatının son beş senesinde sürekli evden kaçmak suretiyle evi terkettiğini, sürekli ilaç kullanmakta olduğunu, yapılan aktin muvazaa nedeniyle illetli olduğundan geçersiz olduğunu, muris annelerinin bu taşınmazı gerçekten bir ölünceye kadar bakma akdi karşılığında temlik etmediğini, bu taşınmazdaki hak ve hissesinin devretmesinin gerçek nedeninin hibeye dayalı olduğunu, davalının annesinin üzerine kayıtlı...
Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davacının ikinci talebi niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. 6183 sayıl Yasa’nın 24.maddesi ile paralel olan İİK'nin 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılırken, muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....
Mahkememizin --- Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalılar aleyhine ---- %10 oranındaki hisselerinin davalılardan ...---- davalının oğlu ...---- devrine ilişkin işlemin muvazaa nedeniyle iptali, yine davacının %10---- olduğu ------ %23 oranındaki hisselerinin dava dışı ----------- devrine ilişkin işlemin muvazaa nedeniyle iptali talebine ilişkin olduğu, aynı dosyada fesih ve tasfiye talepleriyle ilgili tefrik kararı verilerek mahkememizin şu anki esasına kaydedildiği anlaşılmıştır. Her iki ---------- kayıtları celp edilmiş, sunulan deliller kapsamında incelemeler yapılmıştır. Davacının bu davaya konu fesih ve tasfiye talebine ilişkin davanın görülebilmesi için öncelikle fesih ve tasfiyesini istediği şirketlerin ortağı olması gerektiği, ancak şirketlerin ortağı olduğunun tespiti ve hisse devirlerinin iptali istemi ile görülmekte olan davanın henüz sonuçlanmadığı ve fesih ve tasfiye istediği tarihte davacının şirket ortağı olmadığı anlaşılmıştır....
tarafından, davalı ... aleyhine 11/02/2010 gününde verilen dilekçe ile muvazaa nedeni ile satışın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26/10/2017 günlü karar ile temyiz isteğinin reddine dair verilen 18/01/2018 günlü ek kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Davalılardan ... vekilinin ek karara yönelik temyiz itirazları yönünden; Dava, 818 sayılı BK’nın (TBK 19) 18. maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil davası olup, davacının asıl amacı alacağına kavuşmaya yöneliktir....
e hisse devri sözleşmesi ile temliki işleminde 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca muris muvazaasına konu olamayacağı açık olmakla birlikte, ticaret sicilleri resmi nitelikte yazıldığından TBK'nın 19. maddesi uyarınca genel muvazaa kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinde kuşku yoktur....