Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu 01.09.2010 tarihli protokolde satıcı olarak davacı dışında dört ortak daha bulunduğu gibi sözleşmeden sonra 02.09.2010 tarihinde noterde yapılan sözleşmelerle hisse devirlerinin gerçekleştiği, noterde yapılan hisse devir sözleşmelerinde devir bedelinin peşin olarak ödendiğinin belirtildiği, devirden sonra protokole dayalı olarak yapılan hisse devirlerinin ticaret sicile bildirilerek tescil ve ilan edildiği, her ne kadar davacı tarafça protokolde belirlenen ileriye yönelik ödemelerin ve çek tesliminin davalı tarafça yerine getirilmediği ileri sürülmüş ise de noterde yapılan hisse devirlerinin sahteliği veya geçersizliği ileri sürülmediği gibi sözleşmelerde devir bedelinin peşin olarak ödendiğinin belirtilmiş olduğu, bakiye borcun ödenmediğine ilişkin iddianın resmi şekilde yapılmış ve aksi iddia ve ispat edilemeyen noter sözleşmeleri karşısında usulünce ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
İşbu davanın konusunun 6098 sayılı TBK'nin 19. maddesi uyarınca açılmış muvazaa nedeniyle iptal davası olduğu ve davalı T8 Aykut Gıda Ambalaj Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'ndeki hisselerinin davalı T3'a devrinin muvazaalı olması nedeniyle iptali ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu madde 283 kıyasen uygulanarak, davacı T1 Mersin 8....
Ancak, böyle hâllerde genel muvazaa hükümlerinin uygulanması gerekir. Gerçekten, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 19. maddesi hükmünde genel muvazaa düzenlenmiş olup, “…tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır” hükmü getirilmiştir. Mirasçı, sözleşmenin tarafı olmadığından, sözleşmenin muvazaalı olarak yapıldığı iddiası her türlü delille kanıtlanabilir. Özellikle, resmi sicillere bağlı tutulan malların muvazaalı devrinde TBK'nın 19. maddesinin uygulanabileceği ve muvazaa iddiasının araştırılacağı yasal ve yargısal uygulama gereğidir. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.05.2009 tarihli ve 1999/4-286 Esas, 1999/293 Karar sayılı kararında da aynı görüş benimsenmiştir. 3.3....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, genel hükümlere dayalı (TBK. 19) muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 02.07.2021 tarihli ve 2021/211 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
e ait olduğunu bildirerek bu hususu tescil ettirdiğini, anılan şahsın vekaletnamede olmayan bir yetkiye dayanarak yaptığı sermaye payını değiştirme işleminin geçersiz olduğunu, sonraki tarihlerde yapılan hisse devir sözleşmelerinin ve buna bağlı olarak alınan ortaklar kurulu kararlarının da geçersiz bulunduğunu, muris adına atılan imzaların sıhhatinin şüpheli olduğunu, murisin eşi olan davalının etkisi ve azmettirmesi ile çocukları olan davacılardan şirket hisselerini kaçırma amacıyla gerçekte hiçbir bedel almadan devir işlemlerini gerçekleştirdiğini, hisse devirlerinin geçersiz olması nedeniyle alınan sermaye artırımına ilişkin kararın da geçersiz olduğunu, murisin davalı ...'...
Bulvaryolu Mevki 108 ada,2 parselin; 134.36 m2 olan cinsi zemin katı işyeri nitelikli taşınmazın tapuda 17/03/2014 tarihinde yapılan intikalle 1/2 hisse oranı ile Ali oğlu Çetin SELVİTOPU, 19/09/2018 tarihinde yapılan satışın 1/2 hisse oranı ile Cemil oğlu T9 adlarına kayıtlı olduğu, Konya ili, Doğanhisar İlçesi, Yeğin Mahallesi Kuyuderesi Mevki 255 ada, 12 parselin; 286.58 m2 olan cinsi avlulu kargir iki ev nitelikli üç katlı yapı olduğu, tapuda 06/12/1984 tarihinde yapılan kadastro çalışmasıyla 1/2 hisse oranı ile Bekir oğlu Halil SELVİTOPU. 17/03/2014 tarihinde yapılan intikal ile 1/4 hisse oranı ile Ali oğlu Çetin SELVİTOPU, 19/09/2018 tarihinde yapılan satışla 1/4 hisse oranı ile Cemil oğlu T9 adlarına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır....
na satmaları nedeniyle şikayetçi olunduğunun anlaşılması karşısında; hisse devirlerine ilişkin noter sözleşmesi örnekleri getirtilip incelenmeden ve bu devirlerin alacaklıyı zarara uğratmak kasdıyla olup olmadığı tartışılmadan, hisse devirlerinin iptaline ilişkin tasarrufun iptali davası açılıp açılmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 04.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacının TBK 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal sebebine dayalı temlik işleminin iptali talebine ilişkin olarak; Muvazaa, tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacı ile ve fakat kendi gerçek iradelerine uygun olmayan ve aralarında hüküm ve sonuç doğurmayan bir görünüş yaratmak hususunda anlaşmalarıdır. Tarafların görünüşte yaptıkları işlemle, iradelerinin birleştiği işlem birbirinden farklılık taşıdığı durumlarda muvazaanın söz konusu olduğunun kabul edilmesi gerekir. Kural olarak üçüncü kişi muvazaa nedeniyle zarara uğratıldığı takdirde, tek taraflı ve çok taraflı hukuki muamelenin geçersizliğini ileri sürebilir. Ancak, üçüncü kişilerin muvazaalı işlem ile zarar gördüklerinin benimsenebilmesi için, onun işlemi yapandan alacağının bulunması ve bu alacağın ödenmesini önlemek için muvazaalı işlemin yapılmış olması gerekir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme her ne kadar dava tarihi itibariyle hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar vermiş ise de davanın İİK 277 ve devamı maddelerinin kıyasen uygulanması talepli TBK m.19 muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davası olduğunu, muvazaa hukuksal nedenine dayalı açılan tasarrufun iptali davalarında zamanaşımı/hak düşürücü sürenin söz konusu olmayacağını, Yerel Mahkemenin davayı muvazaa iddiası ile TBK m.19'a dayanarak açmalarını göz ardı ederek karar verdiğini, bu nedenle Yerel Mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, tüm bu nedenlerle muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davalarında hak düşürücü süre bulunmadığından istinaf taleplerinin kabulü ile yerleşik içtihatlara aykırı Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak davanın TBK 19'a ilişkin tasarrufun iptali davası olarak değerlendirilip karara bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir...
Fatih Çetiner'e devrettiği, 14/07/2009 tarihi itibari ile 3.000 hisse karşılığı 75.000,00 TL sermaye ile Figen Bestil, 1.000 hisse karşılığı 25.000,00 TL sermaye ile Fatih Çetiner'in şirket ortakları oldukları, 30/09/2013 tarihinde Figen Bestil sahip olduğu hisselerinden 160 hisse karşılığı 4.000,00 TL sermayesini Uğur Çimen'e, 40 hisse karşılığı 1.000,00 TL sermayesini Oğuzhan Ata'ya, 2.800 hisse karşılığı 70.000,00 TL sermayesini Muzaffer Yıldırım'a devrettiği, Fatih Çetiner'in ise 1.000 hisse karşılığı 25.000,00 TL sermayesini Muzaffer Yıldırım'a devrettiği, 30/09/2013 tarihi itibari ile 160 hisse karşılığı 4.000,00 TL sermaye ile Uğur Çimen, 40 hisse karşılığı 1.000,00 TL ile Oğuzhan Ata, 3.800 hisse karşılığı 95.000,00 TL sermaye ile Muzaffer Yıldırım'ın şirket ortakları oldukları, 19/02/2014 tarihinde Muzaffer Yıldırım sahibi olduğu 3.800 hisse karşılığı 95.000,00 TL sermayesini T3'e devrettiği, 19/02/2014 tarihi itibari ile 160 hisse karşılığı 4.000,00 TL sermaye ile Uğur Çimen...