Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK'nun 283/1,2. maddesi kıyasen uygulanarak yapılan kesintilerinin davacının alacak ve ferilerini geçmeyecek biçimde öncelikli ödenmesi gerekir. Bilindiği üzere, muvazaa, kısaca irade ve beyan arasında bilerek yaratılan uyumsuzluk şeklinde tanımlanabilir. Muvazaada taraflar üçüncü kişileri aldatmak amacıyla gerçek iradelerine uymayan, aralarında hüküm ve sonuç doğurmayan bir görünüş yaratmak için anlaşarak bazan aslında bir sözleşme yapma iradesi taşımadıkları halde görünüşte bir sözleşme yapmaktadırlar (mutlak muvazaa). Veya gerçek iradelerine uygun olarak yaptıkları sözleşmeyi iradelerine uymayan görünüşteki bir sözleşme ile gizlemektedirler ( nisbi muvazaa)....

Davacının ilave tediye alacağı, fark ücret alacağı ve ücret alacağına ilişkin olarak ise; sunulan bilgi ve belgeler, banka kayıtları, TTK'dan gelen emsal ücret tespitine ilişkin belge, davalılar arasında muvazaa olduğunun tespit edilmiş olması, GMİS yazı cevapları ile TİS hükümleri dikkate alınarak Mahkememizce itibar olunan ek raporla belirlenen miktarlar üzerinden tespit (ilave tediye alacağı yönünden ek dava dilekçesinde açıkca tespit talebi bulunmadığından bu alacak yönünden ayrıca tespit hükmü kurulmamıştır.) ve taleple bağlı kalınarak 1 er TL nin tahsiline karar verilmiştir. Ücret alacağı dışındaki bu alacak kalemleri ek dava dilekçesi ile sadece davalı TTK dan talep edilmiş, kabul edilen 1 er TL nin davalı TTK dan tahsiline karar verilmiş, ücret alacağının ise asıl davada talep edilen 1 TL sinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir....

Bu türden iddialara dayalı davalarda hukuki yararın ortaya konulmasından sonra iddianın kanıtlaması halinde davanın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek, İİK'nin 283 üncü maddesinin 1 inci ve 2 nci fıkrası kıyasen uygulanarak, iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması; aksi durumda yani davacının katkı payının olmadığı, giderek hukuki yararının bulunmadığının saptanması halinde ise davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun (İİK) 277 nci maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır....

Bakanlığı iş müfettişleri tarafından, 01.01.2008-31.12.2010 arasında bin işçi ile yapılan temizlik hizmetleri işi ile bu işten ayrılarak, 01.01.2009-31.12.2010 arasında ikiyüz işçi ile yapılan biyomedikal aletlerin temizlik işi sözleşmelerinin asıl işveren ile alt işveren arasında muvazaa tanımına uygun olarak yapıldığı, bu işlerde çalışan işçilerin baştan beri asıl işveren işçisi olduğu tespit edilmiş, davalı ve ilgili firmalar tarafından rapora usulüne uygun itirazda bulunulmamıştır. Dosya içeriğine göre, davacı bu ihalelerden biri kapsamında çalışmış olup dava tarihinde çalışmasını sürdürmektedir. Açıklanan muvazaa tespiti davacının çalıştığı 01.01.2008-31.12.2010 arasında bin işçi ile yapılan temizlik hizmetleri işi ile sınırlı olarak geçerlilik ifade edeceğinden, davacının ilave tediye alacağı muvazaa tespiti yapılmış olan bu dönem için hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır. Söz konusu alacağın yazılı şekilde dava tarihine kadar kabul edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....

    Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK'nın 283/1. maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. TBK'nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında hak düşürücü süre ve zamanaşımı süreleri uygulanmaz ve İİK'nın 277 vd.maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz....

    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup bu davalardaki amacın; borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı bazı tasarrufların geçersiz ya da iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalması ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaya yönelik olmasına, bu niteliği itibarıyla ticaret mahkemesinin görevi içinde sayılan ticari davalardan olmamasına ve yeni Türk Ticaret Kanunu'nun yürürlüğünden sonra bu davalar yönünden yeni hüküm getirilmemiş olmasına göre, davalılar ... Elektrik Mekanik İnş. Taah. San. ve Tic....

      Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı,alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekir. Mahkemenin dava nitelemesi hatalı olmakla birlikte karar sonuç itibari ile usul ve yasaya uygun bulunmasına göre davalılar ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve duruşmada vekille temsil olunmayan davacılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 8.737,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ...'ndan alınmasına 27/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Somut olayda davada TBK’nun 19.maddesi gereğince davacının eşinin mal kaçırmak amacıyla davalı 3.kişi ile yapmış olduğu muvazaalı işlem nedeniyle satış işleminin iptali istendiğine göre davaya genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesi'nce bakılarak sonuçlandırılması gerekirken yanlış değerlendirme yapılmak suretiyle eşler arasındaki mal paylaşımına ilişkin hükümlerin uygulanacağı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş olması isabetli görülmemiştir....

          Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre dava konusu taşınmazlara ilişkin satış işlemlerinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dava konusu satış işlemlerinin iptali ile davalı ... adına tesciline karar verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın TBK'nun 19 ve devamı maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olarak nitelendirilmesine,anılan dava yönünden icra takibi yapma ve aciz belgesi sunma zorunluluğu bulunmamasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Muvazaaya dayalı iptal davasında davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının alacak ve fer'ileriyle...

            Bu alacağın varlığını kanıtlayan ve birbirini doğrulayan delillerin bulunmadığı gibi söz konusu Adana 5. İcra Müdürlüğünün 2018/9078 esas sayılı dosyasındaki bononun geçmişe yönelik olarak her zaman düzenlenebilecek bir bono olduğu ortadadır. Davalı alacaklı Hüseyin ile davalı borçlu Ömer arasında akrabalık ilişkisinin bulunduğu ve yine davalı alacaklı Hüseyin'in alacağını tahsile yönelik takip işlemleri yönünden sadece maaş haczi ile yetinip, bunun dışında alacağın tahsiline yönelik fiili haciz, menkul-gayri menkul mal varlığının araştırılması gibi icra işlem taleplerinde bulunmaması dikkate alındığında, davanın kabulüne karar verilmiş olması doğrudur. Bu nedenlerle davalı Hüseyin'in istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürmüş olduğu hususlar yerinde değildir....

            UYAP Entegrasyonu