Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Üçüncü kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacı ile danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeni ile temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Muvazaaya dayalı iptal davasında, davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İcra İflas Kanunu' nun 277. ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde, iddianın alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İcra İflas Kanunu' nun 283/1. maddesi kıyasen uygulanarak hüküm kurulması gerekecektir....

Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK'nun 283/1,2. maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir.( Yargıtay 17. H.D. 2018/5102 E., 2018/9156 K. Sayılı ilamı) Somut olayda davacı vekilinin, eldeki davayı Nevşehir Aile Mahkemesinin 2019/925 E. Sayılı boşanma ve 2019/924 E. Sayılı dosyasındaki mal rejiminin tasfiyesi davalarında lehine hükmedilecek mali hakların tahsiline yönelik açtığı, Uyap kayıtlarına göre Nevşehir Aile Mahkemesinin 2019/925 E. Sayılı boşanma davasının kesinleştiği ve mahkemece tazminat kararı verildiği, yine aynı mahkemenin 2019/924 E. Sayılı dosyası açılan katılma alacağı davasında ise henüz karar verilmediği, davanın devam ettiği anlaşılmaktadır....

Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Muvazaa iddiası, zamanaşımına bağlı olmadan ileri sürülebildiği halde, iptal davasının tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren en geç hak düşürücü süre olan beş yıl içinde açılması gerekir. " beyanı ile ilk derece mahkemesi kararı istinaf etmiştir. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5....

Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nun 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....

    Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nun 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....

      Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Somut olayda Mahkemece dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmiş ise de Mahkemenin bu nitelendirmesine katılma olanağı bulunmamaktadır. Mahkemece davalı ... tarafından davacı ... aleyhine açılan ... 2. Asliyle Hukuk Mahkemesinin 2010/408 Esas 2011/398 Karar sayılı yargılamanın yenilenmesi davası ile ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/500 Esas sayılı menfi tespit davasının kesinleşmesi beklenerek davacının alacağın kesinleşmesi halinde mevcut delillerin TBK'nun 19 maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken (davalı ...'...

        Maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3. kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3. kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınırın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1- 2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınırın haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....

        -TL alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket vekili, muvazaa iddiasını kabul etmediklerini, iddia edildiği şekilde davalı Kimpa ve müvekkili şirket arasında muvazaalı bir ilişkinin söz konusu olmadığını, diğer davalı ile arasında 04.01.2011 tarihinde Taşeronluk Sözleşmesi imzalandığını, 2 şirketin hissedarları arasında herhangi bir ilişkinin söz konusu olmadığını,veresiye satış sözleşmesini müvekkili şirketin imzalamadığını, yakıtın Kimpa ile davacı arasındaki sözleşme ve cari hesap ilişkisi kapsamında Kimpa ya verilmiş olması nedeniyle müvekkilinin sorumlu olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Diğer davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış ise de; davaya cevap vermemiştir....

          Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, takip dayanağı çekin her zaman düzenlenmesinin mümkün olduğu, alacağın varlığını tek başına ispatlamaya yeterli olmadığı, davalı alacaklının alacağının muvazaalı olarak düzenlenen çeke dayalı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir. İİK'nın 142/1. maddesi uyarınca davalı alacağının gerçek bir hukuki ilişkiye dayanmadığı iddiası ile muvazaa nedenine dayalı açılan sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü davalıdadır. Davalının bu alacağın varlığını ve miktarını üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilecek nitelikteki delillerle ispatlaması gerekmektedir. Somut olayda, dava dışı borçlunun ticari defterlerine göre dava dışı ... Ltd. Şti.’ne borçlu olduğu, borcuna binaen lehtarı dava dışı ... Ltd. Şti. olan çek keşide ettiği, anılan çekin ciro yoluyla davalıya geçtiği görülmüştür....

            Davalı ... vekili; müvekili ile borçlu Halis'in akraba olduklarını, taraflar arasında borç alıp verme işleminin olduğunu, muvazaa işleminin bulunmadığını, ayrıca aciz belgesinin sunulmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kabulü ile; Kadirli İcra Müdürlüğünün 2014/2768 sayılı dosyasındaki alacağın davacı-alacaklı banka açısından geçersiz sayılmasına, davacıya, davalı borçlu ...'nin maaşı ve Kadirli İcra Müdürlüğünün 2014/2768 sayılı icra dosyası üzerinde Osmaniye 1. İcra Müdürlüğünün 2015/2510 sayılı dosyası ve Osmaniye 2. İcra Müdürlüğünün 2015/1561 ve 2015/1565 sayılı dosyalarındaki takibe konu asıl alacak ve tüm ferilerini karşılayacak miktarla sınırlı olmak üzere cebri icra işlemi yapabilme yetkisi verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu