Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mirasçılar, murisin ölümü ile mirası bir bütün olarak kanun gereğince kazanırlar. Kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçılar, murisin ayni haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini dolaysız kazanırlar. Birden çok mirasçı bulunması halinde mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Elbirliği mülkiyette kanunda veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, gerek yönetim, gerek tasarruf işlemleri için ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerekir. Mirasçılardan her biri sözleşme veya kanun gereğince ortaklığı sürdürmekle yükümlü olmadıkça, her zaman mirasın paylaşılmasını isteyebilirler....

Mirasçılar, murisin ölümü ile mirası bir bütün olarak kanun gereğince kazanırlar. Kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçılar, murisin ayni haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini dolaysız kazanırlar. Birden çok mirasçı bulunması halinde mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Elbirliği mülkiyette kanunda veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, gerek yönetim, gerek tasarruf işlemleri için ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerekir. Mirasçılardan her biri sözleşme veya kanun gereğince ortaklığı sürdürmekle yükümlü olmadıkça, her zaman mirasın paylaşılmasını isteyebilirler....

İcra Müdürlüğü'nün 2017/13460 esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde dosyadan yazılan talimat uyarınca iş yerinde yapılan haciz ile 1 adet giyoton makas ve 1 adet eksantirik 35 ton pres makinası haczedildiğinden, dava dışı borçlu ve borçla alakası olmadığından ve İstanbul Anadolu 16. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/530 esas sayılı istihkak davası lehine sonuçlanarak hacizler kalktığından, İstanbul Anadolu 12. İcra Müdürlüğü'nün 2017/13460 esas sayılı dosyasına hacizlerin kaldırılması için ödenen 16.000,00 TL bedelin 03/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davalı taraftan tahsiline ilişkindir....

İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde dosyadan yazılan talimat uyarınca iş yerinde yapılan haciz ile 1 adet giyoton makas ve 1 adet eksantirik 35 ton pres makinası haczedildiğinden, dava dışı borçlu ve borçla alakası olmadığından ve İstanbul Anadolu 16. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/530 esas sayılı istihkak davası lehine sonuçlanarak hacizler kalktığından, İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyasına hacizlerin kaldırılması için ödenen 16.000,00 TL bedelin 03/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davalı taraftan tahsiline ilişkindir....

    Temyiz Nedenleri Davacı vekili, davalının dava konusu taşınmazları bedelsiz ve geri verilmek şartıyla devraldığını, dava dışı kardeşlerinin davalıya karşı açtıkları muris muvazaasına dayalı davada temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiğini, anılan bu dava ile muvazaa ve inançlı işlem hususunun kanıtlandığını, davalının satın alma gücünün bulunmadığını, satış bedelini ödediğini ispatlayamadığını, sebepsiz zenginleşmenin söz konusu olduğunu belirterek, kararının bozulmasını istemişlerdir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali-tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Bilindiği üzere; inanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir....

      Temyiz Nedenleri Davacı vekili, davalının dava konusu taşınmazları bedelsiz ve geri verilmek şartıyla devraldığını, dava dışı kardeşlerinin davalıya karşı açtıkları muris muvazaasına dayalı davada temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiğini, anılan bu dava ile muvazaa ve inançlı işlem hususunun kanıtlandığını, davalının satın alma gücünün bulunmadığını, satış bedelini ödediğini ispatlayamadığını, sebepsiz zenginleşmenin söz konusu olduğunu belirterek, kararının bozulmasını istemişlerdir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali-tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Bilindiği üzere; inanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir....

        Şti. ve 2) ...’ın icra takip dosyasının tarafı olmadıkları görülmüştür. Eldeki dava; davacı tarafça, dava dışı takip borçlusu şirketin (... Ltd. Şti.’nin) borcundan kaynaklı olarak icra baskısı ve tehdidi altında ödenen bedelin davalıdan sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında istirdadına istemine ilişkindir. Davacı taraf, dava dilekçesinde açıkça talebini ve davasını sebepsiz zenginleşmeye dayandırmıştır. 6098 sayılı TBK.’nun sebepsiz zenginleşmeyi düzenleyen 77. maddesinde “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının mal varlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür.” hükmü bulunmaktadır. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....

          -TL.bedelli çekin üçüncü kişi ...in borcunun üstlenilmesi karşılığında teslim edildiğini, sebepsiz zenginleşme davasının bir yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, iade talebinin çeke dayalı olması nedeniyle davanın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, her ne kadar davalı tarafından cevap süresi içinde zamanışımı def’inde bulunulmamış ise de, davacının savunmanın genişletildiği itirazında bulunmadığı, sebepsiz zenginleşmeye dayalı davaların bir yıllık zamanaşımına tabi olduğu, icra takip tarihi itibari ile bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Sebepsiz zenginleşme hâlinde zenginleşen ve fakirleşen arasında kanun gereği bir borç ilişkisi doğmakta olup, bu borcun konusu mal varlığında meydana gelen fazlalığın geri verilmesidir. Sebepsiz zenginleşmede sadece mal varlığındaki eksilmenin giderilmesinin talep edilmesi söz konusudur. Görüldüğü gibi, sebepsiz zenginleşme, ikincil (talî) niteliktedir ve mal varlığındaki azalmanın başka aslî nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez. Başka bir anlatımla aynı olayda, aynî haktan (istihkak davası), zilyetlikten, sözleşmeden, sözleşme benzeri hukukî ilişkiden veya haksız fiilden kaynaklanan bir talebin ileri sürülmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulama alanı bulamayacaktır....

              Somut olayda olduğu gibi; sebepsiz zenginleşme,...61-66.maddeleri(TBK'nun 77-82.mad.) gereğince bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhinde çoğalması(zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zennginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun malvarlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ile zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmalıdır. Dava tarihinden önce yapılan ve davacı tarafından yararlanılan giderler nedeniyle, sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu giderlerin yapıldığı tarihte ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği kabul edilemez. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın malvarlığının diğer taraf aleyhinde çoğalması gerekir. Bu azalma ve çoğalmanın dava konusu taşınmazın davalıya teslim edildiği tarihte gerçekleştiğinin kabulü zorunludur....

                UYAP Entegrasyonu